T Harfi İle Başlayan Osmanlıca Kelimeler

A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z

Osmanlıca Sözlükte Ara

  • TEHZİL

    (C.: Tehzilât) Zayıflatma. * Alaya alma. Alay şekline sokma.
  • TEHZİZ

    (C.: Tehzizât) Hafif titreme, hareket ettirme. Deprendirme.
  • TEK

    f. Koşma, seğirtme.
  • TEKABBEL

    Kabul etsin mânasında söylenir.
  • TEKABBELALLAH

    Allah kabul etsin (meâlinde duâ).
  • TEKABBUH

    (Kubh. dan) Çirkin görme. kötü sayma.
  • TEKABBÜL

    Kabul etmek.
  • TEKABKUB

    Bağırsaklarda gazların meydana getirdiği gurultu.
  • TEKABÜL

    Karşılıklı olma. Bir şeyin karşılığı olma. Yüzleşme. Karşılık olma. Karşılama. * Tezat.
  • TEKADDÜM

    Geçmiş bulunma. * Öne geçme. İlerleme. * Birine gelmesi muhtemel bir zararın def'i için evvelceden iş'ar ve tenbih eylemek. * Fık: Mürur-u zaman olmak. Zamanı geçmiş bulunmak.
  • TEKADİM

    (Takdime. C.) Takdim edilen armağanlar, verilen hediyeler.
  • TEKADİR

    (Takdir. C.) Mukadderât. Alınyazıları. * İhtimâller.
  • TEKADÜM

    Geçmiş bulunma. * Mürur-u zaman olma.
  • TEKÂFİ

    (Tekâfü') Birbirinin dengi olma.
  • TEKÂFÜ'

    Beraberlik, eşitlik, müsâvilik.
  • TEKAHHUL

    (Bak: Tekehhül)
  • TEKÂHÜL

    Dikkatsizlik, ihmal.
  • TEKA'KU'

    Yaramaz gönüllü olmak. * Geri durmak.
  • TEKALİB

    (Taklib. C.) Döndürmeler, çevirmeler. İçi dışa çevirmeler.
  • TEKÂLİF

    Teklifler, vergiler. (Bak: Teklif)
  • TEKALKUL

    Deprenme, hareketlenme, sarsılma.
  • TEKALLÜD

    Bir şeyi üzerine alma. İltizam edip boynuna alma.
  • TEKÂLÜB

    (Kelb. den) Köpek gibi birbirine saldırma. * Husumet etmek, düşmanlık yapmak.
  • TEKAMMUS

    Giyinme, gömlek giyme.
  • TEKÂMÜL

    Kemâl bulma. Olgunlaşma.
  • TEKÂMÜLÂT

    (Tekâmül. C.) Olgunlaşmalar, tekâmüller.
  • TEKAMÜR

    (Kımâr. dan) Kumar oynama.
  • TEKÂPU

    f. Öteye beriye seğirtme. Telâşla koşarak birşeyler araştırma. * Dalkavukluk.
  • TEKÂRİ

    Kira almak.
  • TEKARİR

    (Takrir. C.) Teklifler, takrirler, önergeler.
  • TEKARRÜR

    (Bak: Takarrür)
  • TEKARÜB

    Birbirine yaklaşma. Birbirine yakın gelme. * Tedenni etme.
  • TEKÂRÜM

    Ayıp ve kusur olacak şeylerden kaçınma.
  • TEKARÜN

    (Karn. dan) Birbirinin yanına gelme. Birbirine yanaşma. Mukarenet.
  • TEKAS

    (Bak: Takas)
  • TEKASİT

    (Taksit. C.) Taksitler.
  • TEKÂSÜF

    Kesifleşme. Yoğunlaşma. Sıklaşma. * Bir noktada toplanma. * Birbirinden ayrılan kimyevi maddelerin tekrar toplanarak birleşmeleri.
  • TEKÂSÜL

    Üşenmek. Gevşeklik. İhtimamsız davranmak. Tembellik.
  • TEKÂSÜLÂT

    (Tekâsül. C.) Tembellikler, üşenmeler. İlgisizlikler.
  • TEKÂSÜLÎ

    Gevşeklik ve uyuşukluğa âit. Tembellikten gelen. (Bak: Himmet)
  • TEKASÜM

    (Kasem. den) Andlaşma. * Bölüşme.
  • TEKÂSÜR

    (Kesret. den) Çoğalma. Kesret bulma. * Çok öğünme. Mal ve evlâdın çokluğu ve bu çokluk ile fahirlenme.
  • TEKÂSÜR SURESİ

    Kur'an-ı Kerim'in 102. Suresi. Mekkîdir. Makbure Suresi de denilmiştir.
  • TEKAŞŞU'

    (Kaş'. dan) Balgam çıkarma.
  • TEKATİR

    (Taktir. C.) Damlamalar.
  • TEKATTU'

    Tıb: Sıtma nöbetinin muntazam vakitlere ayrılması.
  • TEKATTÜL

    Birbirini kesme, kesişme.
  • TEKATU'

    Kesme. Kesişme. * Çatışma. İki çizginin bir noktada birbirini kesmesi.
  • TEKATUR

    Damlama. Damla damla dökülme.
  • TEKATÜB

    Yazışmak.