H Harfi İle Başlayan Osmanlıca Kelimeler

A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z

Osmanlıca Sözlükte Ara

  • HURUC-İ FÂHİŞ

    Haddini aşmak. * Büyük isyan hareketinde bulunmak.
  • HURUF

    (Harf. C.) Harfler. İsim ve fiil olmayan kelimeler. (Bak: Harf)
  • HURUFAT

    (Harf. C.) Harfler. Matbaada kullanılan dökme harfler.
  • HURUFİYE

    Fazlullah-ı Hurufi adında birinin kurduğu bâtıl bir meslektir. Harflerden kendilerince manalar çıkarıp, dine aykırı iddiaları olan bir dalâlet fırkasıdır.
  • HURUF-U ÂLİYAT

    Tas: Gayb ve gaybîlikte olan Cenab-ı Hakka mahsus şuunat.
  • HURUF-U ASLİYE

    (Bak: Harf-i aslî)
  • HURUF-U CÂZİME

    Cezmeden harfler: lem, lemmâ, lâm-ül-emir, lâ-ün-nâhiye (nehyeden lâ edatı). Şart edatları da câzimdir. (Bak: Câzim)
  • HURUF-U CERRE

    (Bak: Harf-i Cer)
  • HURUF-U HALK

    Sesi boğazdan çıkan harfler. (Hâ, hı, ayn, gayn, he, hemze gibi)
  • HURUF-U HECÂ

    Alfabe sırasına göre dizili harfler. * Kelimelerdeki harflere ayrıca ses katan elif, vav, he, yâ harfleri.
  • HURUF-U İMLÂ

    Gr: Sesli harfler. (A, E, I, İ, O, Ö, U, Ü, harfleri.)
  • HURUF-U İTBAK

    Gr: İtbak harfleri. (Bak: İtbak)
  • HURUF-U KAMERİYE

    Gr: Arapçada kelimenin başında harf-i tarif olduğu vakit, harf-i tarifin lâmı okunan harfler. Meselâ: El-Kamer, El-İnsân, El-Bedi' kelimelerinde olduğu gibi. Burada kelime başında "kaf, elif, bâ" harfleri kameriyeden olduğu için aynen okunuyor. (Bunlar: Elif, bâ, cim, hı, hâ, ayın, gayn, fe, kaf, kef, mim, vav, he, yâ harfleridir.)
  • HURUF-U LEYYİN

    Vav, ayn ve elif harfleri. (Bak: Lîn)
  • HURUF-U MECHURE

    Cehr ile okunan harfler. (Zı, lâm, kaf, vav, ra, bâ, dad, hemze, zel, gayın, ze, elif, cim, nun, dal, mim, tı, yâ, ayın.)
  • HURUF-U MU'CEME (MENKUTA)

    Gr: Kur'an-ı Kerim harflerindeki noktalı harfler.
  • HURUF-U MUNFASILA

    Gr: Kendisinden sonra gelen harflere bitişmeyen (vav, rı, dal, hemze, ze, zel) gibi harfler.
  • HURUF-U MUTTASILA

    Gr: Kendisinden sonra gelen harflerle bitişip yazılan harfler.
  • HURUF-U MÜSTA'LİYE

    Tecvidde: Harf ağızdan çıkarken dilin üst damağa yapışması halinde veya üst damağa doğru gitmesiyle çıkan harfler: Kaf, tı, zı, dat, hı, sad, ayın, gayın, Bu harflerin mukabili "istifâle" harfleridir.
  • HURUF-U NÂSİBE

    Gr: Muzari (geniş zaman) fiilinin başına getirildiğinde o fiili nasbeden harfler. (En), (Len), (İzen), (Key) harfleri gibi.
  • HURUF-U ŞARTİYE

    (Bak: Şart edatları)
  • HURUF-U ŞEDİDE

    (Bak: şiddet)
  • HURUF-U ŞEFE

    Dudaktan çıkan harfler. "Be, Fe, Mim" gibi.
  • HURUF-U ŞEMSİYE

    Gr: "El" harf-i tarifinin "lâm" harfi ile yan yana geldiğinde, kendisi okunmayıp "Lâm" harfine kalboluyorsa, o harflere "huruf-u şemsiye" harfleri denir. (Te, se, dal, zel, rı, ze, sin, şın, sad, dat, tı, zı, lem, nun harfleri) Meselâ: El-turab yazılıyor, etturab okunuyor. El-şems yazılıyor, eşşems okunuyor. El-Duâ, Edduâ okunuyor.
  • HURUF-UL MUKATTAA

    Gr: Kur'an-ı Kerim'de sure başlarında bulunan, kesik kesik, ikisi üçü birleşik veya tek başına yazılı hafler. Elif Lâm Mim, Yâ Sin, Elif Lâm Râ... gibi. Bunlar İlahî birer şifre olup, mânalarını anlayanlar Resul-ü Ekrem (A.S.M.) ve O'nun vârisleridir.
  • HURUM

    İhram.
  • HURUR

    Düşmek, sukut.
  • HURUS

    f. Horoz.
  • HURUŞ

    f. Coşma. Gürültü. şamata. Telâş.
  • HURUŞAN

    f. Çağlıyarak, coşarak, * Coşan, çağlayan.
  • HURY

    Değirmen deliği.
  • HURZ

    Oranlamak, yâni tahminle bir şeyin miktarını söylemek.
  • HURZE

    (C.: Hurez) Dikiş.
  • HUS

    Dikmek. * Darlık vermek. * İki şeyi bir araya getirmek.
  • HUS

    Bir kavim üzerine nâzil olan umur.
  • HUSA

    (Husye. C.) Erkeklik bezleri, hayalar.
  • HUSA

    Hurma yaprağı.
  • HUSAF

    Hasad, hasad mevsimi. * Ekin biçme.
  • HUSAFE

    Düşmanlık, adavet. Gizli kin, hased.
  • HUSAKE

    Düşmanlık, adavet. Hased, gizli kin.
  • HUSALE

    Harman yerinde arta kalan tane.
  • HUSALE

    Kırıntı, ufalanmış şey.
  • HUSAM

    Keskin kılıç.
  • HUSAME

    Keskinlik.
  • HUSARE

    Arpa, buğday ve pirinç gibi hububâtın kabuğundan düşen parçalar. * Her kabuklu nesnenin, kabuğundan ayrılıp temizlenmesi. * Şirâ sıkıntısı. * Her nesnenin fenâsı.
  • HUSAS

    Sür'atle gitmek, seğirtmek, koşmak.
  • HUSBAN

    Hesab. * Azab. * Sıkıntı. * Şer. * Koltuk yastığı.
  • HUSEMA'

    (Hasım. C.) Muhalifler, karşı taraflar, hasımlar. * Adüvler, düşmanlar.
  • HUSF

    Her bir şeyin içi.
  • HUSHUS

    Mübâlağa ile kandırmak.