C Harfi İle Başlayan Osmanlıca Kelimeler

A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z

Osmanlıca Sözlükte Ara

  • CEVASİS

    (Casus. C.) Casuslar. Gizli şeyleri araştıranlar. Gizlilikleri öğrenip bilenler.
  • CEVAZ

    Müsaadeli. Ruhsat, izin. Câiz olma. * Yol, tarik ve meslek.
  • CEVAZ-I ŞER'Î

    Şer'an câiz olma. Şeriatça yasak olmayan husus.
  • CEVAZİNC

    Nilüfer çiçeği.
  • CEVB

    Kesmek. * Yırtmak. * Mesafe almak.
  • CEV-BE-CEV

    f. Azar azar.
  • CEVCA'

    Uzun ayaklı adam.
  • CEVCEM

    Kızıl gül, verd-i ahmer.
  • CEVDER

    f. Öküz.
  • CEVDET

    İyilik. Güzellik. Kusursuzluk. * Bir kimsenin, başkasının işini güzelce ve kusursuz olarak yapması. * Cömertlik. * Susuz olma.
  • CEVDET-İ FEHM

    Fehm ve anlayış üstünlük ve iyiliği.
  • CE'VE

    (C.: Cââ-Cevâ) Çömlek. * Örtü.
  • CEVEBE

    (C.: Cüveb) Bulut aralığı. * Dağ aralığı.
  • CEVEF

    Bolluk.
  • CEVELÂN

    Dolaşma. Kaynama. Yerinde durmayıp gezme.
  • CEVELÂNGÂH

    Gezip dolaşılan yer. Cevelân yeri. Tâlim meydanı.
  • CEVELÂN-I DEM

    Kanın vücudda dolaşması.
  • CE'VET

    Kıtlık. * Bir şeyin üzerine örtülen. * Üzerine tencere konulan örtü. * Çömlek.
  • CEVF

    Boşluk. Oyuk. Çukur. İç boşluğu. * Orta, yarı. * Kof.
  • CEVF-İ LEYL

    Gece yarısı.
  • CEVH

    Ulaşmak. * Bittih-i şamî denilen karpuz.
  • CEVH

    Akmak. * Koparmak.
  • CEVHAN

    Hurma kuruttukları yer.
  • CEVHER

    Bir şeyin özü, esası. * Kıymetli taş. * Çelik üzerindeki nakış. * Edb: Noktalı harf. * Yalnız noktalı harflerin ebcedîsi hesab edilerek yazılan manzum tarih. * Harflerin noktası. * Fls: Varlığı kendinden olan, var olmak için kendi dışında başka birşeye muhtaç olmayan varlık. Allah'a inanan filozoflar iki çeşit cevher kabul etmişlerdir. Yaratıcı cevher, Allah. Yaratılmış cevher, madde, ruh. Allah'ı cevher olarak vasıflandırmak noksan bir anlayıştır. Çünkü cevher Allah'ın sıfatlarından "kıyam-ı binefsihi: varlığı kendinden olan" sıfatını belirtebilir. Allah'ı sıfatları ve isimleriyle tanımak icab eder. Maddeci filozoflar cevher olarak yalnız maddeyi kubul ederler. Oysa madde Allah'ın yarattığı âlemlerden sadece biridir. Fizik ilmi maddenin enerjiye ve enerjinin maddeye dönüştüğünü göstermiştir. Madde de enerji de belli kanunlara bağlıdır. Kanun varsa kanun koyucu da vardır. Madde ve enerjiye hakim olan ve kanunları koyan, madde ve enerjiyi yaratan Allah'dır.
  • CEVHER-DÂR

    f. Elmaslı. * Noktalı harf. Meselâ: Cim, şın harfleri gibi. * Eskiden kullanılmış tüfeklerden birinin ismi. * Siyah ve beyaz dalgalı, benekli kılıç.
  • CEVHERE

    Bir, tek cevher.
  • CEVHER-İ FERD

    Zerre, en küçük cisim. Atom.
  • CEVHER-İ ULVÎ

    Ateş, nâr. * En yüksek cevher. * Ruh.
  • CEVİ

    f. Akarsu, nehir, dere, çay.
  • CEVİ

    Aşk galebesinden gelen şiddet ve hiddet, gam ve gussadan, müzahemeden gelen bir hastalık, maraz. * Kokmuş su.
  • CEVİN(E)

    f. Arpadan yapılmış şey. Arpa unu.
  • CEVİR

    (Cevr) Cefa, eziyet, sıkıntı, üzüntü. Zulüm. * Tas: Tarikat adamının ruhen ilerlemesine mâni olan şey.
  • CEVL

    Tavaf etme.
  • CEVLAN

    Şam'da bir dağ.
  • CEVLE

    Dönmek.
  • CEVN

    Ak, ebyaz, beyaz. * Kara, esved. (Ezdattandır)
  • CEVREB

    (C.: Cevârib, Cevâribe) Çorap.
  • CEVS

    Bir şeyi arayıp istemek.
  • CEVS

    Kaba, büyük nesne.
  • CEVSAK

    Kasr, köşk, konak.
  • CEVSE

    Köşk, kasr, konak.
  • CEVSEK

    f. Düğme.
  • CEVŞ

    (C.: Cevâşin) Demir gömlek. * Göğüs. * Orta.
  • CEVŞEN

    Zırh.
  • CEVŞEN-İ KEBÎR

    Büyük zırh. Peygamberimiz Hz. Muhammed'e (A.S.M.) vahiyle gelen en azîm ve en mühim bir münâcâtın ismidir. Bu harika münâcât, mârifetullahda terakki eden bütün âriflerin münâcâtının fevkindedir. Bin hâsiyeti olan ve bin Esmâ-i Hüsnâ'yı içine alan emsalsiz bir münâcât-ı Peygamberiyedir.
  • CEVŞEN-PÛŞ

    f. Zırhlı, zırh giyen.
  • CEVŞİR(E)

    f. Arpa çorbası. * Çulha.
  • CEVV

    Yer ile gök arası. Gök boşluğu. Fezâ. * Ev veya odanın içi.
  • CEVVAD

    (Bak: Cevâd)
  • CEVVAL

    Dâim hareket hâlinde olan.