Bir işe başlamak. * Taarruz etmek. * Yüz döndürmek. * Tesadüf etmek. * Vuku bulmak.
TASADDU'
(Demir) Paslanmak ve küflenmek.
TASADDU'
Yarılıp çatlama. * Dağılma.
TASADDUK
Sadaka vermek. Allah rızası için fakirlere ve ihtiyacı olanlara, para veyahut ihtiyaca göre herhangi bir şey vermek. * Sadık ve gerçek olduğu tahakkuk etmek, meydana çıkmak.(İlmi olan kimse ilminden, malı olan kimse malından tasadduk etsin.) (Hadis meâli)
TASADDUKAT
(Tasadduk. C.) Sadakalar.
TASADDUR
(Sadr. dan) En başta oturma. Başa geçme. * Öğretmek. * Yücelik talep etmek, yükseklik ve ululuk istemek.
TASADUK
Birbirine inanmak.
TASADÜM
Tokuşmak.
TASAFFİ
Saflaşmak. Durulmak. Temizlenmek.
TASAFFUH
Yaprak yaprak olma. * Levha biçiminde olma, levha hâline konulma.
TASAFFÜR
Sararmak.
TASAFÜH
Musafaha edişmek.
TASAFÜN
Suyun az olduğu zamanlarda herkese eşit miktar su vermek.