Şereflendirmek. Yüksek yere çıkmak. Şeref vermek. * Bir yere buyurmak.
TEŞRİFAT
(Teşrif. C.) Resmî kabul ve ziyaretlerdeki kabul merasimi. Protokol.
TEŞRİH
Bir kitap veya ibareyi anlaşılır şekilde açıklamak, tafsilât vermek. İnceden inceye didikleyip araştırmak. * Tıb: Bir cesedi kesip parçalara ayırarak incelemek.
Hikmet ve felsefe nazarıyla yapılan araştırma, açıklama.
TEŞRİÎ
(Teşriiye) Şeriatla, kanun ile, kanun yapma ile alâkalı, şeriata müteallik, kanuna dair.
TEŞRİ'-İ EVAMİR
Emirleri, işleri şeriata göre yürütme, idare etme, işleri şeriata uygun kılma.
TEŞRİÎ MASUNİYYET
(Masuniyyet-i teşriiye) Milletvekillerinin Meclis'te izhar ettikleri fikir ve verdikleri reylerden, mes'uliyete tâbi olmamaları.
TEŞRİK
Ortak etme. İştirak ettirme.
TEŞRİK
Güneşlendirme. Güneşte kurutma. * Eti parçalayıp güneşte kurutma. * Doğu tarafına gitme.
TEŞRİK TEKBİRLERİ
Zilhiccenin dokuzuncu günü, yani Kurban Bayramının arefe günü, sabah namazından başlayarak, bayramın dördüncü günü ikindi namazına kadar olan, her farz namazın selâmından sonraki alınan tekbirler.
TEŞRİK-İ MESAÎ
Birlikte çalışmak. İşbirliği etmek. Bir işi beraber yapmak.
TEŞRİM
Yarmak. * Yırtmak.
TEŞRİN
Eskiden yılın on ve onbirinci aylarına verilen ortak isim.
TEŞRİN-İ EVVEL
Ekim ayı.
TEŞRİN-İ SÂNİ
Kasım ayı.
TEŞRİR
Güneşte bez serip kurutmak.
TEŞT
Tekne, teşin, leğen, kap.
TEŞTİR
Bir nesneye ayıp vermek, noksanlık vermek.
TEŞTİR
Edb: Bir gazeli teşkil eden beyitlerin beher mısraı arasına ikişer mısra ilâve etmek.
TEŞTİT
Dağıtma, dağıtılma. Perişan etme.
TEŞTİYE
Kışın uyuyan hayvanların uykusu.
TEŞVİF
Tezyin etmek, süslemek.* Haberli olmak, anlamak, muttali olmak. * Bakmak, nazar etmek.