(C.: İyâl) Nafakası lâzım olan kişi.AYYUK : Samanyolunun dâima sağ tarafında olan çok parlak ve uzak bir yıldızın ismi. * Mc: Gökyüzünün pek yüksek yeri.
AYZAN
Yaban eşeğinin erkeği.
AYZEMÛR
Yük taşıyamıyan büyük ve yaşlı deve.
AZA
(C.: Uzâ) Kertenkele.
A'ZA
(Uzv. C.) Bedenin her bir uzvu. * Bir cemiyete mensup kimse.
AZA'
Başa gelen musibete sabretmek. * Bir kimseyi babasına nisbet etmek.
AZAB
Dünyada işlenen suç ve kabahate karşılık olarak âhirette çekilecek ceza. * Eziyet. Büyük sıkıntı. Şiddetli elem.
AZAB-ENGİZ
f. Azab verici, keder verici.
AZAB-I CEHENNEM
Cehennem azabı. * Mc: Büyük ıztırab, sıkıntı.
AZAD
Kısa ve sık olarak dikilmiş.
AZAD
f. Serbest. Hür. Kimseye bağlı olmayan. Kölelikten kurtulmuş olan. * Dünya alâkasından kesilmiş. * Serbest fikirli.
AZADE
f. Bağlardan kurtulmuş. Serbest. Kayıtsız. Hür. Sâlim. Müberrâ.
AZADE-DİL
f. Gönlü bir şeye bağlı olmayan.
AZADE-GÂN
f. (Azâde. C.) Azadeler. Bağımsız, serbest ve hür olanlar.
AZADE-GÎ
f. Hürlük, âzâdelik, serbestlik.
AZADE-HÂTIR
f. Başı dinç, gönlü hoş olan.
AZADE-HAYAT
f. Hayattan kurtulmuş. Ölmüş.
AZADE-SER
Başı boş. Hür.
AZADÎ
Serbestlik. Hürriyet. * şükür.
AZ'AF
(Bak: Ez'af)
AZAHÎ
(Bak: Adâhi)
AZAİM
Kötü şeyleri defetmek için yazılan duâlar.
AZAİM
Büyük iş. * Büyük belâlar. Büyük günahlar.
AZAİM
(Azime. C.) Mühim ve büyük işler. Kararda kesinlik.
AZAL
(Ezel. C.) Ezeller. Başlangıcı olmayan zamanlar.
AZALİL
(Uzlûle. C.) Yanlışlar, yanılmalar. Doğru olmayanlar.