Tecvidde: Harfler okunurken sesin mükemmelen akıp akmama arasında olması, kalın ile yumuşak arası okunması. Bu durumda okunan harfler şunlardır: (Râ, mim, ayn, nun, lâm.)
BEYN-NAS
İnsanlar arasında, halk beyninde.
BEYNÛNET
Fâsıla, iki şey arasındaki mesafe, aralık. * Fark, ihtilaf, muhalefet. Zıddiyet, anlaşmazlık, terslik. * Ayrılmak, firkat.
BEYR
Helâk olmak. * Bâtıl olmak.
BEYREM
(C.: Beyârim) Marangoz rendesi. * Uzun ve sert taş.* Bir yeri kazmakta kullanılan kazma âleti.
BEYSAN
Şam hududunda bir yerin adı.
BEYT
Ev, oda,hane. * Geceyi bir işle geçirmek. * Edb: İki satırlık manzume.
BEYTAR
Nalbant. * Baytar, veteriner. Hayvan hastalıkları hekimi.
BEYTAR
Yarılmak.
BEYTARA
Yarılmak. * Hayvan hekimliği, baytarlık.
BEYTAŞÎ
(Bak: Bektaşî)
BEYT-İ ATİK
Kâbe-i Muazzama. (Çok eskiden beri Cenab-ı Hak tarafından her türlü tehlikelerden korunduğu ve kurtarıldığı ve hiçbir kimsenin ona mâlik olmayıp aslının hür olduğundan kinaye olarak bu isim verilmiştir.)
BEYT-İ MA'MÛR
İ'mar edilmiş ev. * Kâbe'nin bir ismi.
BEYT-İ MURASSA'
Edb: Mısrâların ikisi de kafiyeli olan beyit.
BEYTULLAH
Kâbe, câmi, mescid gibi ibadet edilen yer.
BEYTÛTET
(Beyt. den) Gece kalma, geceleme. * Ayırmak, teferruk. * Gece baskın yapmak.
BEYT-ÜL ANKEBÛT
Örümcek yuvası. * Mc: Derme çatma yapılmış ev. * Dayanıksız ve kuvvetsiz şey.(İnkılâb-ı siyasî cihetiyle dininden havf eden adamın dinde hissesi; beyt-ül ankebût gibi zayıf düşmüş cehalettir, onu korkutur... Takliddir, onu telâşa düşürttürür. Zira itimad-ı nefsin fıkdanı ve aczin vücudu cihetiyle, saadetini yalnız hükümetin cebinden zannettiğinden; kalbini, aklını da hükümetin kesesinden tahayyül eder, korkar. M.N.)
BEYT-ÜL ARUS
Gelin odası.
BEYT-ÜL GAZEL
Edb: Gazelin en güzel olan beyti.
BEYT-ÜL HARAM
(Beyt-ül Haram) Kâbe-i Muazzama'nın etrafının bir ismi. Kâfirlerin yaklaşmaları men' edildiği, onlara haram olduğu için bu isimle alınır. (Bak: Kâbe)
BEYT-ÜL KASİD
Edb: Kasidenin seçilmiş en güzel beyti.
BEYT-ÜL MAKDİS
Mukaddes ev. Beyt-ül Mukaddes de denir. Çok eskiden Peygamberlerin inşâ ettikleri kudsî mâbet. Bir ismi de Mescid-ül Aksâdır. * İnsanın, Cenab-ı Hak'tan başka kimse ile tatmin olmayan kalbine de aynı isim verilir.
BEYTÜLMAL
(Beyt-ül mâl) İlk defa Hz. Muhammed (A.S.M.) tarafından kurulan ve gelir kaynaklarıyla sarfiyat yerleri şer'î olarak tayin edilmiş İslâm devletinin mâliye hazinesi.Gelir kaynakları: 1- Zekât ve sadakalar. 2- Ganimetler. 3- Fey=Zekât ve ganimet dışında kalan ve beyt-ül male ait olan mallar.Beyt-ül malden yapılan harcamalar şu kimseleri ihtiva eder:1- Fakirler ve miskinler. 2- Zekât memurları. 3- Borçlular. 4- Yolda kalmış olanlar ve garipler. 5- Azat etmek üzere köle satın alanlar. 6- Allah yolunda cihad edenler. 7- İslâma ısındırmak ve yakınlaştırmak için gönlü hoş tutulması gerekenler.
BEYT-ÜZ ZİFÂF
Gelin odası. * Edb: Aynı vezinde iki mısra'dan ibâret söz.