V Harfi İle Başlayan Osmanlıca Kelimeler

A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z

Osmanlıca Sözlükte Ara

  • VÜCUD-U HİSSÎ

    His ile bilinen vücud. Hisse aid vücud, varlık. Duygulu cesed.
  • VÜCUD-U İLMÎ

    İlmî varlık.(Vücud-u ilmî, hayat-ı umumiyenin ma'nevî bir cilvesine mazhardır ki, mukadderat-ı hayatiye o ma'nidar ve o canlı elvâh-ı kaderiyeden alınır. S.)
  • VÜCUH

    (Vech. C.) Çehreler, yüzler, suretler. * Tarzlar. * Sebepler. * İmkânlar. * Münasebetler. * Kur'an-ı Kerim okunuşundaki farklar. * Bir memleketin ileri gelenleri.
  • VÜCUH-U İ'CAZ

    Mu'ciz olmanın yolları. İ'caz nevileri ve vecihleri.
  • VÜCUH-U SEB'A

    Yedi vecih. Kur'anın yedi tarzda okunuşu.
  • VÜCUM

    Tiksinme, iğrenme. * Darılma, küsüp susma. * Göğüse vurma. * Kederli olma.
  • VÜCÜR

    (Vicâr. C.) Arslan, ayı, kurt gibi vahşi hayvanların inleri. * Sel sularının oyduğu yerler.
  • VÜFFED

    (Vâfid. C.) Temsilciler, elçiler.
  • VÜFUD

    Erişme, gelme. * (Vâfid. C.) Elçiler, temsilciler.
  • VÜFUR

    Çokluk, bolluk, kesret. * Tamam olma.
  • VÜHUB

    Çok fazla bağışta bulunan, çok bağışlayan.
  • VÜKELÂ

    (Vekil. C.) Vekiller. Bakanlar. Nâzırlar. Kendilerine iş havale edilenler.
  • VÜKELÂ-İ DEÂVÎ

    Dâvâ vekilleri. Avukatlar.
  • VÜKNE

    Kuş yuvası.
  • VÜKUB

    Yavaş yürüme.
  • VÜKUL

    Bir kimseyle birlikte bir işe girişme. İşbirliği.
  • VÜKUN

    (Vekn. C.) Kuş yuvaları.
  • VÜKUR

    (Vekr. C.) Kuş yuvaları.
  • VÜLÂT

    (Vâli. C.) Vâliler. * Sâhib çıkanlar. * Koruyan, muhafaza edenler.
  • VÜLÂT-I EMR

    Vâliler. İşin başındakiler, idareciler. İdareye memur zâbitler.
  • VÜLEYD

    (Veled. den) Küçük çocuk.
  • VÜLU'

    Bir şeye aşırı derece düşkünlük.
  • VÜLUC

    Girme, sokulma, duhul etme.
  • VÜLUG

    Köpeğin su içmesi.
  • VÜREYD

    Çok küçük damar.
  • VÜRKA

    Siyahı galip olan bozluk.
  • VÜRU'

    Korkaklık.
  • VÜRUD

    Geliş. Gelme. Vârid olma. Gelip yetişme. * Suya gitme. * (Verid. C.) Toplar damarlar. Siyah kan damarları.
  • VÜRUK

    Yan yatma.
  • VÜRUŞ

    Yemek yemek. * Ziyafet vermek.
  • VÜS' (VÜS'AT)

    Genişlik. Bolluk. * Fırsat. * Boş meydan. * Kuvvet, güç, tâkat. * Varlık, zenginlik. * Fls: Bir şeyin boşlukta doldurduğu yer.
  • VÜSEMA

    (Vesim. C.) Damgalılar, dağlanmış olanlar. * Güzel yüzlüler. * Rastıklılar.
  • VÜSKA

    Çok kuvvetli ve sağlam olan.
  • VÜSUB

    (Vesb - Vesib) Sıçrama, atlama. * Oturma.
  • VÜSUK

    Bağlar, râbıtalar. * Anlaşma ve sözleşmeler.
  • VÜSUK

    Sağlam inanma. İtimad etme, güvenme. Muhkemlik, sağlamlık.
  • VÜSÜD

    (Visâde. C.) Yastıklar.
  • VÜŞUL

    Mal azlığı. * Zayıflık.
  • VÜZERA

    (Vezir. C.) Vezirler. (Bak: Vezir)
  • VÜZUB

    Lüzumluluk, icab etme, gereklilik.
  • VÜZUB

    Su gibi akma.
  • VÜZUB-İ DEM

    Kan akma, kanama.
  • VÜZUR

    Tuzak. * Süprüntü sepeti.
«Önceki
1
...
16 17 18