S Harfi İle Başlayan Osmanlıca Kelimeler

A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z

Osmanlıca Sözlükte Ara

  • SÜTURBÂN

    f. Hayvana bakan. Seyis.
  • SÜTURDÂN

    f. Ahır.
  • SÜTUT

    Zulmet, karanlık. * İnsanlara zahmet verenler.
  • SÜTÜRDE

    f. Tıraş edilmiş. Yontulmuş.
  • SÜTÜRE

    f. Ustura.
  • SÜTÜRG

    f. Büyük, iri, muazzam.
  • SÜVA'

    Geceden bir parça. * Nuh Aleyhisselâm'ın kavminin taptıkları put.
  • SÜVAF

    Fena, helâk, mahvolma. * Hayvanların ölümü.
  • SÜVAR

    f. Ata binmiş. Binici.
  • SÜVAR OLMAK

    Ata binmek. Yola çıkmak.
  • SÜVARÎ

    Atlı asker, atlı. * Gemi kaptanı.
  • SÜVBA'

    Gittikten sonra yine dönmek.
  • SÜVER

    (Sure. C.) Sureler.
  • SÜVEYDA

    Siyahlık.
  • SÜVEYDA-ÜL KALB

    (Sevâd-ül kalb, Sevdâ-ül kalb) Kalbin ortasında varlığı kabul edilen siyah nokta. Kalbdeki gizli günah. Buna Habbet-ül kalb, Esved-ül kalb de denir. Kalbdeki basiret mahalli diye bilinir. Eskiden bir kısım muhakkikler, kalbin mezkur mahalline; Mahall-i ulum-u diniyye demişler. Ekseriyyetle mahall-i idrak ve basiret olarak kabul edilir. Bir kısım âlimler de "Kalbin dahili olan akıldan ibarettir" demişler. (Kamus)Kalbdeki bu mezkûr nokta: Kâfirler ve Allaha isyan edenler için şekavet ve günah, mü'minler için ise: Basiret ve idrak mahalli olarak bilinir.
  • SÜVEYŞ

    Akdeniz'le Kızıl Deniz'i birbirine bağlayan büyük kanal.
  • SÜVRE

    (C.: Sivere-Sire) Dişi sığır.
  • SÜVÜM

    f. Üçüncü.
  • SÜYU'

    Suyun akması.
  • SÜYUF

    (Seyf. C.) Kılıçlar.
  • SÜYUH

    (Seyh. C.) Akarsular, nehirler, ırmaklar. * Çizgili elbiseler.
  • SÜYUL

    (Seyl. C.) Seller.
  • SÜYUM

    Emin, mahfuz.
  • SÜYUTÎ

    (Bak: Celaleddin-i Süyutî)
«Önceki
1
...
64 65 66