B Harfi İle Başlayan Osmanlıca Kelimeler

A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z

Osmanlıca Sözlükte Ara

  • BÎ-AB

    f. Susuz, kuru. * Donuk. * Rezil, utanmaz, hayasız.
  • BÎ-ADD

    Sayısız.
  • BÎ-ADİL

    Eşsiz. Eşi olmayan.
  • BÎ-AMAN

    Amansız.
  • BÎ-AR

    Arsız, hayasız, utanmaz.
  • BİAS

    Deprenmek, ıztırab.
  • BİAT

    Bağlılığını, itimadını bildirmek. Birisinin hakemliğini veya hükümdarlığını kabul etmek. El tutarak bağlılığını alenen izhar etmek. Bağlılığını tazelemek. * Rey vermek.
  • BİAT-I RIDVAN

    Kur'an-ı Kerim'in 48. Sûresi olan Fetih Sûresinde zikri geçen, Hz. Peygamber'e (A.S.M.) bağlılıklarını bildiren sahabelerin biatlarıdır. 1400 veya daha fazla olduğu bildirilir. Bu cemaata Ashab-ı Rıdvan da denir. (R.A.)
  • BÎ-BAHA

    Bahasız, Çok değerli.
  • BÎ-BEHRE

    Nasibsiz. Mahrum.
  • BÎ-BEKA

    Bekasız, devamsız.
  • BİBERON

    Fr. Emzik.
  • BİBİ

    Hala, babanın kızkardeşi.
  • BÎ-BİDAAT

    f. Sermayesiz.
  • BİBLİYOGRAF

    yun. Kitaplar üzerinde geniş bilgisi olan kişi.
  • BİBLİYOGRAFYA

    yun. Kitaplar hakkında bilgi. Belirli mevzular üzerindeki neşriyatın tamamı.
  • BİBLO

    Fr. Salonlarda, masaların ve rafların üzerine süs için konan vazo gibi küçük eşya.
  • BÎ-BÜNYAD

    f. Esassız, temelsiz.
  • BÎ-CA

    f. Yersiz.
  • BİCAD

    f. Yakuttan daha az değerli kırmızı bir taş. * Kırmızı dudak.
  • BİCAD

    Hz. Abdullah'ın lâkabı. * Çizgili olarak yol yol dokunmuş aba, kilim, halı.
  • BİCADE

    Alaca boncuk.
  • BİCAL

    Büyük gövdeli şey. Azîm. Cesîm.
  • BÎ-CAN

    f. Ruhsuz, cansız.
  • BÎ-CİĞER

    f. Korkak, ciğersiz, yüreksiz.
  • BİCİŞK

    f. Bilgin, hakîm. * Serçe kuşu.
  • BİCRİT

    Temiz, hâlis şey.
  • BİCU

    ( Custen : Aramak) mastarının emir köküne "bi" eklenerek yapılmıştır. Ara, bul mânasında emirdir.
  • BİCÛ

    (Custen: Aramak) mastarının emir köküne "bi" eklenerek yapılmıştır. Ara, bul meâlinde emirdir.
  • BÎ-ÇARE

    f. Çaresiz. Zavallı. Şaşkın.
  • BÎ-ÇAREGÂN

    f. Zavallılar. Biçareler.
  • BÎ-ÇAREGÎ

    f. Zavallılık, biçarelik.
  • BÎ-ÇAREVÂR

    f. Zavallı gibi, biçare gibi.
  • BİÇİŞK

    f. Doktor, hekim.
  • BİÇİZ

    f. Pek küçük ve değersiz şey.
  • BİÇREK

    f. Kandırılıp aldatılarak kendisiyle daima alay edilen kimse.
  • BÎ-ÇÛN

    f. Emsalsiz, eşsiz, ortaksız, benzersiz. * Sebep sorulmaz. (Allah C.C.)
  • BİD

    f. Söğüt ağacı.
  • BİD

    Yok olma.
  • BİD'

    İlim, şecaat ve şerafette kâmil ve yegâne. * Yeni.
  • BİD'

    Birden dokuza kadar veya üçten ona; yahut da onikiden yirmiye kadar olan sayılar. Birkaç. * Gecenin bir kısmı.
  • BİDA'

    (Bid'at. C.) Bid'atlar. Sonradan meydana çıkan şeyler. (Bak: Bid'at)
  • BİDAA

    (Bidâat) Sermaye, ana para. * Tahsil olunmuş ilim.
  • BÎ-DAD

    Zâlimlik. Zulüm. İşkence. Adaletsizlik.Ne mümkün zulm ile bî-dâd ile imhâ-yı hakikat.Çalış, kalbi kaldır muktedirsen âdemiyyetten.
  • BÎ-DADGER

    f. Gaddar, zâlim, hain.
  • BÎ-DADGERÎ

    f. Gaddarlık, hainlik, zâlimlik.
  • BÎ-DADÎ

    Adaletsizlik. Zâlimlik.
  • BİDAH

    f. Sert başlı, huysuz at, aygır.
  • BİDAL

    Bir şeyi başka diğer bir şeyle değiştirme, tırampa etme.
  • BİDANET

    Semizlik, besililik, yoğunluk.