Ş Harfi İle Başlayan Osmanlıca Kelimeler

A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z

Osmanlıca Sözlükte Ara

  • ŞIKS

    (C.: Aşkâs) Bir parça yer. * Her nesnenin bir miktarı.
  • ŞIKŞAKA

    (C.: Şekâşık) Devenin ağzında olan dağarcığı. (Ağzından çıkarıp kükretir.) * Zayıf, yaşlı kimse. * Uzun ince çubuk. * Ağzın çevresi.
  • ŞIKVE (ŞEKÂVE)

    Bedbahtlık. * Yaramazlık.
  • ŞIKZ

    (C.: Şekazân) Keler eniği.
  • ŞIKZA'

    Çok acıkmış tavşancıl.
  • ŞIN

    Kur'an alfabesinin onüçüncü harfi olup, ebcedî değeri 300'dür.
  • ŞI'RA

    Yaldırık adı verilen büyük, nurlu yıldız.
  • ŞISB

    (C.: şesâyib) şiddet. * Nasip.
  • ŞI'ŞA'

    Uzun, yeynicek kimse. * Uzun boyunlu deve.
  • ŞITRE

    Yarım, nısf.
  • ŞİA

    Yardımcılar mânâsiyle, Alevilik, Şiilik. İfrat ve tefrit ve dünyevi sebebler yüzünden Ehl-i Sünnet ve Cemaat Mezhebinden ayrılan bir fırka. Bir şahsa taraftar olmak. (Çok açık mukni izâhatını Risâle-i Nur külliyatı Dördüncü Lem'adan okuyunuz.)
  • ŞİAB

    (Şi'b. C.) Dar yollar. Dağ yolları. Patikalar. * (Şube. C.) Şubeler. (Bak: Şuâb)
  • ŞİAR

    İz, belirti, işaret, nişan, ayırt edici iyi âdet. * Üstünlük veren işaret. * İnsanın gömleği. * Ölüm. * (Şa'r. C.) Kıllar.
  • ŞİARE

    (C.: Şeâyir) Hac amelleri. * Hac nişanları. İbadet için alem kılınan her nesne.
  • ŞİAR-I RÂZ

    f. Sırların şiârı, sırrı gizleyen perde, işâret.
  • ŞİB

    Üzerine kar düşen dağ. * Su içerken devenin dudağından çıkan ses.
  • ŞİB

    f. İniş. Aşağı doğru eğiklik.
  • Şİ'B

    (C.: Şiâb) Keçiyolu, dar yol, dağ yolu.
  • ŞİB'

    Tokluk.
  • ŞİBA'

    (Şeb'ân. C.) Karnı doymuş olanlar, tok kimseler.
  • ŞİBA'

    Tokluk, doyma.
  • ŞİBAB

    Bıçak üstüne sürçmek. * At neşesi.
  • ŞİBAK

    (Şebeke. C.) Kafesler, şebekeler, ağlar, tuzaklar.
  • ŞİBDİ'

    (C.: Şebâdi) Akrep. * Dil, lisan. * Belâ. * Şiddet.
  • ŞİBH

    Benzer. Benzeyen şey.
  • ŞİBH-İ AKD

    Akid benzeri. Sözleşme, sözle anlaşma benzeri.
  • ŞİBH-İ BEŞER

    İnsana benzeyen şempanze, goril gibi hayvanlar.
  • ŞİBH-İ BEŞERE

    Üst deriye benzer olan.
  • ŞİBH-İ BİLLURÎ

    Billur gibi olan.
  • ŞİBH-İ CİLD

    Cilde benzeyen, cildimsi.
  • ŞİBH-İ HÜSN-Ü TA'LİL

    Edb: Bir hâdisenin vukuuna şairane olarak ve kat'î olmayan bir sebeb göstermek.
  • ŞİBH-İ MÜNHARİF

    Geo: Yamuk. Yalnız iki kenarı paralel olan dörtgen.
  • ŞİBL

    Aslan yavrusu.
  • ŞİBR

    Karış.
  • ŞİBRAK

    Yırtmak. * Parçalamak.
  • ŞİCA'

    (Bak: Şücâ)
  • ŞİCAB

    Divit kapağı. * Her nesnenin ağzına, yarığına ve gedik yerine koyup tıkadıkları nesne.
  • ŞİCAR

    Kapı ardına koyup sürgü olarak kullanılan ağaç. * Kiremit tahtası altına konulup çakılan ağaç. * Kapı ağacı. * Deve alâmetlerinden bir alâmet.
  • ŞİD

    Kireç. Sıva.
  • ŞİD

    f. Nur, ziya, aydınlık. * Güneş.
  • ŞİDAD

    (Şedid. C.) Sertler. Şiddetliler.
  • ŞİDDET

    Sertlik, katılık. * Ziyadelik. * Sıkılık. * Tecvidde: Harf sükun ile ve nefesin hepsi habs olarak sakin bir halde okunduğu zaman savtın asla akmamasına denir. Şiddet iki kısma ayrılır:Şedide-i mechure : Elif, bâ, cim, dal, tı harfleri.şedide-i mehmuse : Kaf ve tâ harfleri.
  • ŞİDDET-İ TAZYİK

    Tazyik ve baskının şiddeti.
  • ŞİDED

    (Şiddet. C.) Şiddetler.
  • ŞİE

    Alâmet, işaret, nişan.
  • ŞİFA

    Hastalıktan iyi olma, iyileşme. Hastalıktan kurtulma.(...Hastalık seni uyandırıncaya kadar sabra çalış ve hastalık vazifesini bitirdikten sonra Hâlik-ı Rahim inşaallah sana şifa verir. L.)
  • ŞİFA-BAHŞ

    f. Şifa veren, iyilik veren, iyileştiren.
  • ŞİFAH

    (Şefe. C.) Dudaklar.
  • ŞİFAHANE

    f. Hastahane.
  • ŞİFAHEN

    Sözle, ağızdan. Konuşmak suretiyle.