Beşerin bütün insanlığın üstadı, hocası, daha bilgili ve ârif. Muhammed Aleyhissalâtü Vesselam.
ÜSTAH
f. Edebsiz, hayasız, utanmaz kimse.
ÜSTAM
f. Güvenilir, itimad edilir, inanılır, emin. * Gümüş veya altından yapılmış üzengi, at eyeri.
ÜSTİBAH
Masura.
ÜSTUN
f. Direk. Sütun.
ÜSTUR
f. At, katır davar gibi dört ayaklı hayvan.
ÜSTURE
Edb: Efsane, uydurma hikâye demek olan "esâtir" kelimesinin müfredidir.
ÜSTÜHAN
f. Kemik.
ÜSTÜHANPÂRE
Kemik parçası.
ÜSTÜKUS
(C.: Üstükusât) Cevher, madde, asıl. * Geometri.
ÜSTÜMM
(C.: Esâtim) Deniz suyunun toplandığı yer.
ÜSTÜMME
Orta, vasat.
ÜSTÜRE
f. Ustura.
ÜSTÜVANE
Geo: Silindir. Direk şeklindeki sütun. İçi boş direk şekli.
ÜSTÜVAR
f. Kuvvetli, dayanıklı, sağlam, muhkem. * Güvenilir, itimad edilir.
ÜSTÜVARİ
f. Sağlam, kuvvetli, emniyetli.
ÜSUN
Suyun tad ve renginin değişmesi. * Bir kimse kuyuya girdiğinde buharından veya murdar kokulardan dolayı aklının gitmesi.
ÜSÜR
Yara izi. * Kılıcın rengi ve cevheri.
ÜSVE(T)
Beraberlik. * Halka reis olmak. * Dert ortağı. Sâdık arkadaş. Manevî tabib. * Nümune ve örnek tutulacak olan insan.
ÜŞABE
Irkı, nesebi karışık adam. * Karışık cemaat. * Rüşvet ve hırsızlık gibi yollarla elde edilen kazanç.
ÜŞBE
Kurt, böcek.
ÜŞER
Dişlerini birbirine sürüp keskinleştirmek.
ÜŞGULE
Uğraşılacak iş. Meşguliyet.
ÜŞGUR
f. Oklu kirpi.
ÜŞHUB
Süt sağılırken çıkan ses.
ÜŞKUFE
f. Çiçek.
ÜŞKUH
f. Ululuk, büyüklük, şan ü şeref.
ÜŞKÜFTE
f. Açılmış çiçek.
ÜŞKÜR
Mest içine dikilen astar.
ÜŞNE
Yosun.
ÜŞTÜLÜM
f. Kavga, gürültü.
ÜŞTÜLÜMKÂR
f. Kavgacı, gürültücü.
ÜŞTÜR
f. Deve.
ÜŞTÜRBÂN
f. Deveci.
ÜŞTÜRDİL
f. Kinci, fesatçı, hasedçi.
ÜŞTÜREK
f. Dalga. Mevc.
ÜŞTÜRGAV
f. Zürafa.
ÜŞTÜRHU
f. Deve huylu. Kinci, hased eden.
ÜŞTÜRMURG
f. Deve kuşu.
ÜTAM
Sidik tutulması. İdrar tutukluğu.
ÜTRUR
Subaşı oğlanı.
ÜVAM
Susuzluk.
ÜVERA'
Ateş ve güneş harareti. * Susuzluk harareti.
ÜVEYL
Çığlık, vâveylâ.
ÜVEYS-EL KARANÎ
Hz. Ebu Bekir ve Ömer (R.A.) devirlerinde Medine-i Münevvere'de çok hürmet gören ve Tabiînin büyüklerinden olup hadis-i şerif ile medh ü senâsı yapılan büyük bir veli. Peygamberimiz (A.S.M.) zamanında yaşamış ise de vâlidesine çok hürmetinden dolayı Peygamberimizle görüşememiş, fakat ona bütün ruh u canı ile bağlı kalmıştır. Sıffîn Muharebesinde Hz. Ali'nin (R.A.) askerleri arasında şehid düşmüştü. (Hi: 37) Veys diye de anılır.
ÜVEYSÎ
(Üveysî tarzı) Veysel Karanî Hazretleri gibi sevdiği ve kendisine bağlı olduğu zatı görmeden ve gaybî olarak olan muhabbet ve bağlılık; ve bu muhabbetle bağlı olduğu zattan manevî feyz almak tarzı.
ÜYEL
(C: Eyâyil) Dağ keçisi.
ÜZANİ
Kulakları büyük olan adam. (Merkepten kinaye olarak söylenmiştir.)
ÜZEYR
(A.S.) Kur'an-ı Kerim'de ismi bulunan büyük zâtlardandır. Peygamber olup olmadığı hakkında ihtilâf vardır.