İ Harfi İle Başlayan Osmanlıca Kelimeler

A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z

Osmanlıca Sözlükte Ara

  • İBANE

    Irak etmek, uzaklaştırmak. * Ayırmak. * İzhar etmek, göstermek.
  • İBAR

    Eritilmiş kurşun. * (İbre. C.) İğneler, ibreler.
  • İBARAT

    (İbare. C.) İbareler. Bir ifadeyi meydana getiren kelime ve cümleler.
  • İBARATÜNA ŞETTÂ

    Bizim ibarelerimiz çeşit çeşittir, muhteliftir, dağınıktır.
  • İBARE

    Helâk etmek.
  • İBARE

    Bir fikri anlatan bir veya birkaç cümlelik yazı. Parağraf. * İbretli ders veren söz. (Bak: İbaret)
  • İBARE-SENC

    f. Düzgün konuşan, akıcı söz söyleyen.
  • İBARET

    Meydana gelmiş, toplanmış. Bir şeyden teşekkül etmiş. Bir şeyin aynı. Bir şeyin içindekini ve aslını beyan. Bir halden bir hale tecavüz eylemek. * Rüya tabir etmek.
  • İBAS

    Kurutmak.
  • İB'AS

    Yeniden yaratmak, göndermek. Hayat vermek.
  • İBASE

    Tedkik ve teftiş etme.
  • İBAT

    (İbt. den) Bohça, koltuğun altına alınan şey. Paket.
  • İBATE

    Bir yerde barındırma. Gece yatırma.
  • İBATE VE İAŞE

    Barındırma ve besleme.
  • İBAVET

    Yabancı bir adamın bir çocuğa baba gibi olması, babalık yapması.
  • İBB

    Zâyi ve telef etmek.
  • İBBÂN

    Uygun zaman, vakit. Her şeyin mevsimi.
  • İBBÂN-ÜL FÂKİHE

    Meyva mevsimi.
  • İBCAL

    Büyük saygı, tâzim ve tekrim. (Bu mânâlarda kullanılırsa da tebcil şeklinde kullanılması doğrudur.)
  • İBCAM

    Huzur ve rahatını bozma. Rahatsız etme.
  • İBDA'

    (İbzâ') Parça parça etmek. * Sorulan şeye güzel cevab vermek. * Kandırmak. * Birisine, kâr tamamen kendine âit olmak üzere sermaye vermek.
  • İBDA'

    Cenab-ı Hakkın âletsiz, maddesiz, zamansız, mekânsız yaratması ve icâdı. * Misli gelmemiş bir eser meydana koymak, icâd, ("İbda', ihdâs, ihtirâ, icâd, sun', halk, tekvin" kelimeleri birbirine yakın mânâdadırlar.) * Edb: Geçmişte benzeri olmayan şiiri söylemek.
  • İBDA'

    İzhar etmek. Bir yerden diğer bir yere çıkmak. * Yaratmak. Nümunesiz şey yapmak.
  • İBDAD

    Uzaklaştırma, teb'id. * Bir şeyi uzatma.
  • İBDA-I SAN'AT

    Benzeri olmayan mükemmellikte san'at eseri. İbda' yapabilene mübdi', eserlerine bedi'a denir.
  • İBDAL

    Değiştirmek. Tebdil ve tahvil eylemek. Birinin yerine diğerini getirmek.
  • İBDAN

    Kısrak. * Câriye, kız veya kadın esir.
  • İBEK

    f. Put, sanem, haç.
  • İBER

    (İbre. C.) İbreler, iğneler.
  • İBER

    (İbret. C.) İbretler, ders alınacak şeyler.
  • İBGAZ

    (Buğz. dan) Buğzetme, nefret etme, hoşlanmama, sevmeme.
  • İBHA

    Kesilme, inkıtâ'.
  • İBHAC

    Sevindirme, sürur ve sevinç verme.
  • İBHAH

    Sesini boğuk bir şekilde çıkarma.
  • İBHAK

    Gözünü çıkarma, kör etme.
  • İBHAL

    Kendi hâline bırakma, salıverme.
  • İBHAM

    Mübhem, kapalı bırakmak. Belirsiz olmak. Muayyen olmayan. * Edb: Sözün kolayca anlaşılmayacak şekilde kapalı olması, vâzıh olmayışı. * Baş parmak.
  • İBHAMAT

    (İbham. C.) Mübhem şeyler, açıklanmayan mes'eleler, üstü kapalı sözler.
  • İBHAMVARÎ

    f. Belli etmeyerek, âşikâr surette tanıtmıyarak, gizli bir şekilde, mübhem olarak.
  • İBHAR

    (Bahr. dan) Deniz yolculuğu.
  • İBHİRAR

    Gece yarısı olma.
  • İBİBİK

    Çavuşkuşu, hüdhüd.
  • İBİK

    Horozun başındaki kırmızımsı bir renkte uzanmış et parçası.
  • İBİL

    (Bak: İbl)
  • İBİŞ

    Hımbıl, salak. * Orta oyunu ve kukladaki şahıslardan biri.
  • İBKA

    Bâkileştirmek. Devamlı etmek. Azletmeyip yerinde bırakmak. Yerinde devamlı etmek. * Tayinleri her sene, bir sene müddetle yapılan memurlardan bu müddet bitmeden evvel hizmetleri beğenilenlerin yeniden bir sene için yerlerinde kalmalarına müsaade edilmesi. * Mc: Sınıfta bırakmak.(... Madem her şey elimizden çıkacak, fâni olup kaybolacak. Acaba bâkiye tebdil edip ibka etmek çaresi yok mu? deyip, düşünürken birden semavî sadâ-yı Kur'an işitiliyor... S.)
  • İBKA

    Ağlatmak.
  • İBKA FERMANI

    Tâyinleri bir sene müddetle yapılan memurların vazifelerinde devam edeceklerine dâir gönderilen ferman.
  • İBKAEN

    İbka suretiyle.
  • İBKAEN TA'YİN

    İşinden ayrılan bir memuru tekrar eski işine getirme.