B Harfi İle Başlayan Osmanlıca Kelimeler

A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z

Osmanlıca Sözlükte Ara

  • BÂD-I TECELLİ

    Tecelli rüzgârı. * Kader.
  • BADİ

    Sebeb. İllet. Mûcib. Vesile. * Zâhir ve âşikâr olan. * Halkeden. Hâlık. Yaratan.
  • BADİ

    f. Geçici. * Havaya veya rüzgâra âit.
  • BADİ'

    Deniz içinde olan ada. * Et. * Deri.
  • BÂDÎ

    Rüzgâra ait. * Muvakkat. Geçici.
  • BADİA

    Derisini ve etini yarıp kanatmış olan, fakat kanı çıkmayıp akmayan baş yarası.
  • BADİH

    (Bâdihe) Beklenmedik ziyaret. * Erkek ziyaretçi. * Birden bire gelen ilham. * Ansızın, âniden.
  • BADİLE

    (C.: Bâdil) Koltukla meme arasında olan et.
  • BADİN

    Şişman, bedeni büyük, iri vücutlu.
  • BADİNC

    f. Hindistan cevizi.
  • BADİNCAN

    f. Patlıcan.
  • BADİR

    Hemen yapmak isteyen. * Birdenbire vuku bulan. * Dolunay. * Büyümüş (çocuk). * Olgun (meyva).
  • BADİRE

    Birdenbire meydana gelen hâl. Felâket. Musibet. * Kabahat. * Birden, zahmetsizce söylenen söz. * Kılıcın, namlunun veya her çeşit nebatın ucu. * Zor geçit.
  • BÂDİYE

    f. Kır. Ova. * Sahrâ. Çöl.
  • BÂDİYET-ÜŞ-ŞAM

    Fırat ve Dicle nehirlerinin birleşip denize döküldükleri yerden, batıya doğru uzanan çöl.
  • BADK

    Tükürmek.
  • BAD-NÜMA

    f. Rüzgârın esme istikametini gösteren âlet. * Fırıldak.
  • BAD-PA(Y)

    f. Ayağı çabuk olan (at ve sâire).
  • BAD-PER

    f. Kağıttan yapılmış olan uçurtma. * Hodbin, kendini beğenen ve öven kimse. * Kamçı topacı.
  • BAD-PEYMA

    f. Başıboş, boş gezen, âvâre, serseri.
  • BAD-REFTAR

    f. Rüzgâr gibi hızlı yürüyen. Çabuk ve hızlı koşan, sür'atli.
  • BAD-SENE

    f. Kibirli, mağrur. Büyüklük taslıyan. * Kötü niyetli.
  • BAD-SER

    f. Mağrur, kibirli. * Serkeş, isyânkar, âsi. * Taassub ehli, mutaassıb.
  • BAD-SEYR

    f. Hızlı yürüyen, rüzgâr gibi koşan, ayağına çabuk.
  • BAD-SÜVAR

    f. Koşu atı, hızlı yürüyen at. * Hızlı giden atlı.
  • BAD-ZEHR

    f. Panzehir.
  • BAD-ZEN

    f. Yelpâze.
  • BÂF

    f. Dokuyan, dokuyucu mânâsına gelir ve birleşik kelimeler yapılır. Meselâ:
  • BAGAJ

    Fr. Yolcu eşyası. * Yolcu eşyası koymaya mahsus yer, yolcu eşyası vagonu.
  • BAGAL

    f. Koltuk.
  • BAGAL

    (C.: Bigâl) Katır.
  • BAGAN

    f. Bahçeler. Bostanlar.
  • BAGAR

    Bir yakıcı hastalıktır ki devede vâki olur; suyu içip kanmaz ve sonunda ondan helâk olur.
  • BAGARE

    Şiddetle yağan yağmur.
  • BAGAT

    (Bağ. C.) Bağlar, üzüm bağları.
  • BAGAYA

    (Bagiyy. C.) Fahişeler.
  • BAGBAGA

    Evmek, acele.
  • BAG-BAN

    f. Bahçıvan, bağcı. Bahçe bekçisi.
  • BAG-BANÎ

    f. Bahçıvanlık, bağcılık. Bağ bekçiliği.
  • BAG-ÇE

    f. Bahçe.
  • BAGDA'

    şiddetli nefret, hiç sevmemek.
  • BAGEL

    f. Ilık su. Sıcak ve soğuk olmayan, harareti ikisinin arasındaki bir ısıda olan su.
  • BAGGAL

    (Bagl. dan) Katırcı.
  • BAGİ

    İsteyen. * Zâlim. * İsyan etmiş. Asi. Yoldan sapmış. * Fık: İmâm-ı Adile âsi olan.
  • BAGİLİK

    Serkeşlik, âsilik.
  • BAGİYANE

    f. Allah'a isyan edenlere ve âsilere yakışır surette. * Zâlimlere yakışır şekilde.
  • BAGİYY

    (C.: Begâyâ) Haddini tecavüz eden. * Zina edici, zâni.
  • BAGİZ

    (Bugz. dan) Herkese nefret eden, buğzeden. Hiç kimseyi sevmeyen. Tiksinen.
  • BAGİZ

    Adavet olunmuş, düşmanlık yapılmış.
  • BAGL

    Katır, ester.