B Harfi İle Başlayan Osmanlıca Kelimeler

A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z

Osmanlıca Sözlükte Ara

  • BATİK

    Keskin.
  • BATİN

    Uzak yer. * Şişman.
  • BATİR

    f. Turna kuşu.
  • BATİR

    Hayvanları nallayan kimse.
  • BATİR(E)

    (C.: Bevâtir) Keskin kılıç.
  • BATİŞ

    (Batş. dan) Sertlikle, şiddetle hareket eden. Güçlü.
  • BATÎ-ÜL HAREKE

    Davranış ve hareketi ağır.
  • BATÎ-ÜL HAZM

    Sindirimi güç, hazmi zor.
  • BATİYE

    Büyük çanak.
  • BATMAN

    Eski ağırlık ölçülerinden olup, iki okkadan sekiz okkaya kadar yeryer değişir. Ekseriya altı okkadır. Bu, hâlen kullanılan sekiz kilo kadardır.
  • BATN

    İç, karın, insanın içi. Mide. * Soy, nesil. * Birbirlerine hısımlığı pek yakın olmayan küçük kabile.
  • BATNEN BA'DE BATNİN

    Nesilden nesile, soydan soya.
  • BATŞ

    Şiddetle tutup kapma. Kuvvet. Şiddet. * Hastalık geçtikten sonraki zayıflık.
  • BATT

    Kaz. * Kaz şeklinde yapılmış olan sürahi, su kabı.
  • BATTAL

    Boş. Hükümsüz. * İşsiz. * Metrûk. Kullanılmaz. olan. * Bâtıl. Mensuh ve mefsuh. * Faydasız. * Pek büyük. Hantal.
  • BATTALİYE

    (Battal. dan) Eskiden, işi bitmiş olan resmi kağıtların konduğu torbaya denirdi.
  • BAÛDA

    (Baûza) Sivrisinek. Sinek.
  • BA-VEHİM

    Vehim ile, şüphe ile.
  • BA-VEKAR

    Ciddi, vakarlı, ağırbaşlı.
  • BAVER

    f. Sağlam. Pek doğru. * Tasdik, inanma. Razı olma.
  • BÂ-VÜCUD Kİ

    f. Bununla beraber, böyle iken.
  • BAY

    f. Bey. Mir. Emir. Zengin.
  • BAY U GEDA

    Zengin ve fakir.
  • BAYESTE

    f. Lüzumlu, gerekli, zaruri.
  • BAYEZİD-İ BİSTAMÎ

    (Hi: 188-261) Ehl-i Sünnet ve Cemâatın büyük âlimlerinden ve büyük evliyadandır. İran'ın Bistam şehrinde doğmuştur. Künyesi, Ebu Yezid Tayfur bin İsa El-Bistamî'dir. Cafer-i Sâdık Radıyallahü Anhu'dan kırk sene sonra dünyaya gelmiş ve ondan üveysî olarak feyz almıştır. Mücerret bir hayat geçirmiştir. (K.Sırruhu)
  • BAYGAN

    f. Muhafız, koruyucu, bekçi.
  • BAYINDIR

    Mamur, şenlikli. * Bir Oğuz oymağının ve Akkoyunlu hanedânının ismi.
  • BAYIR

    Az inişli yer. Fazla yokuş olmayan yer.
  • BAYIZ

    (Beyzâ. dan) Yumurtlayıcı, yumurtlayan.
  • BAYİ'

    Satıcı. Mal satan.
  • BAYİCE

    (C.: Bevâyic) Belâ, mihnet, zahmet, âfet, dâhiye.
  • BÂYİİYYE

    Eskiden pazar kurulan yerlere gönderilen mevad ve eşyadan gümrük ihtisab vergisinin haricinde alınan ikinci vergi.
  • BÂYİKA

    (C.: Bevâyık) Belâ ve şer olan şey, dâhiye.
  • BAYİN

    (Beyn. den) Aralayıcı. Ayıran. Ayırıcı.
  • BAYİR

    Sürülmemiş, açılmamış, sert, ham toprak.
  • BÂYİSTE

    f. Zaruri, lâzım, gerekli.
  • BAYKAL

    Asya Türk ülkelerinde bulunan yaban kısrağı.
  • BAYKAR

    Çulha, bez ve kumaş dokuyan.
  • BAYKARA

    Helâk olma, mahvolma. * Böbürlene böbürlene sallanarak yürüme. * Malı çok olma. * Yırtıcı bir kuş.
  • BAYRAK

    Devletin belirli alâmetlerini hâvi ve belirli renklerde kare veya dikdörtgen şeklinde yapılmış olan bez. Sancak, alem.
  • BAYRAKDAR

    f. Alemdar, bayrak taşıyan asker. * Bir kabile veya cemaatın başı, reisi.
  • BAYRAM

    Bir dinde mübarek addolunan gün.
  • BAYRAMİYYE

    Hacı Bayram-ı Veli tarafından 14. yüzyılın sonlarında Ankara'da kurulan bir tarikattır.
  • BAYSUNGUR

    Şahin cinsinden olan yırtıcı bir kuş.
  • BAYTAR

    Hayvan tedavicisi, veteriner.
  • BAYTARA

    Hayvan hekimliği, baytarlık.
  • BAYZAR

    Sövme, sövüp sayma. * Rahmin başlangıcındaki et parçası.
  • BAZ

    f. Yeniden, tekrar oynatan, oynayan, geri ve arka tarafa doğru... gibi manalara gelir. Kelimenin sonuna veya baş tarafına getirilerek kullanılan bir "ek" dir. Meselâ: Ateşbâz : Ateşle oynayan.
  • BA'Z

    Bir şeyin bir kısmı. Bir parça. Bâzısı. Biraz.
  • BÂZ

    f. Doğan. Yırtıcı kuş. Av kuşu. * Açık. * Ayırma. Temyiz etme. * İniş.