Ç Harfi İle Başlayan Osmanlıca Kelimeler

A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z

Osmanlıca Sözlükte Ara

  • ÇERAKİSE

    (Çerkes. C.) Çerkesler. Kafkasyada yerli bir kabilenin adı.
  • ÇERAM

    f. Otlak.
  • ÇERA-ZAR

    f. Otlak, çayır.
  • ÇERB

    f. Besili, semiz, yağlı. * Muvafık, münasib, uygun. * Temayüz, imtiyaz. Diğerlerinden fazla ve üstün olma.
  • ÇERB-AHUR

    f. İçinde yemi bol olan ahır. * Bolluk içinde yaşıyan kimse.
  • ÇERB-DEST

    f. Eli işe yatkın. Sür'atli, eli çabuk.
  • ÇERBÎ

    f. Tatlılık, yumuşaklık.
  • ÇERB-PEHLU

    f. Besili, semiz, gövdeli, yağlı.
  • ÇERES

    f. Zindan, hapishane. * Zulüm, işkence. * Mer'a, otlak. * Üzüm teknesi.
  • ÇERH

    f. Çark. Dolap. * Felek. Talih. * Dingil üzerine dönen. * Gök. * Def. * Zenberek. * Mancınık. * Elbise yakası. * Ok yayı. * Çakır gözlü doğan kuşu.
  • ÇERHİDEN

    f. Kendi etrafında dönmek.
  • ÇERKES

    Kafkas kavimlerinden biri. * Bu kavme mensub olan kimse.
  • ÇERM

    f. Hayvan ve insan derisi. Post.
  • ÇESPAN

    Lâyık, uygun, münasib, muvafık, yakışır.
  • ÇESPİDE

    f. Lâyık, uygun münasib, muvafık, yakışır.
  • ÇEŞ

    f. "Deneyen, sınayan, tadına bakan" mânâsına gelerek kelimelere eklenir.
  • ÇEŞAN

    f. Topuz, gürz.
  • ÇEŞENDE

    f. Tadıcı, tadan, tadına bakan.
  • ÇEŞİDE

    f. Tadmış. Tadılmış olan.
  • ÇEŞİDEN

    f. Lezzetine bakmak. Tadmak.
  • ÇEŞM

    f. Göz. Ayn. Dide.
  • ÇEŞMAN

    (Çeşm. C.) Çeşmler, gözler.
  • ÇEŞM-AŞİNA

    f. Göz aşinalığı olan, tanıdık.
  • ÇEŞM-AVİZ

    f. Yüz örtüsü, peçe.
  • ÇEŞM-DAR

    f. Bekliyen, gözliyen.
  • ÇEŞM-DERİDE

    f. Sıkılmaz, utanmaz, arsız.
  • ÇEŞM-İ ÂHU

    Ceylân gözü.
  • ÇEŞM-İ BED

    Kem göz.
  • ÇEŞM-İ DİL

    Basiret. Kalb gözü.
  • ÇEŞM-İ GAZUB

    Kızgın bakış.
  • ÇEŞM-İ GİRYÂN

    Ağlayan göz.
  • ÇEŞM-İ HOŞ-NİGÂH

    Güzel bakışlı göz.
  • ÇEŞM-İ İSTİKBÂL-BİNÎ

    Gelecek zamanı, istikbâli gören göz. Kuvve-i kudsiye ve ferâset ve basiretle ileriyi bilen nazar.
  • ÇEŞM-İ MEST

    Sarhoş göz, mest olmuş göz.
  • ÇEŞM-ZAHM

    Nazar değme.
  • ÇEŞN

    (Çeşen) f. Bayram, îd. * Düğün. * Ziyafet, şölen.
  • ÇETE

    Bölük, birlik, takım. Bir reisin idaresi altında bulunan birlik. * Asker bölüğü, müfreze. * Çapulcu ve akıncı takımı.
  • ÇETİN

    Sert. * İnatçı, dik başlı. * Zor, güç.
  • ÇETR

    f. Gece. * Gölgelik, çadır, şemsiye.
  • ÇETR-İ ANBERİN

    Karanlık gece.
  • ÇETR-İ NUR

    Güneş, şems.
  • ÇETU

    f. Perde, örtü.
  • ÇETUK

    f. Serçe kuşu.
  • ÇEVGAN

    f. Cirit oyunlarında atlıların birbirlerine attıkları değnek. * Baston, ucu eğri değnek.
  • ÇEVİK

    t. Tez hareketli. Oynak. Çabuk hareket edebilen.
  • ÇEVİK ÇALAK

    Tez, hareketli, çalışan. Yerinde durmayıp hareket eden.
  • ÇEYREK

    f. Dörtte bir (Bak: Çâr-yek)
  • ÇIFITLIK

    Yahudilik, Yahudi cinsiyet ve mezhebi. * Münâfıklık.
  • ÇIĞIR

    t. Yeni açılan patika yolu. * Ayak izi ile karlı yerde açılan yol. * Başkalarının da uyabileceği yeni bir tarz ve yol. * Çığın açtığı iz, yol.(... Hayat-ı içtimaiye-i beşeriyede bir çığır açan, eğer kâinattaki kanun-u fıtrata muvafık hareket etmezse hayırlı işlerde ve terakkide muvaffak olamaz. Bütün hareketi şer ve tahrib hesabına geçer...L.)
  • ÇIMACI

    Vapurda ve iskelede çımayı atıp tutmak vazifesiyle görevli tayfa.