İ Harfi İle Başlayan Osmanlıca Kelimeler

A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z

Osmanlıca Sözlükte Ara

  • İN'İDAM

    İdama gitme. Mahvolma. Yok olma.
  • İN'İKAD

    Akdetme. Bağlanma. * Fık: İcab ve kabulün taraflarca eseri zâhir olup, meşru bağlılık ve alâkadarlık. * Kurulma. Toplanma.
  • İN'İKAS

    Aksetme, tersine çevrilme. * Işık veya sesin bir şeye çarpıp geri gelmesi. * Aynada parlak şeyde eşyanın temessülü.
  • İN'İRA

    Dişin (etleri çekilip) kökü çıkma.
  • İN'İSAB

    Zorlaşma.
  • İN'İSAM

    Muhafaza etme, koruma.
  • İN'İSAN

    Emin ve muhafazalı bulunma.
  • İN'İSAR

    Ezip sıkma, sıkıştırma, suyunu çıkarma.
  • İN'İTAF

    İki kat olma, bükülme, katlanma. * Bir tarafa dönme, temâyül. Meyletme.
  • İN'İZAL

    Bir tarafa çekilme, tek başına kalma.
  • İNKA'

    Pâk ve temiz olma.
  • İNKA'

    Suda ıslatma.
  • İNKÂH

    (Nikâh. dan) Nikâh etme veya edilme.
  • İNKÂR

    Bilmeme, tanımama. Yaptığını ve söylediğini gizleme. * Yapmadım deme ve ayak direme. * Reddetme. (Bak: Nefy)
  • İNKÂRÎ

    İnkârla alâkalı.
  • İNKAS

    Eksilme, eksiltme.
  • İNKA-YI KALB

    Kalb temizliği, gönül temizliği.
  • İNKAZ

    Kırma ve bozma. * Tuhaf sesler çıkarma. Küçük bir hayvanın veya böceğin kendine mahsus ses çıkarması. * Vücuttaki oynak yerlerden çıkan ses.
  • İNKAZ

    Kurtarma. Kurtarılma. Halâs etme.
  • İNKIBAZ

    Büzülme. Çekilip toplanma. * Sıkıntı. Gamlı olmak. * Kabızlık. Tutukluk.
  • İNKIBAZÎ

    İnkıbazla ilgili.
  • İNKIDAD

    Yıkılma. * Perakende olup dağılma. * Kuş havadan süzülüp inme.
  • İNKIHAL

    Büsbütün zayıf ve güçsüz düşme.
  • İNKIHAM

    Düşünmeden bir işe girişme.
  • İNKILA'

    (Kal'. den) (Ağaç) kökünden koparılma.
  • İNKILÂB

    Başka tarza değişme. Bir hâlden diğer hâle geçme. Başka türlü olma. * Altüst olma.
  • İNKILÂB ALE-L A'KIB

    Ökçeler üzerine dönmek demektir ki, asker yürüyüşünde olduğu gibi, tam sağdan veya soldan geri dönmektir. İki ökçeyi birden yerinde çevirmek suretiyle inkılâb ale-l a'kıb, ayakları çaprazlaştırdığından yürümeyi imkânsız bırakır. Kur'an'da bu tâbir ya harbde firardan kinaye veya dinde irtidaddan mecaz olmak üzere iki mânâya muhtemildir. (E.T.)
  • İNKILÂBÂT

    İnkılâblar, değişmeler.
  • İNKILÂB-I HAKAİK

    Hakikatlerin tam zıddına dönmesi (ki, böyle bir şey mümkün değildir.) (Bak: İçtima-ı zıdden) (İnkılâb-ı hakaik ittifâken muhaldir. Ve inkılâb-ı hakaik içinde muhal ender muhal, bir zıd, kendi zıddına inkılâbıdır. Ve bu inkılâb-ı ezdâd içinde bilbedahe bin derece muhâl şudur ki: Zıd kendi mâhiyetinde kalmakla beraber, kendi zıddının aynı olsun. S.)
  • İNKILÂB-I SAYFÎ

    İlkbaharın bitip, yaz mevsiminin balayışı. Gün dönümü. (21 hazirana rastlar.)
  • İNKILÂB-I ŞİTEVÎ

    Sonbaharın bitip, kış mevsiminin başlayışı. (Aralık ayının 21'ine rastlar.)
  • İNKIMA'

    Kökü kesilme. Köksüzleşme.
  • İNKIRAZ

    Sönme. Zeval bulma.
  • İNKISAM

    Kırılıp ayrılma. Parçalanma.
  • İNKISAM

    Kısımlara ayrılma. Bölünme. Taksim olunma.
  • İNKISAR

    Kısalma, kısa olma.
  • İNKIŞA'

    Mânilerin gidip havanın açılması. Ayazlama.
  • İNKIŞAR

    Bir şeyin derisinin veya kabuğunun soyulması.
  • İNKITA'

    Tükenme. Kesilme. Arkası gelmeme.
  • İNKITÂ-İ TAMS

    (Kadın) âdetten kesilme.
  • İNKIYAD

    Boyun eğme. Muti olma. Teslim olma. İtaat etme. İmtisal.
  • İNKIYADEN

    İnkıyad suretiyle. Teslim olarak. İtaat ederek, boyun eğerek.
  • İNKIZA'

    (Kazâ. dan) Sonu gelip bitme. Tamam olma. Mühleti sona erme.
  • İNKIZAF

    Kovulma, def olunma, atılma, uzaklaştırılma.
  • İNKIZA-Yİ MÜDDET

    Müddetin bitmesi, zamanın sona ermesi.
  • İNKIZAZ

    Çatlama. * (Kuş) havadan yere doğru süzülerek inme.
  • İNKİBAB

    Yüzüstü düşme, yere kapanma.
  • İNKİDAM

    Vücudun bir tarafı berelenme veya kızarma.
  • İNKİDAR

    Hızlı yürüme. * Düşme ve saçılma.
  • İNKİLAL

    Yavaşça gülme, tebessüm etme. * Körlenme, kesmez hâle gelme.