D Harfi İle Başlayan Osmanlıca Kelimeler

A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z

Osmanlıca Sözlükte Ara

  • DACİC

    Çağırış. * Sesi yükseltmek.
  • DACİN

    (C.: Devâcin) Evi öğrenmiş olan davar.
  • DACİR

    Gamkin ve gönlü dar kimse. * Bağırgan dişi deve. * Kederlenmek, hüzünlenmek muztarib olmak.
  • DACNAN

    Tehame vilâyetinde bir dağ.
  • DACR(E)

    Darlık, kalbin sıkıntılı olması.
  • DACUC

    Çağıran. * İnleyen. * Sağarken incinen ve inleyen dişi deve.
  • DAD

    Osmanlı alfabesinin onyedinci harfidir. * Ebced hesabında sekizyüz sayısına karşı gelir.
  • DAD

    Doldurmak.
  • DAD

    Oyun, lehv.
  • DA'D

    Husumet, düşmanlık.
  • DÂD

    f. Adâlet. Hak, doğruluk. * İnsaf. * Vergi, ihsan, atiyye. * Ömür. * Sızlanma. (Adâletle dâd arasında fark vardır; adâlet, binefsihi adâlet edip zulmetmemektir. Dâd ise, başkasının zulmünü def ve izâle eylemektir. L.R.)
  • DÂD U SİTED

    Alış veriş.
  • DADA

    f. Halayık. Çocuk bakıcı. Dadı.
  • DA'DA

    Aklı ve fikri olmayan kişi. * Her nesnenin zayıfı.
  • DA'DA'

    Güzel dur mânasına gelir ve düşecek ve dayanacak yerde söylenir.
  • DA'DAA

    Yakmak. Yıkmak. * Hor ve zelil etmek. * Perâkende etmek.
  • DA'DAA

    Koyunu ve keçiyi çıkarıp sürmek. * Sallamak. * Bir kimseye "güzel dur" demek. * Miktarı çok olsun diye depretip çevirmek ve doldurmak.
  • DADAN

    Kesmez kılıç. * Fakir, muhtaç kişi.
  • DADAR

    f. Allah (C.C.) * Adaletli, âdil, doğru olan hükümdar.
  • DADAŞ

    Delikanlı, babayiğit kimse. * Erkek kardeş.
  • DÂD-ÂVER

    f. Doğru, adaletli.
  • DÂD-BAHŞ

    f. Hakkı yerine getiren, adaletli.
  • DÂDE

    f. Verilmiş, vergi.
  • DÂDEN

    f. Vermek.
  • DÂDENDER

    f. Erkek üvey kardeş.
  • DÂDER

    f. Karındaş, kardeş, birâder.
  • DÂDER-ENDER

    f. Üvey kardeş.
  • DÂDGÂH

    Adliye. Hak yeri, adâlet yeri.
  • DÂD-GER

    f. Doğru, insaflı.
  • DADH

    Yemen baklası.
  • DÂDHAH

    f. Adalet isteyen.
  • DÂD-I HAK

    Hak vergisi, Cenab-ı Hakk'ın lütf u ihsanı.
  • DÂD-I HAK RÂ KABİLİYYET ŞART NİST

    Cenab-ı Hakk'ın lütf u ihsanında kabiliyyet şart değildir.
  • DÂDİSTAN

    f. Bir işte ortak olma. * Bir işe razı olma.
  • DÂDRAD

    f. Allah (C.C.), Cenab-ı Hak.
  • DÂD-RES

    f. Yardımcı, yardıma yetişen.
  • DAELE (DUULE)

    Zayıf ve ince olmak. * Hor ve zayıf olmak.
  • DAF'

    Necis, pis.
  • DAFADİ

    Kurbağa.
  • DA'FAK

    Bol ve geniş olan şey. Vâsi.
  • DAFATE

    Ayağa giydikleri bir cins pabuç. * Kişinin aklı ve reyi zayıf olmak. * Bir oyun çeşidi.
  • DAFEF

    Çoluk çocuğun fazla oluşu. * Şiddet. * Darlık. * Hâcet. * Acele etmek.
  • DAFEN

    Kısa boylu, ahmak adam. * İri gövdeli ahmak kimse.
  • DAFENDED

    şişman, ahmak adam.
  • DAFF

    Dar, zıyk.
  • DAFFAT

    Devesini kiraya veren deveci.
  • DAFFATA

    Metâ ve kumaş götüren deve. * Çokluk, cemaat.
  • DAFFE

    Yan, taraf.
  • DAFİ'

    Def'eden, menedici. Ortadan engeli kaldıran. * Cenâb-ı Hak. (C.C.)
  • DAFİA

    Def eden, muhafaza eden.