(C.: Kuuş) Ağacın başını çekip eğmek. * Cem etmek, toplamak. * Kadınların bindiği merkep.
KAŞ'
(Kış') Şaşkın ve ahmak adam. Zayıf adam. * Açmak. * Gidermek. Dağıtmak. * Kuru deri. Deriden olan çadır. * Hamam pisliği. * Deriden yapılmış döşek. * Balgam.
KÂŞ
f. Çok istek, arzu, özleme.
KAŞAĞI
Hayvanları kaşıyıp tozlarını düşürmeğe mahsus âlet. * İhtiyar kimselerin, sırtlarını kaşımak için kullandıkları, ağaçtan uzun saplı ve bir ucundaki levhası dişli bir âlet.
KÂŞÂNE
f. Büyük, süslü ve gösterişli ev. Saray. Kışlık, rahat ve mükemmel ev, oda.
Derisi yarılmış olan baş yarığı. * Yerin yüzünü kazıp götürmüş olan yağmur.
KAŞKAŞA
Bir şeyin kabuğunu soymak. * Hasta iyi olmak. * Halâs etmek, kurtarmak. * Uyandırmak.
KAŞKİ
f. "Keşke, ne olurdu" gibi, özleme veya pişmanlık ifade eder.
KAŞM
Yemek. * Açlık. * Cem'etmek, toplamak.
KAŞMEŞ
Kuş üzümü.
KAŞR
Bir şeyin kabuğunu soyma.
KAŞŞ
Yaranın iyileşmesi. * Hasta iyi olmak. * Evmek.
KAŞT
Deri yüzmek. * Açmak. * Koparmak.
KAŞUR
(C.: Kaşurât) Yarış atlarının en sonra geleni.
KAŞV
Kabuğu soyulmuş olan.
KAŞVAN
Zayıf erkek.
KA'T
Kısa boylu kimse.
KAT'
Kesme, ayırma. * Geçme. Yol almak. Yüzerek geçmek. * Delil ve bürhan ile ilzam etmek. * Edb: Sözün te'sirini arttırmak ve dinleyenin anlayışına bırakmak için söz bitmeden kesivermek."İmtihan geliyor. Çalışın, yoksa..."Görmüyor gittiği yanlış yolu zannım çoğunuz Size rehberlik eden haydudu artık koğunuz.Bunu benden duyunuz, ben ki, evet Arnavud'um!..Başka bir şey diyemem... İşte perişan yurdum!...Mehmed Akif
Fr. Kitaplık halinde, yahut neşriyata tabi bulunan bir şeye ait etraflı geniş liste, eşya listesi.
KATAM
Cimâ arzulamak. * Et arzulamak.
KATAM
Toz, gubar.
KATAN
Kuşların kuyruğu dibi. * Dağ ismi.
KAT'AN
Hiçbir zaman, aslâ, katiyyen.
KATANE
Az yemeklik.
KATAR
Arabistan yarımadasında müstakil bir devlettir. İstiklâlini 1/1/1971 de ilân etmiştir. Hükümet merkezi Doha şehridir. Üç yanı denizle çevrilidir. Halkı müslümandır. Resmi lisanı Arapçadır.
KATAR
Birbiri arkasına dizilmiş hayvan sürüsü. * Bir lokomotifin sürüklediği vagonların tamamı. Tren.
KATARAT
(Katre. C.) Katreler, su damlaları.
KATARAT-I BÂRÂN
Yağmur damlaları. Yağmur katreleri.
KATARAT-I SEMİNE
Kıymetli damlalar.
KATARAT-I ŞADÎ
Sevinç damlaları. Sevinçten dolayı akan gözyaşları.
KATARAT-I UYUN
Göz yaşları.
KATARE
Kuyudan veya başka bir yerden damlayan su.
KATAT
Kısa, kıvırcık saç.
KATB
(Katub) Daim çatık çehreli, ekşi yüz. * Bir kimseyi darıltmak, gücendirmek. * Birikmek, biriktirmek, doldurmak. * Dolu çuval taşımak, götürmek için hazırlamak. * Arslan.