Dünyayı aydınlatan nur, âlemin, dünyanın ışığı.
Nur toplayan, ışık derleyen
Aydınlığı dağlara vuran.
Aydınlık, parlak bir soydan gelen.
Işıktan oluşmuş, nurlu, ışıklı, parlak.
Çok ışıklı, çok parlak.
Nur tanesi.
Göz nuru, göz ışığı.
Nurlu gönül, ışıklı gönül.
Nurlu, parlak biri biçimde doğan.
"Nur topu gibi bir çocuk dünyaya geldi" anlamında...
Nur saçan
Nurlu, ışık saçan kimse.
Nurlu, aydınlık, ışık saçan kimse.
"Sana nur, aydınlık, ışık ulaşsın" anlamında kulla...
(Nureddin) Aydınlatın, dinin getirdiği nur
Işık, aydınlık.
Işığı artıran, ışık saçan.
Nurlu, aydınlık genç.
Aydın, ışıklı genç.