f. İpek kurdu. * Zincir halkası. * Et beni. * Nazarlık. * Süslü şey. * Eski hırka.
BADAŞ
f. Mükâfat.
BAD-BAN
f. Yelken. * Gemi sereni.
BAD-BAZ
f. Yelpaze.
BAD-BEDEST
f. Elinde avucunda birşey bulunmayan. İflas etmiş.
BAD-BER
f. Uçurtma. * Daima kendini methettiği halde elinden bir iş gelmiyen kimse.
BAD-BİZ
f. Yelpaze.
BADD
Az az akmak. * Nazik deri.
BAD-DAR
f. Mağrur, kibirli. * Divane, deli. * İri vücut, şişman. * Hiç bir işle alâkası bulunmayan kişi.
BA'DE
Sonra.
BÂDE
f. şarap, içki. Kadeh. (İçkinin her çeşiti haramdır, büyük günahtır. İnsan sağlığına zararları ilmî bir gerçektir. Aile, cemiyet hayatı ve ahlâk için de yıkıcıdır. İçkiden ve içenlerden uzak durmak gerekir.)
BA'DE BU'DİN
Hayli zaman geçtikten sonra, neden sonra.
BA'DE HARAB-İL BASRA
Basra harab olduktan sonra. * Mc: İş işten geçtikten sonra.
BAD-EFRA(H)
f. Mücazât, ceza. * Bir çeşit fırıldak.
BA'DEHÂ, BA'DEHÛ
Bundan sonra. Ondan sonra.
BA'DEHUM
Onlardan sonra.
BÂDE-İ İKBAL
İkbal şarabı. Yüksek mevkide bulunmanın verdiği geçici neşe ve keyif.
BÂDEKEŞ
İçki içen.
BA'DEL EDA
(Ba'de-l edâ) Yapıldıktan sonra.
BA'DEL HARB
(Ba'de-l harb) Muharebeden, harpten sonra.
BA'DEL İFA
(Ba'de-l ifâ) Yapıldıktan, ifâ edildikten sonra.
BA'DEL MEVT
(Ba'de-l mevt) Ölümden sonra.
BA'DEL MİLAD
(Ba'de-l milâd) Milâddan sonra. Tarih başlangıcı kabul ettikleri seneden sonra.
BA'DEL MUSÂLAHA
(Ba'de-l musâlaha) Musâlahadan, barıştan sonra.
BA'DEL MÜTÂLAA
(Ba'de-l mütâlaa) Mütâlaa ettikten sonra, okuduktan sonra.
BA'DEL YEVM
(Ba'de-l yevm) Bugünden sonra.
BA'DEMA
(Minba'd, fimâba'd) Ondan sonra. Bundan sonra. Bundan böyle.
BADEMCİK
Tıb: Boğazın iki tarafında, badem biçimindeki bezler.
BADEN
Semiz, iri gövdeli kimse.
BA'DETTEŞEKKÜL
(Ba'de-t teşekkül) Teşekkül ettikten sonra, oluştuktan sonra.
BA'DEZA
(Ba'dezin) Bundan sonra.
BA'DEZZEVAL
(Ba'de-z zevâl) Zevalden sonra, sona erdikten sonra.
BA'DEZZUHR
(Ba'de-z zuhr) Öğleden sonra.
BAD-GÂN
f. Bekçi, gözetici, gözeten. * Hazinedar.
BAD-GÂNE
f. Kafesli pencere.
BAD-GERD
f. Kasırga.
BAD-GÎR
f. Vantilatör. * Baca. * Semaver ve nargilenin başlığı.
BAD-HERZE
f. Büyü, sihirbazlık. * Letâfet, güzellik.
BÂD-I BERÎN
Sabah rüzgârı. * Lâtif hava.
BÂD-I CEM
Hz. Süleyman Peygamberin hükmettiği yel, rüzgar.
BÂD-I CENUBÎ
Güney rüzgârı.
BÂD-I HAZÂN
Sonbahar rüzgârı.
BÂD-I HEVÂ
Hevâ ve heves. Eğlence. Bedava. Boş.
BÂD-I PÜRGÛ
Devamlı sesler çıkaran, ıslık çalan rüzgar.
BÂD-I SABÂ
Baharda esen hafif ve hoş rüzgar, seher yeli.
BÂD-I SEMÛM
Çölde, sıcakta gündüz esen sıcak yel. Sam yeli. Zehirli rüzgâr.