H Harfi İle Başlayan Osmanlıca Kelimeler

A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z

Osmanlıca Sözlükte Ara

  • HALVET-İ FÂSİDE

    Karı-kocanın aralarında şer'î mâni olmasına rağmen birleşmeleri.
  • HALVET-İ SAHİHA

    Karı-kocanın aralarında şer'î mâni bulunmaması halinde birleşmeleri.
  • HALVETNİŞİN

    Yalnız başına bir yere çekilip ibadetle meşgul olanlar.
  • HALY

    (C.: Huliy) Altından ve gümüşten olan süs eşyâları.
  • HALY

    Ot biçmek.
  • HALZ

    Kabuğunu çıkarmak, derisini soymak.
  • HAM

    f. Bükülmüş, kıvrılmış, eğrilmiş.
  • HAM

    f. Olmamış, pişmemiş, çiğ. * Nâfile, beyhude, boşuboşuna. * İşlenmemiş, üzerinde çalışılmamış. * Acemi kimse, tecrübesiz. Terbiye görmemiş kişi.
  • HAM' (HIM')

    (C.: Ahmâ') : Kaynata. Zevc tarafından olan kimseler.
  • HAM' (HUMU')

    Eğrilik, aksaklık.
  • HAM MADDE

    Bir şeyin meydana getirilmesi için işlenilen ana maddelerden her biri.
  • HAMA

    Hıfzetmek, korumak. * Kovmak, defetmek.
  • HAMA'

    Kara balçık.
  • HAMAİD

    (Hamîde. C.) Bir kimsenin medhedilmeğe lâyık olan işleri.
  • HAMAİL

    (Himâle. C.) Tılsım, muska. * Kılıç kayışı, kılıcı bele bağlamaya yarayan kayış.
  • HAMAİM

    (Hamâme. C.) Güvercinler.
  • HAMAK

    İki ağaç veya direk arasına asılarak içine yatılan ağyatak.
  • HAMAKAT

    Ahmaklık. Budalalık. Bönlük. Anlayışsızlık.
  • HAMALE

    Bir mala kefil olma.
  • HAMAM(E)

    (C.: Hamâim) Güvercin kuşu.
  • HAMAN

    Peygamber Hz. Musa (A.S.) zamanındaki Mısır Fir'avununun vezirinin ismi.
  • HAMARAT

    Becerikli, elinden iş gelir, cerbezeli.
  • HAMAS

    Verem. * Yumuşaklıkla ve kolaylıkla bir şeyi çıkarmak.
  • HAMASET

    Yaradılıştan olan cesâret. Bahadırlık. Cesurluk. Kahramanlık. Yiğitlik.
  • HAMASÎ

    Hamâsetle alâkalı. Fıtrî cesarete âit ve müteallik.
  • HAMASİYYAT

    Kahramanlık destanları.
  • HAMAT

    Kaynana.
  • HAMATA

    Katılık. * Yanmak. * Boğaz ağrısı. * Darı samanı. * Kalbin ortası.
  • HAM-BE-HAM

    f. Kıvrım kıvrım. Büklüm büklüm.
  • HAMD

    Medih, övmek.Cenab-ı Hakk'a karşı kulların memnuniyet ve sevinçlerini ve O'na hamd ve şükür ile medihlerini bildirmeleri, senâ etmeleri. (Bak: Elhamdülillah) (Hamd'in en meşhur mânası; sıfat-ı kemaliyeyi izhar etmektir. Şöyle ki: Cenab-ı Hak insanı, kâinata câmi' bir nüsha ve onsekizbin âlemi hâvi şu büyük alemin kitabına bir fihriste olarak yaratmıştır. Ve Esmâ-i Hüsnâ'dan her birisinin tecelligahı olan her bir âlemden bir örnek, bir nümune insanın cevherinde vedia bırakmıştır. Eğer insan, maddi ve manevi her bir uzvunu Allah'ın emrettiği yere sarfetmekle hamdin şubelerinden olan "şükr-ü örfi"yi ifâ ve şeriata imtisal ederse, insanın cevherinde vedi'a bırakılan o örneklerin her birisi kendi âlemine bir pencere olur. İnsan o pencereden o âleme bakar. Ve o âleme tecelli eden sıfatla, o âlemden tezahür eden isme bir mir'at ve bir âyine olur. O vakit insan; ruhu ile, cismi ile, âlem-i şehadet ve âlem-i gayba bir hülâsa olur. Ve her iki âleme tecelli eden, insana da tecelli eder. İşte bu cihetle insan, sıfat-ı kemaliye-i İlâhiyyeye hem mazhar olur, hem müzhir olur. İ.İ.)(Hamd ü senâ, medih ve minnet O'na mahsustur, O'na lâyıktır. Demek nimetler O'nundur ve O'nun hazinesinden çıkar. Hazine ise dâimîdir. M.)
  • HAMD Ü SENA

    Cenab-ı Hakk'a hamd ve O'nu isimleriyle medhetmek.
  • HAMDE

    Ateş gürültüsü.
  • HAMDELE

    Elhamdülillah demenin kısaca ismi. Bu sözün masdar haline getirilip kısaltılması.
  • HAME

    Kafatası, başın üst kısmı.
  • HAME

    Yaş ot demeti, taze ekin destesi, bir sap üzere bitmiş taze ekin. * Havası bozuk hastalıklı yer.
  • HAME'

    Uzun müddet su ile yumuşayıp değişmiş cıvık ve kokar çamur. Balçık.
  • HÂME

    f. Yontulmuş kalem.
  • HÂME VÜ ŞEMŞİR

    Kalem ve kılıç.
  • HAMEC

    Zayıflık.
  • HÂMEGÜZAR

    f. Kalemle yazılmış.
  • HÂME-İ EDEB

    Edebiyat kalemi.
  • HÂME-İ ŞEKVÂ

    şikâyet kalemi. şikâyet yazan kalem.
  • HÂME-İ ZERRİN

    Altın kalem, altından yapılmış kalem.
  • HAMEK

    Her şeyin küçükleri. * Siyah bulut.
  • HAMEL

    Kuzu. * Ast: Burçlardan birinin adıdır. Bu burcu teşkil eden yıldızlar kuzuya benzediği için arapça kuzu demek olan hamel denilmiştir. Güneş bu burca 21 Mart'ta girer ve gece ile gündüz bir olur.
  • HAMELAT

    (Hamle. C.) Saldırışlar, saldırmalar. * Atılmalar, atılışlar.
  • HAMELE

    Taşıyanlar, yüklenenler, kaldıranlar.
  • HAMELE-İ ARŞ

    İsrâfil, Cebrâil, Mikâil, Azrâil (A.S.)lar.
  • HAMELE-İ HÜCCET

    Günah ve sevabları yazan melekler.
  • HAMELE-İ KUR'AN

    Hâfızlar. Kur'anı ezbere okuyup ilmi ile amel eden mes'ud kimseler.