Umuma ait vazifeler. Kamu görevleri. Millete fayda veren hizmetler.
HİDEMAT-I İMANİYE
İmâni hizmetler. (Kur'an-ı Kerim'i ve mânâsını öğrenmeğe vesile olmak; imâni şüphelerin giderilmesine çalışmak; İslâmiyetin, hak din olduğunu isbat etmek veya isbâta vesile olmak gibi.) Görülen hizmetler. Eşyanın ve mahlukatın lisan-ı hâl ile esmâ-i İlâhiyeye ait yaptıkları tesbih ve ibadetleri.
HİDEMAT-I ŞAKKA
Taş taşımak, toprak kazmak gibi, mahkûmlara yaptırılan ağır hizmetler.
HİDFE
İnsan cemaati, insan topluluğu.
HİDMEL
Eski kaftan, eski elbise.
HİDMET
(Bak: Hizmet)
HİDROELEKTRİK
Fr. Su gücünü kullanarak elde edilen elektrik.
HİDROELEKTRİK SANTRALI
Su gücünü kullanarak elektrik üreten fabrika veya merkez.
HİDROFİL
Fr. Suyu kolayca emen madde.
HİDROJEN
Fr. (Bak: Müvellid-ül ma')
HİDSAN
Sonradan olmuş nesne.
HİFAF
Tavaf etmek. * Ziynet vermek. * Yan, taraf.
HİFF
Yağmurunu döküp hafiflemiş bulut. * Biçilmediğinden tanesi dağılmış ekin. * Bir nevi balık.
HİFFET
Hafiflik. * Mc: Onurlu ve vakarlı olmamak. Temkinsizlik. Akılsızlık. Hoppalık.
(Hikâyet) Bir hâdiseyi anlatmak. Anlatma. * Olmuş bir hâdise.
HİKÂYE-NÜVİS
f. Hikâye ve roman yazarı. Hikâyeci, romancı.
HİKÂYE-PERDÂZ
f. Hikâye anlatan, hikâye ve roman söyleyen.
HÎKÇE
f. Küçük tulum.
HİKEM
(Hikmet. C.) Hikmetler.
HİKEMÎ
Hikmet ve düşünceye ait.
HİKEMİYYAT
Hikmet ve felsefeye âit söz ve düşünceler. Yeni yeni bilgiler veren kıssalar, ibret verici hâdiseler bildiren yazılar, sözler.
HİKKA
Dört yaşına basan dişi deve.
HİKKAB
Uzun boylu, büyük karınlı kişi.
HİKKE
(C.: Hikek) Kaşıntı.
HİKMET
İnsanın, mevcudatın hakikatlerini bilip hayırlı işleri yapmak sıfatı. Hakîmlik. Eşyanın ahvâlinden, hârici ve bâtini keyfiyetlerinden bahseden ilim. (Buna İlm-i Hikmet deniyor) * Herkesin bilmediği gizli sebeb. Kâinattaki ve yaradılıştaki İlâhî gaye. * Ahlâka ve hakikata faydalı kısa söz. * Sır. * Bilinmeyen nokta. İlim, adâlet ve hilimin birleşmesinden doğan değerli sıfat. * Kuvve-i akliyenin vasat mertebesidir. Hakkı hak bilip imtisal etmek, batılı batıl bilip içtinab etmektir. * Allah'a itaat, fıkıh ve sâlih amel. * Akıl, söz ve hareketteki uygunluk. * Hak emre uymak. * Allah'ın yarattıklarında tefekkür. (Bak: Felsefe)
HİKMET-AMİZ
f. Hikmetli, hikmetle karışık, hikmeti içine alan.