İhtiyacı gideren, ihtiyaç olan bir şeyi te'min eden.
HACEVCA'
Uzun ayaklı adam. * Uzun adam.
HACEZE
Zâlimler.
HACFE
(C.: Hucuf) Sade demirden olan kalkan.
HACHACE
Gizlenmek.
HACHACE
Korkudan melul olmak. * Sırrını demek isteyip yine dememek.
HACI
(C.: Hüccâc) Hacc farizasını yerine getirmiş olan müslüman.
HACIYATMAZ
Dibindeki ağırlıktan dolayı yere ne şekilde bırakılırsa bırakılsın, dik bir durum alan oyuncak. * Mc: Zor durumlarda kendisini çabucak toparlamayı beceren kişi.
HACÎ
(Hicv. den) Hiciv yazan, hicveden, yeren.
HÂCİB
Perde. * Perdeci. Kapıcı. * Eskiden Osmanlı İmparatorluğu zamanında Devlet Reisinin en yakın me'muru. Vezirler veya âmirler. * Kaş.
HÂCİBEYN
İki kaş.
HÂCİB-İ BÂRİ
Cebrail (A.S.)
HÂCİB-İ YEMİN
Sağ kaş.
HÂCİB-İ YESAR
Sol kaş.
HACÎC
(Hâcc. C.) Hacılar.
HACİD
Uyuyucu, uyuyan.
HACİF
Karın gurultusu.
HACİL
Otu çok olan yer.
HACİL
Ayaklarından üç tanesi beyaz olan at.
HACİL
Utanmış. Utanan. Utanmaktan yüzü kızaran.
HACİM
(Bak: Hacm)
HACİM
Saldıran. Hücum eden.
HACİN
Küçük hayvan. * Büluğdan önce evlenmiş olan kız.
HACİR
Hicret eden. Bir yerden bire yere göçen. * Sayıklıyan.
HACİRE
(C.: Hâcirât) Terbiye sınırlarına sığmayan kötü söz ve hezeyan. * (C.: Hevâcir) Günün en sıcak anları.
HACİRÎ
Yapıcı, kurucu.
HACİS
Tasa, keder, hüzün, gam. * Hâtıra. Kalb ve hissin en derin ve gizli sesleri.
HACİSE
(C.: Hevâcis) Merak, kalbe gelen endişe.
HACİYAN
(Hâcı. C.) Hacılar, hacc farizasını yerine getirmiş olan müslümanlar.
HACİZ
Ayıran. Bölen. * Vücudun içindeki bazı uzuvları ayıran karın zarı gibi zarların adı. * Haczeden. Borcunu ödeyemeyenin diğer mallarına el koyan. * Tıb: Bâdemin içindeki bazı oyukları ayıran bölme zarlarına denir. (Bak: Hicab)
HACL (HİCL)
(C.: Ahcâl-Hucul) Köstek. * Bukağı. * Küçük deve yavruları.