B Harfi İle Başlayan Osmanlıca Kelimeler

A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z

Osmanlıca Sözlükte Ara

  • BİTKE

    Kesinti. * Kesilen bir nesnenin ufak parçaları, cüz'leri.
  • BİTLAB

    f. Hurma çiçeğinin tomurcuğu.
  • Bİ-T-TAFSİL

    Tafsilâtiyle, etrafiyle, uzun uzadıya.
  • BİTTAHRİK

    Hareket ettirerek, oynatarak. * Kışkırtarak, teşvik ederek.
  • BİT-TARİK-İL ULA

    Birinci usul veya yol ile. Elbetteki. Evleviyetle.
  • BİTTASAVVUR

    Tasavvur ile, niyet ederek, düşünerek. (Bak: Tasavvur)
  • Bİ-T-TAV'

    İstek ile, isteyerek.
  • BİTTEDRİC

    Yavaş yavaş.
  • BİTÜM

    Yerin altında bulunup sıvı ve sarımtırak veyahut katı ve kara bir durum ve renkte olan maddedir ki, asfalt yol yapılırken kullanılır.
  • BİTYAR(E)

    f. Elem, keder, tasa, sıkıntı.
  • BİÛZA

    Sivrisinek.
  • BİV

    f. Güve.
  • BİVAN

    Çadır direği.
  • BİVAR

    f. "Onbin" sayısı.
  • BÎ-VARE

    f. Âciz, fakir, miskin, zavallı, kimsesiz, garib.
  • BÎ-VAYE

    f. Mahrum, nasipsiz.
  • BİVAZ

    f. Yarasa kuşu. Muvâfakat, kabul.
  • BİVE

    f. Dul kadın, kocasız kadın.
  • BÎ-VEFA

    f. Vefasız, dönek.
  • BİVEGÎ

    f. Dulluk. Kocasız kadının hâli.
  • BÎ-VUKUF

    Vukufsuz, bîhaber, malûmatsız, habersiz.
  • BİYA'

    (Bia. C.) Kiliseler.
  • BİYAET

    (C.: Biyâât) Satılık mal.
  • BİYAH

    (C.: Büyâh) Ufak balık.
  • BİYAN

    Gece. Gece ile gelen belâ.
  • BİYOCOĞRAFYA

    yun. Nebat ve hayvanların yer yüzünde dağılışını ve sebebelerini tetkik eden ilim kolu. Hayatî Coğrafya. Biyojeografi.
  • BİYOELEKTRİK

    Canlı varlıkların vücutlarında yaratılmış olan elektrik. (Bu elektriğin varlığı, hususi âletlerle anlaşılır)
  • BİYOFİZİK

    Canlıların bünyelerindeki hâdiselerin fizikî cephesini inceleyen ilim kolu.
  • BİYOĞRAFİ

    Şahısların hayatlarını mevzu edinen yazı çeşitlerine verilen isim.
  • BİYOKİMYA

    Canlıların kimya ile ilgili yapılarını, tepkilerini, belirtilerini inceleyen bilim dalıdır. 19. Asırda başlatılan bu çalışmalarla proteinler, vitaminler, hormonlar anlaşılır duruma gelindi.
  • BİYOLOG

    Biyoloji ilmiyle uğraşan âlim.
  • BİYOLOJİ

    yun. Canlı varlıkları inceliyen ilim. Hayvanları inceleyen bölümüne zooloji; bitkileri inceleyen bölümüne botanik denir. Biyoloji, incelediği konulara göre çeşitli isimler alır. Canlının dış yapısını inceleyen: Morfoloji; dokuları inceleyen; histoloji canlıların büyüyüp gelişmelerini: embriyoloji; hayatî faaliyetleri inceleyen: fizyoloji; iç salgı bezlerin faaliyetlerini inceleyen: endrokrinoloji; hastalık hallerini inceleyen: patoloji; canlıların sınıflandırılmasını yapan: sistematik; bitki veya hayvan neslinin ıslahı ile uğraşan: zootekni; mikroskobik canlıları inceleyen: mikrobiyoloji'dir. İç yapısını inceleyen: anatomi; hücreleri inceleyen; sitolojidir.
  • BİYONİK

    Canlıların, yaşadıkları muhit içinde değişen şartlara uygun nasıl hareket ettiklerini inceleyerek canlıları model almak suretiyle benzer hareketleri yapabilecek makinelerin yapılması işiyle uğraşan ilim ve fen.
  • BİYOTERAPİ

    Tıb: Bazı hastalıkların tedavisinde canlı varlıklardan faydalanma usûlü.
  • BİYT

    Kuvvet.
  • BİYZ

    (Bîd) Parlak ve beyaz.
  • BİZA'

    Birisine kaba muamelede bulunma. * Faydasız, boş yaramaz söz.
  • BÎ-ZAR

    f. Bıkmış, usanmış, fütur getirmiş.* Bezginlik.
  • BİZARE

    f. Desise, hile, tuzak.
  • BİZÂTİHİ

    Kendi kendine, aslında, kendiliğinden, esasında, kendisi, yalnızca zâtından, aslından.
  • BİZAZ

    (Bak: Bezazet)
  • BÎ-ZER

    f. Altınsız.* Cimri, hasis, pinti.
  • BÎ-ZEVAL

    f. Zevâlsiz, sona ermez, bitmez, tükenmez.
  • BİZİŞK

    f. Tabib, hekim, doktor.
  • BİZİŞKÎ

    f. Doktorluk, hekimlik, cerrahlık.
  • BİZLAH

    Geveze, boşboğaz, çenesi düşük.
  • BİZLE

    f. Lâtife, şaka.
  • BİZLE

    Gündelik elbise.
  • BİZR

    (C.: Büzûr) Sebzevât. * Kuru ot tohumu.
  • BİZR

    Heder olmak.