Duygusunu battal etmek ve uyuşturmak.(Evet, şu elim elemi ve dehşetli mânevi azabı hissetmemek için ehl-i dalâlet, ibtâl-i his nev'inden gaflet sarhoşluğu ile muvakkaten hissetmez. Fakat hissedeceği zaman kabre yakın olduğu vakit birden hisseder. Çünki, Cenab-ı Hakka hakiki abd olmazsa kendi kendine mâlik zannedecek. S.)
İBTALİYYAT
İşe yaramıyan, boş sözler.
İBTAR
Şaşma, tuhafına gitme, hayrette kalma. * Alabileceği miktardan fazla yük yükletme.
İBTAR
Parçalama. * Mahrum etme, esirgeme. * Gündüzün başlangıcı.
İBTAŞ
Şiddetle tutma, kavrama.
İBTAT
Kesmek. Kat'etmek.
İBTİAR
Kuyu kazma.
İBTİAS
Gönderme, ba's etme.
İBTİDA
Baş taraf. Evvel. Başlangıç. En önce, başta.
İBTİDA'
Benzeri olmayan bir şey yaratmak. (Bak: İbdâ')
İBTİDAD
İki kişinin bir şeyi bir tarafından tutup kavraması.
İBTİDAEN
Önceden, ilk ve başlangıç olarak.
İBTİDAÎ
Başlangıca ait, en önce olarak. İlk, evvelâ. * Ham, işlenmemiş. * İlk tahsil veren okul. (Daha da evvel bunun yerine "Sıbyan Mektebi" tabiri kullanılırdı.)
İBTİDA-İ CÜLUS
Hükümdarlığın başlangıcı. Tahta çıkışın ilk zamanları.
İBTİDA-İ DÂHİL
Tar: Medreselerden orta tahsili verenler.
İBTİDÂİYYÂT
Başlangıçta olanlara öğretilen bilgiler. * Bu derslere ait kitaplar.
İBTİDAR
Bir işe sür'atle başlama.
İBTİDA-ŞÜDEGAN
f. Stajyer.
İBTİGA
Maksad, gaye. Taleb, arzu, istek.
İBTİGA-İ TE'VİL
Te'vil maksadıyla. Te'vil ederek izahta bulunma.
İBTİHAC
Bolluk, bereket, mebzuliyet.
İBTİHAC
Sevinç, sevinme. İç açıklığı.
İBTİHAL
Halktan alâkayı keserek Allaha tazarru' ve niyazda bulunmak.
İBTİHAR
İki parça olma, ikiye bölünme.
İBTİHAS
Bir şeyin doğruluğunu öğrenmek için soruşturma, tetkik etme.
İBTİKA'
(Bükâ. dan) Ağlama, göz yaşı dökme.
İBTİKA'
Bir şeyin renginin fıtri olarak değişikliğe uğraması.
İBTİKAR
Sabahleyin erkenden kalkma.
İBTİLA'
Zorlukla yutmak. * Gelini gerdeğe koymak.
İBTİLÂ
Belâya uğramak. Musibete düşmek. İyi veya kötü şeye düşkünlük, tiryakilik. * İnsanın iyiliğini, kötülüğünü ve kemâl derecesini meydana çıkaran imtihan, tecrübe.
İBTİLAC
Meydana çıkma, zuhur etme, görünme.
İBTİLAL
Islanmak.
İBTİLÂ-Yİ ŞEDİD
Şiddetli tiryakilik.
İBTİLAZ
Alma.
İBTİNA'
(Binâ. dan) Bir şeyin üzerine bina etme. Bir dava veya bahiste bir şeye istinad etme.
İBTİNAEN
İbtinâ ederek, mübteni olarak, dayanarak.
İBTİRA'
Ağaç yontma.
İBTİRAD
Duş yapma, soğuk su ile banyo yapma. * Serinlemek için soğuk su içme.
İBTİSAM
Tebessüm etmek. İnce ve hafif gülümsemek.
İBTİSAR
Bir şeye başlama, ibtida.
İBTİSAR
(Basar. dan) Kalb gözüyle görme. Basiret. * Görüp hakikatına varma.
İBTİŞAK
Haysiyet ve nâmusa dokunma. * Yalan söyleme.
İBTİTA'
Kesilme, inkıta'.
İBTİTAR
Tâbi olma, uyma, ittiba etme.
İBTİYA'
Satın alma, mübâyaa etme.
İBTİYAR
Seçip kabul etme. * Kavga yapma, dövüş etme. * Güçsüz, zaif ve kuvvetsiz olma.
İBTİYAZ
Biriktirip yığma.
İBTİZA'
Birşey meydanda ve açık olma.
İBTİZAL
Çokluğu sebebiyle bir nimetin kıymetini bilmeyip, hor kullanmak. * Devamlı şeklide bir şeyi kullanmak. * Edb: Herkesin bildiği bir sözü tekrar etmek. (Mümtâziyetin zıddıdır.)