Taksim edilmiş, bölünmüş.
Temizlik, paklık.
Soyu temiz, soylu.
Aydınlık ve gümüş gibi parlak.
Dolu yağdıran kasırga bulutları.
Nurlu, ışıklı, güzel olmasıyla tanınan.
Barışa özgü, barışla ilgili, barış.
Parlak ve ışıklı olan.
"Işığı, aydınlığı, parlaklığı sev" anlamında kulla...
Işıklı, aydınlık sabah.
1. Vakarlı, temkinli, ağır, ağırbaşlı. 2. Sağlam.
Kutsal.
"Sen ışıksın, nur gibi aydınlıksın" anlamında kull...
1. İncelik, naziklik. 2. Sevecenlik, acıma duygus...
Işığı artıran, ışık saçan.
Sır saklamasını bilen kimse.
Sevinç, şenlik.
Ünlü bir soydan gelen kimse.
Melek kanatlı.
1. Bırakılmış, unutulmuş. 2. Uzaklaşmış, ayrılmış...