Kalbin bütün kuvveti ile Cenab-ı Hakk'a ve sâir mukaddesata yönelmesi. Kalb isteği ile gösterilen ciddi gayret. * Allah indinde makbul ve mübârek bir kimsenin mânevi yardımı ile birisini koruması, yardım etmesi. * Tabiî şevk ve meyil ve heves. * Lütuf, yardım. (Bak: Mahiyet)Himmet kelimesinin çok geçtiği bir ders:(S - Zindan-ı atalete düştüğümüzün sebebi nedir?C - Hayat bir faaliyet ve harekettir. Şevk ise matiyyesidir. İşte himmetiniz şevke binip mübareze-i hayat meydanına çıktığı vakit, en evvel düşman-ı şedid olan ye's rast gelir. Kuvve-i maneviyesini kırar. Siz o düşmana karşı kılıcını istimal ediniz. Sonra müzahametsiz olan hakkın hizmetinin yerini zapt eden meylüttefevvuk istibdadı hücuma başlar. Himmetin başına vurur, atından düşürttürür. Siz hakikatını o düşmana gönderiniz. Sonra da ilel-i müteselsiledeki terettübü atlamakla müşevveş eden aculiyet çıkar, himmetin ayağını kaydırır. Siz yu siper ediniz. Sonra da, medeni-i bittab' olduğundan ebnâ-yı cinsinin hukukunu muhafazaya ve hakkını onlar içinde aramağa mükellef olan insanın âmâlini dağıtan fikr-i infiradî ve tasavvur-u şahsî karşı çıkar. Siz de: olan mücahid-i âli-himmeti mübarezesine çıkarınız. Sonra başkasının tekâsülünden görenek fırsat bulup, hücum edip belini kırar. Siz de: olan hısn-ı hasîni himmete melce' ediniz. Sonra da acz ve nefsin itimadsızlığından neş'et eden ve işi birbirine bırakmak olan düşman-ı gaddar geliyor. Himmetin elini tutup oturtturur. Size de: olan hakikat-ı şâhikayı üzerine çıkarınız. Tâ o düşmanın eli o himmetin dâmenine yetişmesin. Sonra Allah'ın vazifesine müdahale eden dinsiz düşman gelir. Himmetin yüzünü tokatlar, gözünü kör eder. Siz de: olan kâr-âşinâ ve vazife-şinas olan hakikatı gönderiniz. Tâ onun haddini bildirsin. Sonra umum meşakkatin anası ve umum rezaletin yuvası olan meylürrahat geliyor. Himmeti kaydeder, zindan-ı sefalete atar. Siz de: olan mücahid-i âli-cenabı, o cellâd-ı sehhara gönderiniz. Evet size meşakkatta büyük rahat var. Zira fıtratı müteheyyiç olan insanın rahatı yalnız sa'y ve cidaldedir.)(Münazarat) (Velilerin himmetleri, imdatları, manevî fiilleriyle feyiz vermeleri, hâlî veya fiilî bir duadır. Hâdî, Mugîs, Muîn ancak Allah'dır. Fakat insanda öyle bir lâtife, öyle bir hâlet vardır ki, o lâtife lisaniyle her ne sual edilirse velev ki fâsık da olsun Cenab-ı Hak o lâtifeye hürmeten o matlubu yerine getirir. O lâtife pek uzaktan bana göründü ise de teşhis edemedim. M.N.)
HİMYAN
Dirhem koydukları kap ve kemer.
HİMYATA
(Süryanicedir ve Tevrat'ta geçer.) Resul-ü Ekrem Hz. Muhammed'in (A.S.M.) İbranice bir ismidir.
HİMYE
Perhiz. Yiyecek ve içecekte sıhhat için gösterilen ihtimam ve dikkat.
HİMYEVÎ
Perhiz ile alâkalı.
HÎN
An, zaman, vakit. Sıra. Çağ. * Kıyamet.
HİNA
Hurma salkımı. * Bir çeşit katran.
HİNA'
Hayvanın kösneyip erkek istemesi.
HÎNA
f. Şarkı söyleme.
HÎNA Kİ
Vakta ki, ne zaman ki.
HİNÂ-GER
f. Şarkıcı, şarkı söyleyen.
HİNAS
(Hünsâ. C.) Kendilerinde hem erkeklik, hem de kadınlık alâmetleri bulunan kimseler.
HİNBER
(C.: Henâbir) Eşek sıpası.
HİND
Hindistan'ın kısa adı. * Bir kadın adı. (Asr-ı saadette Hazret-i Hamza'nın ciğerlerini yiyen kadın, Ebu Süfyan'ın karısı.) * Fetva metinlerinde kadını temsil etmek üzere kullanılan umumi isimlerden birisi. Diğerleri: Fatıma, Hatice, Zeyneb.
HİNDEB
(Hindebâ-Hindebâe) Hindibâ, gündöndü çiçeği.
HİNDÎ
Hind'e ait. * Hind ahalisinden olan, Hindli. * Bugün konuşulan Hind dillerinin en yaygın ve tanınmış olanı. * Güzel sanatlarda kullanılan ve Hind'de yapıldığı için de bu ismi alan bir kağıt cinsi.
HİNDU
f. Satürn (Zühal) gezegeni. * Benek, ben. * Hind'in Brahman ahalisinden olan. * Hindliler gibi pek esmer adam.
HİNDUBAR
f. Yazı hokkası.
HİNDUVANE
f. Kavun, karpuz.
HİNDUVANÎ
Hindî kılıç.
HİNE
Onurlu olma hâli, gururluluk.
HÎNE
Bir vakit.
HÎNEİZİN
(Zaman zarfı) o zaman, o sıra.
HÎNEN
Zamanca, vakta, vakitçe, zaman olarak.
HÎN-İ HÂCET
İhtiyaca göre, ihtiyaç vakti.
HÎN-İ HACETTE
Lüzumlu zamanında, ihtiyaç olduğu vakit.
HÎN-İ SEFER
Yolculuk. * Ölüm zamanı. Sefer zamanı.
HİNK
Kır at.
HİNME
Boncuk adı.
HİNNA'
Kanat.
HİNNE
Cinnet, cünun, delilik.
HİNOĞLU
Zamanın adamı, açıkgöz, hilekâr kimse. İblis, şeytan, zamane, cin fikirli.