A Harfi İle Başlayan Osmanlıca Kelimeler

A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z

Osmanlıca Sözlükte Ara

  • AHŞA'

    (Haşâ. C.) Vücuttaki bağırsak, ciğer gibi organlar. * Mahaller, bölgeler, cihetler.
  • AHŞAB

    Kereste. Tahta. Ağaçtan yapılan bina. * Ağaçtan olanlar.
  • AHŞAM

    (Haşem. C.) Bir büyük zâtın yakınları, maiyeti, taraftarları.
  • AHŞEB

    (C.: Ehâşib) Sert taşlı büyük dağ. * Haşin ve yoğun olan.
  • AHŞEF

    Uyuz adam.
  • AHŞEM

    Burnu koku almayan. * Burnunun içi kokan kimse.
  • AHŞEN

    Pek sert şey. * Geçimsiz kimse.
  • AHŞİC

    f. Zıt ve uygunsuz.
  • AHŞİCAN

    (Ahşic. C.) f. Zıtlar. Dört unsur. (Toprak, su, ateş, hava.)
  • AHŞİG

    f. Zıt ve uygunsuz.
  • AHŞİGÂN

    (Ahşig. C.) Zıtlar.
  • AHŞİŞAN

    Çok katı, pek huşunetli.
  • AHTAB

    (Hatab. C.) Odunlar.
  • AHTAL

    Çabuk yürüyen. * Boşboğaz, çok konuşan kimse. Çenesi düşük.
  • AHTAPOT

    Fr. Çok ayaklı, kafadan bacaklı bir nevi deniz hayvanıdır ve yakaladığı canlı hayvanı kıstırıp kanını emer. * Canlı yengece benzeyen bir çıban.
  • AHTAR

    (Hıtar - Hatarat) Tehlikeler.
  • AHTE

    f. Dışarı çıkarılmış, dışarı çekilmiş. (kılıç, bıçak gibi..) * Husyesi çıkarılmış hayvan.
  • AHTEB

    Arı kuşu dedikleri kuş. * Kızıl eşek.
  • AHTEL

    Sarkık kulaklı.
  • AHTEM

    Uzun burunlu.
  • AHTER

    Yıldız. * Mc: Baht, talih.
  • AHTERÂN

    f. Yıldızlar. Necimler.
  • AHTER-BÎN

    f. Müneccim. Yıldız ilmi ile meşgul olan kimse.
  • AHTER-GÛ

    f. Yıldız ilmi ile uğraşan kişi, müneccim.
  • AHTER-İ DÜNBÂLE-DAR

    Kuyruklu yıldız.
  • AHTER-ŞİNAS

    f. Yıldız ilmi ile uğraşan. Müneccim.
  • AHU

    f. Ceylân. * Gözleri çok güzel olan. Çok güzel göz. * Gazâl. * Mc: Dilber. Mahbub.
  • AHU

    Saç ve sakalı ak olup şayan-ı hürmet ve tâzim olan. Ahubaba, yalnız bu tabirde kullanılır.
  • AHU

    Kardeş, dost.
  • AHU-BEÇE

    f. Ceylan yavrusu.
  • AHU-BERE

    f. Ceylan yavrusu.
  • AHU-ÇERENDE

    f. Otlıyan ceylan.
  • AHU-DİL

    f. Ceylan yürekli. * Mc: Korkak.
  • AHUN

    f. Delik, yarık. Lağam.
  • AHUN-BÜR

    f. Yer kazan, delik açan. Lağamcı.
  • AHU-NİGÂH

    Ceylan bakışlı
  • AHU-PA(Y)

    f. Ceylan ayaklı. Çevik, atik. * Altı köşeli, nakışlı ev ve köşk.
  • AHUR

    f. Ahır, dam.
  • AHURİ

    f. Hardal.
  • AHUVAN

    (Ahu. C.) f. Ceylanlar. Karacalar.
  • AHU-Yİ LENG GİRİFTEN

    Topal ceylan tutmak. * Mc: İnsafsızlık etmek. Acizlere sataşmak.
  • AHU-Yİ MÂDE

    f. Dişi ceylan.
  • AHU-Yİ NER

    Erkek ceylan.
  • AHU-Yİ SİMİN

    Sevgili. * Sâki.
  • AHVA

    (C.: Huvve) Kararmış nesne.
  • AHVAL

    Haller. Vaziyetler. Oluşlar.
  • AHVAL

    (Hâl. C.) Dayılar. Annenin erkek kardeşleri.
  • AHVAL-İ HAYRET-FEZÂ

    Hayret verici haller.
  • AHVAL-İ SIHHİYE

    Sağlık durumu.
  • AHVAL-İ ŞAHSİYE

    Huk: Hakiki şahısların, hukuki varlıklariyle alâkalı olan hukuki durumlar. (Doğum, evlenme, boşanma, evlat edinme, ölüm hadiseleri gibi)