Hemen. Birdenbire. Acele. Sür'at. * Bir adamın geldiği semt ve cihet. * Suyun kaynayıp fışkırması.
FEVREN
Birdenbire, sür'atle, çarçabuk.
FEVRES
Buğday, hınta.
FEVRÎ (FEVRİYYE)
Düşünmeden ve âni olarak yapılan hareket.
FEVT
Ölüm, mevt. * Kaybetme. Elden çıkarma. Kaçırma. Bir şeyin bir daha ele geçmiyecek şekilde elden çıkması.
FEVT-İ FURSAT
Fırsat kaçırma. Fırsatı değerlendirememe. Ele geçen bir imkânı kullanamama.
FEVVARE
Fıskıye, su fışkırtan şey.
FEVZ
Ölmek, mevt.
FEVZ
Kurtuluş. Zafer. Necat. Muvaffakiyet. Selâmet.
FEVZÂ
Kargaşalık. Anarşi. * Karışmış, muhtelit.
FEVZAÎ
Anarşist. Hiç bir din ve nizam tanımayan. * Kargaşalık ve anarşi ile alâkalı.
FEVZAİYE
Fls: Anarşik. Kanun ve nizam tanımayan hal ve hareket.
FEVZÂ-YI ÂRÂ
Fikirlerin karmakarışık olması. Fikre ait anarşi. Fikrî anarşi.
FEVZÎ
Kurtuluşa, fevze âit ve müteallik.
FEVZİYE
Yeniçeri Ocağı'nın kaldırılması üzerine II.Sultan Mahmud tarafından eski odalar mevkiine verilen isimdir. Yeniçeri Ocağı'nın kaldırılması esnasında, yeni odalar Kara Cehennem'in attığı yağlı paçavralarla yanmış, eski odalar da ocağın ilgasından birkaç gün sonra yıktırılmıştır. Gerek yanan ve gerekse yıkılan yerlerin vaziyetlerinin tâyini hakkında Sadrazam Selim Mehmed Paşa'nın, Padişaha arzettiği telhis üzerine, Sultan Mahmud, yeni odaların bulunduğu yere Ahmediye, eski odalar mevkiine de Fevziye adının verilmesini emretti (O.T.D.S.)
FEY'
Ganimet. Harbde elde edilen mal. * Rücu'. * Haraç. * Zeval vaktinden sonraki gölge. (Bak: Fey-i zeval)
FEY' (FEY'A)
Her nesnenin evveli.
FEYA
Yahu... gibi mânaya gelir, hayret ifade eder.
FEYAC
Söz, kelam.
FEYAFÎ
(Feyfâ. C.) Çöller, sahralar.
FEYALİLACEB
(Fe-yâ lil'aceb) Hayret ve taaccüb ifâdesi için söylenir.
FEYAYİH
(Feyhâ. C.) Genişlikler, enginlikler, boşluklar.
FEYC
(C: Füyuc-Feycân) Haber getiren peyk.
FEYCEN
Sedef dedikleri ot.
FEYD
Sallanmak.
FEYDUM
Bir nevi mâcun.
FEYEZAN
f. Suyun çok olup taşması, çoşması. * Bolluk, fazlalık, feyiz.
Güneşin garba doğru dönmesinin başlaması, Güneş tam ortada gibiyken yerde dikili olan şeylerin gölgeleri batıdan doğuya dönüp kısalmakta son bulduğu zamandır. Bundan sonra öğle namazı vakti başlar.
FEYK
Tavuğun gıdaklaması. * Uzun boylu erkek. * İyi olmak.
FEYL
Hamile kadının sütü.
FEYLAK
Büyük adam. * Çok asker. Kolordu. * (C: Feyâlik) İpek böceği ve kozası.