T Harfi İle Başlayan Osmanlıca Kelimeler

A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z

Osmanlıca Sözlükte Ara

  • TEHDİL

    (Budak) aşağı eğilmek. * (Dudak) aşağı sarkmak.
  • TEHDİM

    (Hedm. den) Yıkma.
  • TEHDİN

    Çocuğu güzel sözlerle susturup avutma. Yalandan yüze gülüp medhetme. * Teskin etmek.
  • TEHDİR

    Hastalıklı devenin bağırması. * Sözü boğaz içinden söylemek.
  • TEHDİYE

    Hediye verme, bağışlama.
  • TEHECCİ

    (Hecâ. dan) Heceleme.
  • TEHECCÜD

    Gece uyanıp namaz kılmak. Gece namazı. (Bu namaz, nâfile namazların en çok sevablısıdır.)
  • TEHECCÜM

    Hücum etme. Saldırma. * Acele gitme.
  • TEHECCÜR

    Ayrılmak. * Zuhr vaktinde seyretmek.
  • TEHECHÜC

    Uzaklaşmak. Irak olmak.
  • TEHEDDİ

    Doğru yola girme. Hidayetlenme.
  • TEHEDDÜB

    Saçaklanmak.
  • TEHEDDÜL

    Sarkma, sölpüme.
  • TEHEDDÜM

    (C.: Teheddümât) Yıkılma.
  • TEHEKKU'

    Teveccüh etmek, yönelmek.
  • TEHEKKÜM

    İstihza. * Tevbih. Şiddetle azarlama. Görünüşte ciddi, hakikatta alaydan ibaret olan eğlenme. * Edb: Tarizin tesirli olan kısmı.
  • TEHEKKÜMÂT

    (Tehekküm. C.) Ciddi tavır takınarak eğlenmeler.
  • TEHEKKÜMEN

    Alay için, tehekküm suretiyle.
  • TEHEKKÜR

    Taaccüb etmek, hayrette kalmak, şaşırmak.
  • TEHELHÜL

    Fileli olmak. Bir elbisenin delikli delikli olması.
  • TEHELLU'

    Haris olmak, hırslı olmak.
  • TEHELLÜL

    Sevinme, açık yüzlü olma. Yüzü gülme. Beşâretten yüzdeki parlama eseri.
  • TEHELLÜS

    Zayıflamak.
  • TEHEMMU'

    Seyelân etmek, akmak.
  • TEHEMTEN

    f. İri vücutlu, boylu boslu yiğit.
  • TEHENDÜM

    Kapanmak.
  • TEHENNÜ'

    Sinmek. * Alışmak.
  • TEHESHÜS

    Gizli ses.
  • TEHESSÜM

    Kesilmek.
  • TEHEŞŞÜM

    Münkesir olmak, kırılmak.
  • TEHETTÜK

    (C.: Tehettükât) (Hetk. den) Yırtılma. * Utanmazlık ve hayâsızlıkta aşırı derecede olma.
  • TEHEVVU'

    Kusma. İstifrağ etme.
  • TEHEVVÜD

    Tevbe. Sâlih amel. * Yahudi olmak.
  • TEHEVVÜK

    Tenbel olmak.
  • TEHEVVÜL

    Korkunç hâle gelme. * Birisinin malına göz koyma.
  • TEHEVVÜM

    Hafif uyku.
  • TEHEVVÜN

    Hakir kılınma. Horlanma. Hakaret görme. Aşağılanma.
  • TEHEVVÜR

    Korkusuzlukla düşünmeden hareket etmek. Sonunu düşünmeden birden bire karar vermek. * Kuvve-i gadabiyenin ifrat mertebesi; maddi mânevi hiçbir şeyden korkmamak hâleti.
  • TEHEVVÜS

    Heveslenmek. * Yumuşak yerde ağır ağır yürümek.
  • TEHEYYÜ

    Hazırlanma, nizamlanma.
  • TEHEYYÜB

    (Heybet. den) Korkma. Korkutma.
  • TEHEYYÜC

    Heyecanlanma. Coşma. Deprenme. Harekete gelme.
  • TEHEYYÜCÂT

    (Teheyyüc. C.) Coşup heyecanlanmalar.
  • TEHEYYÜF

    İnceltmek.
  • TEHEYYÜL

    Lânet etmek.
  • TEHEYYÜM

    Şaşma, şaşırma. Şaşıp kalma. Hayran olma. * Susuz olma.
  • TEHEYYÜN

    Asan olmak, kolay olmak.
  • TEHEYYÜZ

    Perâkende olmak, dağılmak.
  • TEHEYYÜZ

    Kırılmış kemiğin kaynayıp bitişmesi.
  • TEHEZZUK

    Bir yerde karar etmeyip çalkanmak.