Bazı memleketlerde orta tahsil müesseselerine verilen isim. İdadî mektebi.
JİR
f. Göl. Havuz.
JİRNET
Fırıldak. Rüzgârın istikametini gösteren âlet.
JİVE
f. Civa.
JİYAN
f. Kızgın, kükremiş, hışımlı. (Bu tabir, ekseriyetle arslanlar hakkında kullanılır.)
JÖN TÜRK
Fr. Genç Türk. 1868'den sonra, Avrupa'daki gibi, güya yenilik ve terakki isteyen Genç Osmanlılara Avrupalılarca takılan isim.
JUN
f. Sanem, put.
JURNAL
Fr. İlk önce gazete ve rapor mânasına kullanılırken sonradan "hükümete ihbar" gibi olan hâdiselere denilmeğe başlandı. İhbar, şikâyet, polis raporu. İnsanı kötüleyerek verilen haber veya rapor.
JÜGAL
f. Kömür. Maden kömürü.
JÜLİDE
f. Dağınık, perişan, karma karışık.
JÜRİ
ing. Herhangi bir mes'ele için hüküm vermek üzere toplanan hey'et, cemaat.