f. Sayfiye. * Havadar köşk, mesken. * Evin küçük, arka kapısı.
BERVAZE
f. Gezinti için hazırlanan yemek.
BER-VECH
f. Olduğu gibi, aynen.
BER-VECH-İ ATİ
f. Gelecek tarz üzere. Aşağıdaki gibi.
BER-VECH-İ BÂLÂ
Yukarıda olduğu gibi.
BER-VECH-İ İŞTİRÂK
Ortaklıkla, iştirak ederek.
BER-VECH-İ MAKTU'
Muayyen bir bedel karşılığı olarak.
BER-VECH-İ MÛTAD
f. Adet olduğu gibi.
BER-VECH-İ YESİR
Kolaylıkla, kolayca.
BER-VECH-İ ZİR
f. Aşağıdaki gibi. Gelecekte görüleceği üzere.
BERZ
f. Ziraat, ekim.
BERZAH
İki âlemin arası. Kabir. Dünya ile âhiret arası. * Perde. * Sıkıntılı yer. * İki yer arasındaki geçit. * Mani'a, engel, (Bak: Sırat köprüsü). Ölen insanların ruhları kıyamete kadar berzah âleminde bulunurlar. Berzah büyük ve mânevi bir âlemdir. Dindar olup cennetlik olanlar, berzah âleminde sevdikleri kimselerle ve iyi insanlarla görüşürler ve çok zevkli yaşarlar. Kıyamet kopunca Allah bütün ruhları haşir meydanında cesetleri ile diriltip toplayacaktır.