Tabir, deyim. Belirli bir topluluğun, bir lafzı lügat mânasından çıkararak başka bir mânada kullanmaları. * Bir ilim veya mesleğe âid kelime. Terim. Erbab-ı ilim arasındaki ve herkesin anlamadığı kelime. * Muvafakat. Uygunluk. Barışmak. İttifak.
ISTILAHAT
Istılahlar. İlmî tabirler.
ISTILAHÎ
Istılaha dair. Istılaha âid ve müteallik.
ISTILAM
Kesme, koparma.
ISTINA'
Seçme, intihab, ayırma. * Adam seçme. * İyilik etmek. * İş işletmek.
ISTINA-İ SIDDIK
Sâdık dost seçme.
ISTIRAH
Yardım isteme, istimdat.
ISTIRAM
Hürmet etme, saygı gösterme.
ISTIYAD
Avlamak. Vahşi hayvanı ele geçirmek.
ISTIYAF
Yaz mevsimini geçirmek, bir yerde yazlamak.
ISVA'
Kuruma, yaşlığı ve rutubeti kaybolma.
ISVEDE
Küçük bir böcek adı. * Kuvvetli.
IŞÂ'
Yatsı zamanı. Akşam ile yatsı namazı arasındaki vakit. * Güneş batmasından ertesi günü fecre kadar olan zaman.
IŞÂÂN
Akşam ile yatsı.
IŞAEYN
Akşam ile yatsı zamanı.
IŞAR
(Aşerâ. C.) On aylık hamile develer.
IŞAR
Birlikte geçinmek. Muâşeret etmek.
IŞAYA
(Işâ. C.) Akşam ezanından yatsı ezanına kadar geçen zamanlar.