Benim tenim, benim vücudum, göğsüm
Altın yaldızlı, ya da yaldızsız ince gümüş tel
Bulutla yer arasında yere düşmeyen yağmur damlası...
Alamet, sembol, bir şeyi anlatan im, imge
Çok içten ve doğru kimse
Gurbete çıkanın doğup büyüdüğü yer
Sezgisi güçlü olan
Sıcakkanlı, cana yakın
Kentten kente yolculuk
Akışkan, sıvı, yerinde duramayan
Aşırı, tapacak kadar sevgi duyan
Severek alınan
Neşe, iç ferahlığı
Sevgiye değer, sevilen
Birine yakınlık duymak, sempati
Aşk, sevgi, tutku tutkunluk
Aşk, sevme duygusu
Serpilmiş, gelişmiş
Yelken gerilmek üzere direğe çapraz takılan ağaç
Ilıkla soğuk arası