A Harfi İle Başlayan Osmanlıca Kelimeler

A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z

Osmanlıca Sözlükte Ara

  • ALD

    Boyun siniri.
  • ALDEHİT

    Lât. Kim:Alkol veya asitlerden elde edilen kimyevi bir sıvı.
  • ALEBAT

    Yemek kapları, çanaklar.
  • ALEBE

    (C. Alebât) Yemek kabı, çanak.
  • ALE-D-DERECAT

    Derecelere göre, sırayla.
  • ALE-D-DEVAM

    Devamı üzere. Devamlı olarak.
  • ALEF

    (C. A'lâf - Ulufe) Saman, ot, yulaf. * Hayvan yemi.
  • ALEF

    Cana yakın.
  • ALEF RESMİ

    Hayvanların yedikleri saman ve otlardan alınan vergi.
  • ALEK

    Sülük. * Kan pıhtısı.
  • ALEKA

    (C.: Alekat) Yapışkan balçık, çamur. * Kan pıhtısı. * Uyuşmuş kan. * Sülük.
  • ALEKSİ

    yun.Tıb: Okuma kabiliyetinin kaybedilmesi.
  • ALEL

    İkinci defada içmek.
  • ALE-L-ACAİB

    Tuhaf şey, şaşılacak şey.
  • ALE-L-ACELE

    Çarçabuk, acele olarak, çabuk.
  • ALE-L-ADE

    Adet olduğu üzere. * Bayağı, basbayağı.
  • ALE-L-AMYA

    Körü körüne. (Bak: Alel-ımıya)
  • ALE-L-EKSER

    Ekseriya, çok vakit.
  • ALE-L-FEVR

    Birden, derhal, hemen.
  • ALE-L-GAFLE

    Dalgınlığa getirerek. Dalgınlığa gelerek, boş bulunarak.
  • ALE-L-HADİSE

    Gölge hâdise. (fr. epiphenomene)
  • ALE-L-HESAB

    Hesâba sayarak.
  • ALE-L-HUSUS

    Hususiyle, hepsinden önce olarak. Bâhusus.
  • ALE-L-IMIYA

    Körü körüne, körlemeden. (Bak: Ale-l-amyâ)
  • ALE-L-ITLAK

    Umumiyetle. Mutlaka. Bir suretle kayıtlı olmayarak. Mingayri tahsis.
  • ALE-L-İCMAL

    Toplu olarak, topluca.
  • ALE-L-İNFİRAD

    Ferd olarak. Birer birer.
  • ALE-L-İNSAN

    İnsan hakkında. İnsana dâir. İnsan üzerine.
  • ALE-L-İSTİMRAR

    Aralıksız.
  • ALE-L-İŞTİRAK

    Birlikte, müştereken.
  • ALE-L-İTTİSAL

    Birbiri ardınca, peş peşe, aralarında fâsıla olmadan.
  • ALE-L-KAİDE

    (Ka, uzun okunur) Kurala, kaideye göre.
  • ALE-L-KAVL

    Birinin sözüne, iddiasına göre.
  • ALE-L-KİFAYE

    Yetecek kadar, kâfi gelir derecede, yeter derecede.
  • ALE-L-UMUM

    Herkese âit. Herkes hakkında.
  • ALEM

    Bayrak. * Nişan, işâret. * Özel isim. * Mc:Yüksek dağ. * Büyük âlim. * Üst dudakta olan yarık.
  • A'LEM

    Daha iyi bilen. En iyi bilen. * Yarık dudaklı. * Alâmetli, belirtili.
  • ALEMDAR

    Bayrağı veya sancağı taşıyan. Bayraktar, sancaktar.
  • ALEMDÂR-I NEBİ

    Peygamberimizin (A.S.M.) bayraktarı olan Hz. Ebu Eyyub-il-Ensarî (R.A.)
  • ALEMDARÎ

    Bayraktarlık.
  • ALEMEFRAZ

    Bayrak kaldıran, bayrak çeken.
  • ALEMÎ

    (Alem. den) Has isimle alâkalı. Aleme aid.
  • A'LEM-İ ÜLEMÂ

    Alimlerin âlimi. Alimlerin en çok bilgilisi, büyüğü.
  • ALEM-İ ZÂTÎ

    Zata âit isim, zatına âit işâret, zâtına mahsus alâmet, delil.(Evet, Zât-ı Akdes'in alem-i zâtîsi ve en âzamî ismi olan Lafzullahtan sonra en âzam ismi olan Rahman, rızka bakar. Ve rızıktaki şükür ile ona yetişilir. Hem Rahman'ın en zâhir mânası, Rezzak'tır. M.)
  • ALEN

    Aşikâr, apaçık, meydanda olma.
  • ALENDA

    (C. Alânid) Çok sağlam nesne.
  • ALENDAT

    Katı, sağlam nesne.
  • ALENDAT

    Kuvvetli deve.
  • ALENEN

    Gizli olmayarak, açıktan.
  • ALENG

    f. Hücum eden asker. * Siper, istihkâm.