Z Harfi İle Başlayan Osmanlıca Kelimeler

A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z

Osmanlıca Sözlükte Ara

  • ZÜKAK

    (C.: Zekâk-Ezikka) Sokak. * Üveyik kuşunun sesi. * Ses, avaz, sadâ.
  • ZÜKAM

    Nezle.
  • ZÜKE

    Hışım, gadap, hiddet, öfke. * Üzüntü, gam, tasa.
  • ZÜKK

    Üveyik kuşunun yavrusu.
  • ZÜKME

    Kişinin son çocuğu. * Çocuk doğarken çıkan ses. * Ağır ve can sıkıcı kimse.
  • ZÜKR

    Kalbdeki fikir, düşünce.
  • ZÜKRAN

    (Zeker. C.) Erkekler.
  • ZÜKRE

    Peklik. * Keskinlik.
  • ZÜKRE

    şarap konulan küçük tuluk.
  • ZÜKUN

    (Zekan. C.) Yüzün alt uçları. Çeneler.
  • ZÜKUR

    (Zeker. C.) Erkekler.
  • ZÜKURET

    Erkeklik.
  • ZÜ-L CELAL

    Celâl sahibi, Allah (C.C.) Azamet, kibriyâ, izzet ve heybet sahibi Cenâb-ı Hak. (C.C.)
  • ZÜ-L CELAL

    Celal sâhibi.
  • ZÜ-L CEMAL

    Cemâl, lütuf, rahmet ve güzellik sâhibi Allah. (C.C.)
  • ZÜ-L CENAH

    Çok cihetli, çok taraflı, her yana gidebilir.
  • ZÜ-L CENAHEYN

    İki taraflı. Çitf kanatlı. * Hem dünya hem âhirete âit. Zâhiri ve bâtıni bilgisi geniş olan kimse. İki mânevi yol takib eden. İki ayrı meharet sahibi.
  • ZÜ-L ECNİHA

    Kısım kısım, Çok taraflı, çok kanatlı.
  • ZÜ-L FİKAR

    (Zülfekar) Resül-ü Ekrem (A.S.M.) zamanında bir kâfire âit kılıç iken Hz. Peygamber (A.S.M.) Bedir Muharebesinde Hz. Ali'ye (R.A.) verdiği ve ucu iki kısma ayrılan meşhur kılıç.(Mecâzen, şimdiki devirde Hz. Peygamber (A.S.M.) ve Kur'an-ı Kerim hakkında inkâra ve şüpheye düşenleri ilmen, aklen ikna edip, mânen küfrü kesen Risale-i Nur Külliyatından çok mühim bir eserin ismidir. Bu kitapta üç yüzden ziyade, râvileri ile birlikte hadis-i şerifler nakledilerek Kur'an-ı Kerim'in mu'cizeliği ve Resül-ü Ekrem'in (A.S.M.) hak peygamber olduğu isbat ve beyan edilmiştir.)
  • ZÜ-L KARNEYN

    İki boynuzlu. Kur'ân-ı Kerim'de adı geçen ve Peygamber olup olmadığı tam bilinmeyen büyük bir hükümdar ismi. İki zülüflü yahut da şark ve garbın hakimi olduğu için böyle denilir. Eski Yemen Padişahlarından birisidir. Hazret-i İbrahim Aleyhisselâm zamanında bulunup Hazret-i Hızır'dan ders almıştır. Bazıları yanlış olarak bunu İskender-i Rumî ile karıştırır. İskender-i Rumî Milâddan 300 sene evvel yaşamış ve Aristo'dan ders almıştır. Yemen'li İskender'e İskender-i Kebir de denir. (Bak: Karn)
  • ZÜ-L KAVAFİ

    İkiden fazla kafiyeli nazım şekli.
  • ZÜ-L YEDEYN

    İki elliler, insanlar.
  • ZÜLAKA

    (Bak: Zelâka)
  • ZÜLÂL

    Saf, berrak, tatlı, hafif, güzel, soğuk su. * Yumurta akı.
  • ZÜLÂLÎ

    (Zülâliyye) Yumurta akı özelliğinde olan maddeler. Yumurta akına benziyen.
  • ZÜLÂL-İ VASL

    Sevdiğine, muhabbet ettiğine kavuşmanın neticesi hâsıl olan tatlılık ve sürur.
  • ZÜLAM

    Parasız, züğürt.
  • ZÜLEF

    (Zülfe. C.) Gecenin gündüze yakın saatleri. * Yakınlık. * Rütbe. Menzile.
  • ZÜLENKATA

    Zeker. * Kısa boylu kişi.
  • ZÜLF

    (Zülüf). f. Yüzün iki yanından sarkan saç lülesi.
  • ZÜLFA

    Yakınlık, yaklaşma.
  • ZÜLFE

    Küçük saçak, püskül. * Yazı ıstahlarındandır, sülüs yazısındaki eliflerin ucundaki çengele verilen addır. Eliflerini ucundaki çengel, ufak saçağı benzediği için bu ad verilmiştir.
  • ZÜLFET

    Yakınlık.
  • ZÜLF-İ PERİŞAN

    f. Zülfün dağınık, perişan oluşu. Sevgilinin saçının darma dağın oluşu. * Mc: Sevilen şeylerin, işlerin karma karışık oluşu.
  • ZÜLF-İ YÂR

    f. Sevgilinin zülfü. * Mc: Menfaat, fayda, çıkar. * Hatır, onur, şeref.
  • ZÜLHUKA

    Çocukların üzerine çıkıp kaydıkları nesne.
  • ZÜLKA

    Kaypak, düz yer.
  • ZÜLKUM

    Boğaz.
  • ZÜLL

    Hakir olma, alçalma. Zillette oluş. Horluk.
  • ZÜLLAHA

    Arka ağrısı.
  • ZÜLL-İ TESLİM

    Teslim olma alçaklığı.
  • ZÜLUL

    Vezinde eksik olmak.
  • ZÜLÜF

    (Bak: Zülf)
  • ZÜLÜL

    (Zelul. C.) Yavaş ve başı yumuşak olanlar.
  • ZÜLZAL

    Zelzele, deprem, sarsılma.
  • ZÜLZİL

    (C.: Zelâzil) Etek ucu.
  • ZÜMER

    (Zümre. C.) Gruplar, zümreler.
  • ZÜMER SURESİ

    Kur'an-ı Kerim'in 39. suresi. Mekkîdir.
  • ZÜMH

    Yüce ve büyük olmak.
  • ZÜ-MİRRE

    Halk. * Hasen yahut bediî eserler.