Hakiki maksat olmayıp dolayısıyla olan. * Başkasına uyarak. * Cüz'î olarak. (Bak: Tebeî)
TEBAİYYET
Uyma, tabi olma. İtaat, inkıyad ve imtisal etme.
TEBAİYYETEN
Tâbi olarak. Uyarak.
TEBAKİ
(Bükâ. dan) Ağlar görünme. Yalandan ağlama.
TEBAKKUR
İlim ve malda genişlik üzere olmak. Âlim ve zengin olmak.
TEB'AN
Bir şeyin arkasından gitmek ve ona tabi olmak.
TEBANÇE
Tokat.
TEBANE
Zeyreklik, akıllılık.
TEBAR
Helâk, bitme, yok olma.
TEBAR
f. Soy, nesil, neseb.
TEBAREK
Mübarek etsin (mealinde dua.) Teâlâ gibi mâzi fiiliyle mübalâğa ile bereketin Allah'tan zuhurunu ifade eder. (Bak: Bereket) (Suyun havuzda yükselmesi halinden alınmıştır.)
TEBAREKÂLLAH
Cenab-ı Hakk'ın (C.C.) ne bereketli, ne hayırlı işleri var, ne kadar bereketli! diyerek hayret taaccübü. Allah'ın (C.C. ) yaptığı eserlerinden dolayı hayranlık hislerini ifade maksadıyla, Allah (C.C.) hakkında söylenen ve aynı zamanda dua için okunan bir kelâm.