Ş Harfi İle Başlayan Osmanlıca Kelimeler

A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z

Osmanlıca Sözlükte Ara

  • ŞEHBAL

    (Bak: şahbal)
  • ŞEHBAZ

    (Bak: şahbaz)
  • ŞEHBENDER

    Ticaret nezaretinin teşekkülünden evvel ticaret işlerine bakmak ve tüccarlar arasındaki ihtilâfları halletmekle vazifelendirilen memurun ünvanı idi.
  • ŞEHBEYT

    (Bak: şahbeyt)
  • ŞEHD

    Bal. Gömeç balı, asel.
  • ŞEHD-AB

    (şehd-âbe) f. Bal şerbeti.
  • ŞEHD-AMİZ

    f. Bal gibi tatlı. Balla karışık.
  • ŞEHDANEC

    İncinin irisi ve iyisi. * Kendir otunun tohumu.
  • ŞEHDERE

    Üç ile altı yaş arasında hareket eden oğlan veya kız. * İsrafçı, müsrif. * Karnı büyük kimse.
  • ŞEHD-İ ŞEHADET

    İmanın, şehadetin verdiği saadet, tatlılık ve huzur. Şehadet balı.
  • ŞEHD-KÂM

    f. Tadı damağında kalmış.
  • ŞEHEVAT

    (şehvet. C.) şehvetler, nefsanî istekler, arzular.
  • ŞEHEVÎ

    Şehvetle alâkalı. Hayvanî, nefsanî duygularla alâkalı, onlara ait.
  • ŞEHİC

    Katır sesi. * Kuzgun avazı.
  • ŞEHİD

    Şâhid olan. * Meşhude. Allah (C.C.) yolunda canını feda eden müslüman. Hak için hayatını feda ederek ölen. Allah'ın rızasına eren. (Naklinde ve gaslinde Rahmet melekleri hazır oldukları için yahut kıyamette ümem-i sâlife hakkında istişhad olunan zevattan olduğu için yahut vefat etmeyip huzur-u İlâhîde hazır ve zinde olduğu için yahut âlem-i mülk ve melekûtu müşahede eylediği için "Şehid" denmiştir.) * Şâhidin mübalâğası. * Resul-ü Ekrem'in (A.S.M.) bir ismi. * İlminden asla birşey kaybolmayan, bütün şeyler ilminde hazır olan Allah (C.C.). (Bak: Meratib-i hayat)
  • ŞEHİK

    Hıçkırıkla içini çekme. * Nefesi dışarı çıkarma. Soluk alma. * Nefesi dışarı çıkararak eşeğin anırması.
  • ŞEHİM(E)

    (Şehamet. den) Şehametli, kurnaz ve akıllı yiğit.
  • ŞEHİR

    Meşhur. Şeref ve şan sahibi. * Alemlerce meşhur, Resul-ü Ekremin (A.S.M.) bir ismi.
  • ŞEHİY (E)

    (Şehvet. den) İştahlandırıcı. İsteklendiren, istek uyandıran.
  • ŞEHKA

    Hıçkırık. Keskin çığlık.
  • ŞEHL

    Gözün siyahının maviye yakın olması. * Koyun gözü.
  • ŞEHLA

    Elâ göz. Koyu mavi göz. Tatlı şaşı. * Mc: Çok güzel.
  • ŞEHLEB

    Uzun boylu.
  • ŞEHLEVEND

    f. Boylu boslu, güzel genç.
  • ŞEHM

    Korku.
  • ŞEHNAME

    f. İran Şairi Firdevsî'nin destan şeklindeki eseri. * Büyük hükümdarların kahramanlık mâcerâlarını anlatan büyük manzum eser.
  • ŞEHNAZ

    f. Eski Osmanlı müziğinde meşhur bir makam ismi. * Meşhur bir dünya güzelinin ismi. * Çok güzel olan.
  • ŞEHNİŞİN

    f. Binanın dışarı çıkıntısı. Balkon.
  • ŞEHNİZ

    Çörek otu.
  • ŞEHPER

    f. Kuş kanadının en uzun tüyü.
  • ŞEHR

    Ay. 30 günlük zaman. * Bir şeyi izhar etmek. Teşhir etmek.
  • ŞEHR-AŞUB

    Şehri karıştıran, kargaşalık yapan.
  • ŞEHREKA

    (C.: Şühruk-Şührûk-Şührîk) Çıkrık.
  • ŞEHRİ

    f. Şehirli. * İstanbul'lu, İstanbul'da doğup büyüme. * Mc: Kibar, ince.
  • ŞEHR-İ ÂYİN

    (Şehrâyin) f. Şenlik. Büyük hâkimiyet ve kuvvete ait sürur, sevinç, donanma. (İslâmda ilk şehr-i âyin Hz. Peygamber Efendimiz hicret sureti ile Medine'ye vâsıl olunca yapıldı.)
  • ŞEHR-İ RAMAZAN

    Ramazan ayı. Oruç ayı.
  • ŞEHR-İ SAVM

    Oruç ayı olan mübarek Ramazan.
  • ŞEHR-İ SIYAM

    Oruç ayı, Ramazan.
  • ŞEHRİSTAN

    f. Büyük şehir.
  • ŞEHRİYAR

    f. Hükümdar, padişah. * En iktidarlı.
  • ŞEHRİYYE

    Çok yaşamış pir. Çok yaşlı, ihtiyar.
  • ŞEHRUD

    f. Büyük ırmak. Nehir.
  • ŞEHR-ÜL HARAM

    Haram ayları. (Bak: Eşhür-ül hurum)
  • ŞEHŞEH

    Karışmak.
  • ŞEHVANÎ

    şehvetle ilgili, şehvete ait. * şehvete çok düşkün olan kimse.
  • ŞEHVET

    Hevâ-yı nefsin meyli ve arzusu. * Bir şeyi fazla istemek. * Cinsî istek. Mahbube için olan istek, iştiha. (Yemek, içmek, uyumak da şehvetin şubelerindendir.)Kudsi Hadis'te Cenab-ı Hak buyuruyor: "Ey benim için şehvetini bırakıp gençliğini bana veren genç! Sen meleklerin bir kısmı gibisin."
  • ŞEHVET-ENGİZ

    f. Şehvet uyandıran. Kuvve-yi şeheviyeyi tahrik eden.
  • ŞEHVET-PEREST

    f. Şehvetine çok düşkün. Nefsi arzularının esiri olan.
  • ŞEHZADE

    (Bak: şahzade)
  • ŞEHZARE

    Fâhiş nesne.