Geyik çeşidinden küçük, ince bacaklı, pek hafif ve çok koşucu bir kara hayvanı, gazâl.
CEYŞ
Asker, ordu. En az dörtyüz nefer süvari ve piyadeden müteşekkil bir askeri kıt'a. * Dolup taşmak. * Ses, sadâ.
CEYŞ-ÜL AZÎM
Büyük ordu. Binikiyüz kişilik askeri kuvvet.
CEYVAD
f. İttika', günahtan sakınma.
CEYYİD
İyi, güzel, hoş. Saf.
CEYZ
Döndürmek. * Dar etmek.
CEZ
f. Cezire, ada. Her tarafı su ile çevrilmiş olan kara parçası.
CEZ'
Ağaç kökü, ağaçların alt kısımları.
CEZ'
Dereyi enine kesmek.
CEZ'(A)
Damarlı akik. Göz boncuğu adı verilen, kara alaca ve kıymetli bir süs taşıdır.
CEZA
Karşılık, mukabil, ivaz. Cürüm veya günâh işleyenlere verilen azab. * Gr: Şart cümlelerinde ikinci kısım. (Bak: Şart)
CEZ'A
Az nesne.
CEZA'
(C.: Cezeân-Cizâ') Altı veya dokuz aylık koyun. (Kurban olması caizdir). * İki yaşına girmiş koyun. * Arslan, esed. * Hayvana yulaf vermeyip hapsetmek.
CEZA'
Hüzünle ağlayıp sızlanmak. Sabırsızlık yüzünden telâş ve teessür göstermek.
CEZAEN
Cezâ olarak.
CEZAİR
(Cezâyir) (Cezire. C.) Cezireler, adalar. * Kuzey Afrikada Fas ile Tunus arasında olan ülke ve bu ülkenin merkezi olan şehir.
CEZÂİR-İ İSNÂ AŞER
Ege Denizindeki oniki adalar.
CEZALET
Rekâketsiz ifade. * Güzellik. * Müdebbirlik, akıllılık. * Azim, büyük. * Edb: Kelimeler, ince veya sert söylenişlerine göre; elfâz-ı cezle veya elfâz-ı rakika diye ikiye ayrılır. Elfâz-ı cezle: Söylenişte tatlılığı bulunan veya heybet, ululuk, çarpışma, korkutma, yıldırma ifâde etmeğe uygun kelimeler olarak ayrılır. Celâdet, sadme, kazanfer, çekâçek, dırahşân gibi.. Bu çeşit kelimelerle, söylenen ve yazılan ifâdelerde cezâlet var, denir. (Edb. S.)
CEZALET-İ BEYANİYE
Beyan ilmine ait ve beyan sahasındaki cezâlet.
CEZALET-İ NAZMİYE
Kur'an-ı Kerim'deki kelime ve harflerin harika bir ahenk ve münâsebet ile nazm ve tertibindeki cezâlet.
CEZA-ÜŞ ŞART
Şartın cevabı. Meselâ: Zeyd ayağa kalkarsa, ben de kalkarım cümlesindeki, "ben de kalkarım" ifadesi, birinci cümlenin cevabıdır.
CEZA-YI AMEL
Yapılan işin karşılığı.
CEZAZE
Ekin biçmek. * Hurma kesmek. * Kıl ve yün kırkmak.
CEZB
Kendine doğru çekme. * İçme.
CEZBE
Tas: Meczubiyet, istiğrak. Allah'ı hatırlayıp Allah sevgisi ile kendinden geçer bir hale gelme.