A Harfi İle Başlayan Osmanlıca Kelimeler

A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z

Osmanlıca Sözlükte Ara

  • AHVAS

    (C.: Ehâvis, Huves) Bir gözü birinden küçük olan.
  • AHVAT

    En ihtiyatlı, tedbirli.
  • AHVAT

    (Uht. C.) Kız kardeşler.
  • AHVEB

    Asi, günahkâr.
  • AHVEC

    En muhtaç, pek çok ihtiyacı olan.
  • AHVED

    Çok değişen.
  • AHVEF

    En korkak. * Çok korkunç.
  • AHVEL

    Bir şeyi çift gören, şaşı.
  • AHVER

    Akıllı. * İri gözlü güzel. * Müşteri yıldızı. (Jüpiter) * Beyaz yüzlü, güzel gözlü adam.
  • AHVERÎ

    Yumuşak, beyaz nesne.
  • AHVES

    Karnı sarkık kişi. (Müe: Havsâ)
  • AHVES

    Cesur, kahraman, yiğit, şecaatli, bahadır.
  • AHVEZİ

    Cem'edici, toplayıcı. * Her işi insanlar arasında halleden.
  • AHVEZİ

    Yeyni, hafif. * Tez, seri.
  • AHYÂ

    (Hayy. C.) Diri olanlar. Hay olanlar. Canlılar.
  • AHYÂ VÜ EMVÂT

    Diriler ve ölüler.
  • AHYAL

    (Hayl. C.) : Atlar, at sürüleri. Atlı kıtalar.
  • AHYAN

    (Hin. C.) Arasıra. Vakit vakit. Vakitler. Zamanlar.
  • AHYANEN

    (İhyânen) Zaman zaman, arasıra. Kâh kâh.
  • AHYAR

    Hayırlılar. * Dostlar. * İyilik sevenler. (Eşrar'ın zıddı)
  • AHYAZ

    (Hayiz. C.) Odalar, bölmeler, bölümler.
  • AHYED

    Hz. Peygamberin (A.S.M.) Tevrattaki bir ismidir.(Bazı metinlerde Uheyd, Uhidu, Uheydu, Uhyidu şeklinde yazılıdır.)(... İncil'de Ahmed, Tevrat'ta Ahyed, Kur'anda Muhammed ismiyle müsemma iki cihanın güneşi kabrin arka tarafında milyonlarca Faruki Ahmedler ile muhat olarak sâkindir. M.N.)
  • AHYEF

    Bir gözü gök, diğer gözü siyah olan.
  • AHYUS

    Ekseriyetle su kenarında biten bir ot.
  • AHZ

    Alma. * Tutma. * Kabul etme. * İşkence etme.
  • AHZ U İTÂ

    Alışveriş.
  • AHZ U KABUL

    Alıp kabul etmek.
  • AHZ Ü GİRİFT

    Ele geçirme, yakalama. * Esir alma.
  • AHZ Ü KABZ

    Kendine mal etme.
  • AHZA

    Çok alçak, menfur kişi. Nefret edilmiş olan kimse.
  • AHZAB

    (Hizb. C.) Hizbler, bölükler, kısımlar, gruplar. * Toprağı katı yer. * Kur'ânın kısımları. Hizbleri.
  • AHZAB SURESİ

    Kur'ân-ı Kerimde otuzüçüncü surenin adı olup Medine-i Münevvere'de nâzil olmuştur.
  • AHZAD

    Eğrilip bükülen, esnek.
  • AHZAN

    (Hüzn. C.) Hüzünler, kederler, sıkıntılar, tasalar, gamlar.
  • AHZAR

    (Hazer. C.) Endişeler, ihtiyatlar.
  • AHZAR

    (Bak: Ahdar)
  • AHZEKA

    Bodur ve şişman adam.
  • AHZEL

    Beli kırılmış olan adam.
  • AHZEL

    Yüksek olmak, irtifa.
  • AHZEM

    İşini sıkı tutan, ihtiyatlı, tedbirli. * Yüksek yer. * Göğsü büyük.
  • AHZEM

    Erkek yılan.
  • AHZEN

    Çok hüzünlü kederli. En tasalı, daha gamlı.
  • AHZER

    Devamlı gözünü kırpan adam. * Ufak gözlü olan kimse.
  • AHZETMEK

    Almak. Tasarrufuna dahil etmek. Tahsil etmek.
  • AHZ-I ASKER

    Askere alma. * Askere alınma.
  • AHZ-I MİSAK

    Sözleşme. * Yemin etme.
  • AİB

    (Bak: Ayib)
  • AİD

    Geri gelen, dönen. Râci. Dâir. * Bir kimse veya bir şeyle ilgili olan. * Hastayı ziyaret eden.
  • AİDAT

    (Aide. C.) Gelirler, kazançlar. * Resim, vergi. İrad. Belirli sürelerde bir derneğe ödenmesi taahhüd edilen para.
  • AİDE

    (C: Avâid - Aidat) Kâr, kazanç, fayda, gelir.