B Harfi İle Başlayan Osmanlıca Kelimeler

A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z

Osmanlıca Sözlükte Ara

  • BARENDE

    f. Yağdıran, yağdırıcı.
  • BA-RENG

    f. Renkli.
  • BARGÂH

    f. İzinle girilecek yer. Padişah divanhanesi. * Huzur-u Rabb-il Âlemin. Dua edilen yer.
  • BARGAM

    Levreğe benzer bir cins balık.
  • BARGİR

    Yük taşıyan. * Beygir.
  • BARHA

    f. Def'alarca, zaman zaman, sık sık, devamlı olarak.
  • BAR-HANE

    f. Yük yeri, yüklük. * Yolcu eşyası indirilecek ve saklanacak yer.
  • BARI

    (Farsça: Bârû) Etrafı surlarla çevrilmiş yer.
  • BÂR-I DİL

    Gönül yükü, elem, keder, gam, hüzün.
  • BÂR-I GİRÂN

    Ağır yük.
  • BÂR-I MİHNET

    Eziyet. * Elem yükü.
  • BÂR-I SAKİL

    Ağır yük.
  • BARİ

    f. Hususu ile. Hele. Hiç olmazsa. Bir def'a.
  • BARİ'

    Bir kalıptan döker gibi, düzgün, tertipli ve güzel yaratan. Aza ve cihâzatları birbirine mütenasip ve kâinattaki umumî nizama ve gayelere uygun ve münasebettar olarak halkeden Cenâb-ı Hak (C.C.)
  • BARİ'

    Tam üstün. Mükemmel.
  • BARİA

    Yakınlarından üstün vasıflı. Emsalinden üstün. Tam ve mükemmel.
  • BARİD

    Soğuk, bürudetli. * Mc: Hoş olmayan.
  • BARİDANE

    f. Soğukça.
  • BARİH

    (C.: Bevârih) Samyeli adı verilen sıcak ve şiddetli bir çeşit rüzgâr.
  • BARİHA

    Dünkü gece, evvelki günün gecesi. * Dünkü gün, dün.
  • BARİK

    Şimşek. Işık. Şimşekli bulut. Yıldırım parıltısı.
  • BARÎK

    f. İnce. Nârin. Dakik.
  • BÂRİKA

    (C: Berâik) Üzerine biraz yağ dökülmüş olan süt. * (C.: Bevârık) Parıltı. Parıldayan.
  • BÂRİKA-ÂSÂ

    şimşek gibi.
  • BÂRİKA-İ HAKİKAT

    Hakikatın parıltısı ve parlaklığı. Hakikat nuru.
  • BARİKAT

    Fr. Bir yolu kapamak üzere, ele geçirilen her türlü eşyadan faydalanılarak meydana getirilen engel.
  • BARİK-BÎN

    f. İnce gören, dikkatle inceleyen, bir şeyi iyice gözden geçiren.
  • BARİK-NÜMA

    f. Işıklı. Parlak.
  • BARİMETRE

    Fr. Gürültünün şiddetini ölçmeğe yarıyan âlet.
  • BARİMETRİ

    Fr. Beden ölçümü yardımıyla hayvanların ağırlığını tayin etme.
  • BÂRİŞ

    f. Yağmur. * Sağnak.
  • BARİYA

    (C.: Bevâri) Hasır.
  • BARİYY

    (C.: Bevâri) Kaba hasır.
  • BARİZ

    Doğan. Zâhir ve âşikar. Meydanda olan. Belli. Açıkça.
  • BAR-KEŞ

    f. Hamal, yük taşıyan. * Mütehammil, tahammül eden, sabırlı.
  • BAR-MEND

    f. Yemiş veren, yemişli ağaç.
  • BAR-NAME

    f. Eşya, yük pusulası.
  • BAROGRAF

    yun. Hava basıncını ölçen bir alet. (Bu alet vasıtasıyla bir yerin yüksekliği de ölçülür.)
  • BAROK

    Klâsik Rönesans devrinden sonra başlayan bir mimari ve süsleme tarzı.
  • BAROMETRE

    Fr. Hava basıncını gösterir âlet.
  • BAROSKOP

    Fr. Cisimler üzerine havanın yaptığı basıncı gösteren âlet.
  • BAROTAKSİ

    Fr. Bazı tek hücreli canlıların basınca göre hareketleri.
  • BAROTERAPİ

    Fr. Bazı hastalıkların basınçlı hava ile tedavisi.
  • BARR

    (C.: Berere) İyilik ve ihsan edici, muhsin.
  • BAR-SENC

    f. Yük tartan, dirhem.
  • BÂRÛ

    f. Kale duvarı, tabyanın gezinti yeri, hisar burnu, sur. * Sığınak, siper.
  • BARUT

    yun. Güherçile ile kükürt ve kömürden mürekkeb, alev alıcı bir maddedir ki, toz halinde olup, umumiyetle ateşli silahlarda ve taş kırmak gibi işlerde kullanılır. * Mc: Çabuk kızan, şiddet ve hiddete kapılan.
  • BAR-VER

    f. Yemiş veren, meyvedar, verimli, meyve verici. * Mc: Faydalı, faydayı mucib, iyi netice veren. Yararlı.
  • BARYUM

    yun. Kim: "Ba" sembolü ile gösterilen bir element.
  • BA'S

    Gönderme, gönderilme. * Cenab-ı Hakk'ın peygamber göndermesi. * Diriliş. Yeniden diriltme. İhyâ. * Uykudan uyandırma.