Tevbe Suresi'nin bir âyetinde geçen bu ifade, birinci derecede Peygamberimiz (A.S.M.) hakkında olup ümmetini ve bütün insanları doğru yola irşadda yılmadan, büyük bir sebat ve azim ve gayretle devam etmesine işaret edilerek böylece tavsif edilmiştir.
HARİŞ
f. Kaşınma, kaşıma.
HARÎŞ
Bir cins yılan.
HARİTA
yun. Yeryüzünün veya bir parçasının belli bir ölçüye göre küçültülerek muvafık bir yere çizilen taslağı. * Dağarcık, kulplu kese.
HARİYE
Yavuz bir yılan.
HARÎZ
Mahfuz, hıfzolunmuş, saklanılmış.
HARÎZ
Tâkatsiz kimse, güçsüz ve kuvvetsiz insan.
HARİZME
Azgın hayvanların ağzına ve ayının dudağının üstüne geçirilen demir halka.
HARK
Yakmak. Yanmak. Yangın.
HARK
Yarma. Yırtma. * Su akacak yarık yer.
HARK VE İLTİYAM
Yarmak ve yapıştırmak. Yırtılmak ve iyileşmek.
HARKA'
Kulağı delik koyun. * Çeşitli yönlerden esen rüzgâr.
HARKAFA
(C.: Harâkıf) Kalça kemiği. Uyluk kemiğinin baş tarafı.
HARKAHE
Koyuncuların kara evi.
HARKEKET
(C.: Harâkîk) Uyluk başı.
HARK-I KEBİR
Büyük yangın. * Cihan Harbi. (daha ziyade ihrak olarak kullanılır)
HARKÜRRE
f. Eşek yavrusu, sıpa.
HARM
Muhkem etmek, sağlamlaştırmak. * Davara yük vurmak. * İşinde çabuk çabuk olmak. * Udul etmek. * Kat'etmek.
HARMED
Kokusu ve rengi değişen. * Kara balçık.
HARMEL
Üzerlik otu.
HAR-MENİŞ
f. Eşek huylu, eşek tabiatlı.
HARMEŞ
İfsad etmek, bozmak.
HARNUB
Keçiboynuzu adı verilen bir cins yemiş.
HARP
(Bak: Harb)
HAR-PÜŞT
f. Diken sırtlı. * Mc: Kirpi.
HARPÜŞTE
f. Balıksırtı şeklinde olan, harpuşta.
HARR
Hararet, sıcaklık. Sıcak.
HARR
Yarmak.
HARR(E)
Hararetli. Kızgın. Çok sıcak. Yakıcı.
HARRA
(Hurur) Yüksekten aşağı düşmek.
HARRAKA
Eskiden düşman gemilerini veya düşman şehirlerini ateşlemek için, yakıcı âletlerle donatılmış olan harp gemisi.
HARRAN
Susuz.
HARRARE
Gürleyerek, çağlayarak akan su.
HARRAS
Küp yapan.
HARRAS
Yalancı.
HARRAS
(Harâset. den) Çiftçi, ekinci. Toprağı işleyip ekin eken.
HARRAT
Doğramacı, çıkrıkçı. Tornacı.
HARRAZ
Terzi.
HARRE
(C.: Hırâr-Hırârât-Harrun) Kara taşlı yer.
HARRE
(C.: Hurer) Değirmenin buğday konulan deliği.
HARR-I ŞEDİD
Şiddetli hararet, fazla sıcaklık.
HARRUB
Keçiboynuzu adı verilen bir yemiş cinsi.
HARS
Tarla sürmek. * Maarif. * Mal toplamak, kazanmak. * Teftiş ve tedbir eylemek.