Bir kimseyi mübalağa ile medhetmek. En güzel şekilde sena etmek.
ITRAB
(Tarab. dan) şevke getirme, keyiflendirme.
ITRAD
Bir kimseyle birlikte bahse girişme.
ITRAH
(Tarh. dan) Çıkarma, tarhetme, dışarı atma.
ITRAK
Sükût etmek, susmak. Gözünü yere dikip bakıp durmak.
ITRAR
Kandırmak, igra.
ITRET
Zürriyet. Nesil. Ehl-i beyt. * Gerdanlık. * Güzel kokulu şey.
ITRÎ
Itra mensub, ıtır gibi kokan. * Müzik ilminde bir üstaddır. Asıl adı Mustafa'dır. Bayramlarda okunan tekbirin ilâhi ve kuvvetli bestesi onundur. Bestelere âid Segâh, Ayin-i Şerif gibi 25 eseri olduğu söylenir. Osmanlı padişahı IV. Mehmed'in nedimlik ve esirler kethüdalığında bulunmuştur. Vefatı Mi: 1711'dir. İstanbul'ludur. * Tezhib ıstılahlarındandır. Bir cins yaprak şekli. Bu şekil ıtr yaprağına benzediği için bu ismi almıştır.