İ Harfi İle Başlayan Osmanlıca Kelimeler

A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z

Osmanlıca Sözlükte Ara

  • İFTİRAR

    Gülmek.
  • İFTİRAS

    Fırsat gözlemek. Fırsatı ganimet bilmek.
  • İFTİRAS

    Yırtmak. Parçalamak. Yırtıp parçalamak. * Zorla yere yıkmak.
  • İFTİRAŞ

    İzine uyma. * Namusa dokunur söz söyleme. * Yayılma. * Cima. * Döşemek.
  • İFTİRAZ

    Farz kılma, vacib kılma.
  • İFTİSAD

    Neşter ile kan aldırma.
  • İFTİSAL

    Sütten kesilme, memeden ayrılma. * Fidanı çıkarıp başka yere dikme.
  • İFTİTAH

    (Fetih. den) Açmak, başlamak, fethetmek. Zabtetmek.
  • İFTİTAH TEKBİRİ

    Namaza başlarken alınan tekbir. Namaz, her nevi dünya meşguliyetinden alâkayı keserek kılındığı için, Allahü Ekber diye iftitah tekbirini alarak namaza başladıktan sonra ibadet esnasında dünya işi haram olup namazı bozar. Bu mâna için bu tekbire, tahrime adı da verilir.
  • İFTİTAN

    (Fitne. den) Fitneye uğrama. * Aldatmak. * Azdırmak.
  • İFTİYAK

    Fakirleşmek, yoksullaşmak.
  • İFTİYAL

    Fal tutma.
  • İFTİYAT

    Düşünmeden bir işe başlama. * Bir şey kaybolup gitme.
  • İFTİZAH

    (Bak: İftidâh)
  • İFZA'

    Medet etmek, yardım etmek. * Korkutmak.
  • İFZA'

    Korkutmak. * Güç olmak.
  • İFZAH

    (Fazih. den) Kusuru, kötülüğü, ayıbı açığa vurma.
  • İG

    Koku, rayiha.
  • İGAL

    Acele ile bir kimseyi bir yere sokma. * Uzaklara gitme.
  • İGAME

    Havanın bulutlu olması.
  • İGARE

    Yağma etmek, hücum etmek. * Teşvik etmek. Gayrete getirmek. Acele etmek.
  • İGASE

    İmdada yetişmek, yardım etmek.
  • İGAZA

    Kızdırma, darıltma.
  • İGBAB

    Korkmak. * Bir gün görüp bir gün terketmek.
  • İGBİRAR

    Kırılmak. Gücenmek. * Toz ile paslanmak. * Boz benizli olmak.
  • İGDAB

    Gadablandırmak, kızdırmak, öfkelendirmek.
  • İGDİDAN

    Saç uzamak. * Ot yeşermek.
  • İGDİN

    Bozulmuş, kokmuş, cılık (yumurta).
  • İGFA'

    Uyuklamak.
  • İGFAL

    (C.: İgfalât) Dikkatsizlikle terkettirmek. * Gaflette bırakmak. * Kandırmak. Aldatmak.
  • İGFALAT

    (İgfal. C.) İğfal etmeler, kandırmalar, aldatmalar.
  • İGFALİYYAT

    Yanıltıp aldatmak için söylenen sözler.
  • İGLA'

    Pahalandırma, fiatını yükseltme. * Kaynatma.
  • İGLAF

    (Gılaf. dan) Kınına sokma, kılıfa koyma.
  • İGLAK

    Karıştırmak. Kapamak. Muğlak yapmak. Anlaşılmaz hâle koymak. * Zorla iş yaptırmak. * Edb: Sözü karışık ve anlaşılmaz surette söyleme.
  • İGLAKAT

    (İglak. C.) Muğlak yapmalar. * Karışık ve anlaşılmaz sözler.
  • İGLAT

    (Galat. dan) Yanlışa götürme.
  • İGLAZ

    (Galiz. den) Kaba ve fenâ söyleme.
  • İGLAZAT

    (İglaz. C.) Kaba ve galiz söyleme.
  • İGLİNTA'

    Vurmakla ve sövmekle üstün gelip galebe etmek.
  • İGLİVVAT

    Lâzım olmak, icab etmek.
  • İGMA'

    Bayılma, baygınlık, kendinden geçme.
  • İGMAD

    Kınına sokma, kılıfına koyma. * Birçok şeyleri bir yere tıkma.
  • İGMAD-I SEYF

    Kılıcı kınına sokma.
  • İGMAM

    Kederlendirmek. Gamlandırmak. Hüzünlendirmek. * Gökyüzünün bulutlu olması.
  • İGMAR

    Batırmak.
  • İGMAZ

    Müsamaha etmek. Görmemezliğe gelmek.
  • İGMAZ

    Ayıplamak. Kınamak. Tahkir etmek.
  • İGMAZ-I AYN

    Göz yummak. Aldırmamak, görmemezlikten gelmek.
  • İGNA'

    Ganileştirmek. Zengin etmek. * Kifâyet edip bir şeyin yerini tutmak.