Sıkıntılı an. * İhtiyarlıktan beli bükülmüş kimse. Kamburu çıkmış ihtiyar kişi.
AKVET
(C.: Ukâ) Hallaç masurası.
AKVET
Evin ortası. Evin çevresi.
AKVİYA
(Kavi. C.) Sağlam ve güçlü olanlar. Kuvvetliler.
AKY
Koyu olan ve birbiri üstüne sağılmış olan koyun sütü.
AKYA
Lüfer azmanı denilen iri cins bir balık.
AKYUVAR
(Bak: Küreyvât-ı beyzâ)
AKZ
Atâ, bahşiş.
AKZA
Kadılıkta ve fıkıh ilminde daha ileri, daha bilgili.
AKZEF
Çok iftira atan. Çok kazifte bulunan. (Bak: Ekzef)
AKZEL
Çok aksak; pek fazla topal.
AKZEM
Zayıf.
AKZER
Necis ve murdar nesne.
AKZİYE
(Kaza. C.) Hükümler. Kararlar. * Tam cümleler.
ALA
Bahşişler. Lütuflar. Nimetler. İhsanlar.
ALA
f. Kirleten, kirli yapan.
ALA
İtl. İtalyancadan gelen tabirlerin başında bulunup (usulünce, tarzında) manasını ifade eder. Meselâ: Alaturka $: Türk tarzında gibi.
ALA
Yükseklik. Büyüklük. şeref. şan.
A'LA
Daha iyi. Pek iyi. En yüksek. Ziyâde ve mürtefi olan.
ALÂ
Gr:Arabçada harf-i cerdir. Buna isim diyen de olmuştur. Müteaddit mâna ile kelimenin başına getirilir; manevî istilâ ve tefevvuk bildirmek için ekseriyâ mecrurunu istilaya delâlet eder. Bazan mecrurunun mukabiline müstâli olur. (maa) gibi müsahabet için gelir. (lâm) gibi tâlil için olur. Mücaveze için olur. Harf-i cer olan (min) mânâsına ve zarfiyyet için ve harf-i cer olan (bâ) mânâsına isim olur. "yukarıda" manasına gelir. * Üstünde, üzere.
ALÂ HİDE
Tek başına, münferiden, ayrıca.
A'LÂ SURESİ
Kur'an-ı Kerim'in seksenyedinci suresi olup Mekke-i Mükerreme'de nâzil olmuştur.
ALA VECH-İ ÎCAZ
İcâz yolu ile.
ALABALIK
t. Akıntısı sert olan soğuk ve tatlı sularda bulunan bir cins leziz balık.
ALABANDA
İtl. Gemilerde dümeni tam sancağa veya iskeleye kırma, yahut geminin bir tarafındaki toplara ateş etme kumandası. * Mc:Şiddetle kınama ve azarlama.
(Alâim-üs semâ) Al yeşil kuşak. (Bak: Kavs-ı kuzah)
ALAK
Kan. Kızıl veya koyu ve uyuşuk kan. * Yapışkan veya ilişken nesne. * Hayvanat. * Bir işe mülâzemet eylemek. * Husumet-i lâzime veya muhabbet-i lâzime. Aşk ve muhabbet eylemek. Bir işe başlayıp o işe devamlı olmak. * Bir şeye ilişip tutulmak. * Yapışkan, balçık ve çamur. * Kadının gebe kalması. * Pıhtılaşmış kan. * Sülük. (Kamus'tan hülâsa)
ALAK
Sakız.
ALAK
Zahmet, meşakkat gidermek.
ALAK SURESİ
Kur'an-ı Kerim'in doksanaltıncı suresinin adıdır. İkra' Suresi de denilir. Mekke-i Mükerreme'de nâzil olmuştur.