T Harfi İle Başlayan Osmanlıca Kelimeler

A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z

Osmanlıca Sözlükte Ara

  • TEŞRİC

    Cem'etmek, birbiri üstüne yığmak. * Kerpiçi yerinden ayırmak.
  • TEŞRİD

    Ayırma, dağıtma. Dilim yapıp kesmek. * Nefyetme, kovalama. * Belâya atma. Ürkütüp kaçırma. Sevketme. * Birisinin ayıbını teşhir eylemek.
  • TEŞRİF

    Şereflendirmek. Yüksek yere çıkmak. Şeref vermek. * Bir yere buyurmak.
  • TEŞRİFAT

    (Teşrif. C.) Resmî kabul ve ziyaretlerdeki kabul merasimi. Protokol.
  • TEŞRİH

    Bir kitap veya ibareyi anlaşılır şekilde açıklamak, tafsilât vermek. İnceden inceye didikleyip araştırmak. * Tıb: Bir cesedi kesip parçalara ayırarak incelemek.
  • TEŞRİHAT

    Açıklamak, tafsilât vermek, inceden inceye araştırmak.
  • TEŞRİHAT-I HİKEMİYE

    Hikmet ve felsefe nazarıyla yapılan araştırma, açıklama.
  • TEŞRİÎ

    (Teşriiye) Şeriatla, kanun ile, kanun yapma ile alâkalı, şeriata müteallik, kanuna dair.
  • TEŞRİ'-İ EVAMİR

    Emirleri, işleri şeriata göre yürütme, idare etme, işleri şeriata uygun kılma.
  • TEŞRİÎ MASUNİYYET

    (Masuniyyet-i teşriiye) Milletvekillerinin Meclis'te izhar ettikleri fikir ve verdikleri reylerden, mes'uliyete tâbi olmamaları.
  • TEŞRİK

    Ortak etme. İştirak ettirme.
  • TEŞRİK

    Güneşlendirme. Güneşte kurutma. * Eti parçalayıp güneşte kurutma. * Doğu tarafına gitme.
  • TEŞRİK TEKBİRLERİ

    Zilhiccenin dokuzuncu günü, yani Kurban Bayramının arefe günü, sabah namazından başlayarak, bayramın dördüncü günü ikindi namazına kadar olan, her farz namazın selâmından sonraki alınan tekbirler.
  • TEŞRİK-İ MESAÎ

    Birlikte çalışmak. İşbirliği etmek. Bir işi beraber yapmak.
  • TEŞRİM

    Yarmak. * Yırtmak.
  • TEŞRİN

    Eskiden yılın on ve onbirinci aylarına verilen ortak isim.
  • TEŞRİN-İ EVVEL

    Ekim ayı.
  • TEŞRİN-İ SÂNİ

    Kasım ayı.
  • TEŞRİR

    Güneşte bez serip kurutmak.
  • TEŞT

    Tekne, teşin, leğen, kap.
  • TEŞTİR

    Bir nesneye ayıp vermek, noksanlık vermek.
  • TEŞTİR

    Edb: Bir gazeli teşkil eden beyitlerin beher mısraı arasına ikişer mısra ilâve etmek.
  • TEŞTİT

    Dağıtma, dağıtılma. Perişan etme.
  • TEŞTİYE

    Kışın uyuyan hayvanların uykusu.
  • TEŞVİF

    Tezyin etmek, süslemek.* Haberli olmak, anlamak, muttali olmak. * Bakmak, nazar etmek.
  • TEŞVİH

    Çirkin yapmak.
  • TEŞVİK

    Diken bitmek. * Ağacın dikenli olması.
  • TEŞVİK

    Şevklendirme. Şevke getirme. Kışkırtma. Kaldırma. Cesaret verme.
  • TEŞVİKAT

    (Teşvik. C.) İsteklendirmeler, şevke getirmeler. Kışkırtmalar.
  • TEŞVİR

    İçinde bulunma. İçine alma, içine alıp gizleme. * Satılık olan hayvanı pazara çıkarıp gösterme.
  • TEŞVİŞ

    Karıştırma. Karma karışık etme. Bulandırma.
  • TEŞVİŞİYYET

    Karışıklık, bozukluk.
  • TEŞVİT

    Tüyü ve kılı gitsin diye ateşe tutmak.
  • TEŞVİYE

    Kebap yapmak. Kebap vermek.
  • TEŞYİ'

    Uğurlamak. Gideni selâmetlemek. Yolcu etmek. * Cesaretlendirmek.
  • TEŞYİD

    Müşeyyed etmek. Binayı yükseltip sağlamlaştırmak.
  • TEŞYİE

    Dilemek, istemek.
  • TEŞZİB

    Ağaç budamak.
  • TETABBUB

    (Tıbb. dan) Hekim olmadığı hâlde hekimlik yapma.
  • TETABU'

    Fasılasız birbiri ardından gelmek. Aralıksız birbirini takib etmek.
  • TETABUK

    Birbirine uygun ve muvafık olmak. Uymak. Birşeye uygun düşmek.
  • TETABU-U İZAFAT

    Bir çok kelimenin birbirine muzaf ve muzafün ileyh olması. Zincirleme isim takımı. (İhtizazat-ı esvat-ı beşeriye misalinde olduğu gibi.)
  • TETAFFUL

    (Tufl. dan) Dalkavukluk.
  • TETAHHUL

    Tıb: Dalak şişmesi.
  • TETAHHUR

    Temizlenme. * Günah işlemekten uzaklaşma.
  • TETAHHURÂT

    (Tetahhur. C.) Temizlenmeler.
  • TETALLU'

    Boynunu uzatarak başını kaldırma.
  • TETA'UM

    (Ta'm. dan) Tatma, tadına bakma.
  • TETAVÜL

    Uzun olma, uzama. * Zulüm etme. * Birbirine muhalefet, kibir ve taazzum etme. * Musallat olma. * Mugayeret eylemek.
  • TETAVVU'

    (Bak: Tatavvu')