Nimet vermek. İhsan etmek. * Doğruya sevketmek, hidâyete ulaştırmak. * İyilik etmek, bahşiş vermek. * Tar: Osmanlı İmparatorluğu zamanında yeniçerilerin aylıklarına yapılan zam. (Bak: Nimet)
İN'AMAT
(İn'am. C.) Yardım ve inayetler, meded vermeler. Nimetlendirmeler.
İN'AMAT-I KÜLLİYE
Bütün in'amlar. Cenab-ı Hakk'ın mahlukata, hususan insanlara hadsiz nimetler ihsan etmesi.
İNAME
Uyutma. * Kıtlık.
İNAME-İ ETFAL
Çocukların uyutulması.
İN'AMPERVER
f. Nimetlerle bezeyen, çok nimet veren. Tehlikelerden sâlim kılan.
Yardım, lütuf meded etmek. * Mühim bir işle karşılaşıp onunla meşgul olmak.
İNAYET DELİLİ
(Bak: Delil-i inayet)
İNAYETEN
İnayet, yardım ve iyilik olarak.
İNAYETHAH
f. İnayet isteyen, meded bekleyen.
İNAYET-İ RABBANİYE
Allah'ın inayeti.
İNAYET-İ ŞÂMİLE
f. Herkese ait umumi inayet ve yardım.
İNAYETKÂR
f. Yardım ve iyilik eden. Lütuf ve inayette bulunan.
İNAYETKÂRÂNE
f. İnayet edene yakışır surette. Yardım ve iyilikte bulunan kimseye yakışacak şekilde.
İNBA
Haber verme. İhbar eyleme. Tebliğ etme.
İNBAC
Münasebetsiz ve lüzumsuz konuşma.
İNBAH
Uyandırma, uyarma. * Kımıldatma, harekete getirme.
İNBAT
Su arama.
İNBAT
Nebâtı bitirme. Tohumu yere dikip yeşillendirme. Nebâtın bitmesini sağlama.
İNBİAS
Gönderilme, yollanma. * İleri gelme, meydana çıkma.
İNBİGA
Liyâkat, lâyıklık, beğenilme.
İNBİHAR
Yorgunluktan dolayı nefes kesilip soluk soluğa kalma.
İNBİK
Süzme âleti. Akıcı maddelerin süzgeçten geçirilmesine mahsus âlet.
İNBİKA
(Bükâ. dan) Ağlama, göz yaşı dökme.
İNBİSAS
Yayılıp dağılma.
İNBİSAT
Genişleme. Yayılma. * Açık yüzlü olma. Şâd, mesrur ve mahzuz olma. * Gönül açıklığı. Kalb ferahlığı. * Fiz: Sıcaklığın etkisiyle madenî cisimlerin enine, boyuna büyüyüp uzaması. Genleşme.
İNCA'
Kurtarma, necata erdirme, selâmete çıkarma.
İNCAH
İşi tamamlama, işi bitirme. * İsteğe erme, arzu edilen şeye ulaşılma.
İNCAL
Davarı çimene salma, yeşilliğe bırakma.
İNCAM
Meydana çıkarma. * (Yağmur) dinme.
İNCAS
(Necis. den) Pisleme, necisleme.
İNCAZ
(C.: İncâzât) Yerine getirme. Verilen sözü tutma.
İNCAZ-İ VA'D
Va'dini yerine getirme. Verdiği sözünü tutma.
İNCE DONANMA
Tar: Hafif gemilerden meydana gelen donanma. Bunun yerine "Hafif Donanma" da denilir. Bunların en meşhurları: Uçurma, varna, beş çifteleri, karamürsel, aktarma, üstüaçık, çiftekayığı, brolik, celiyye, çamlıca, kütük, at kayığı, kancabaş, âyaska, işkampaviya, şahtur, çekelve, kırlangıç, firkate, kalite, pergandi, mavna, grıp, kadırga, baştarde vb. dir.Buharın icadından ve zırhlı harp gemileri yapıldıktan sonra hafif kruvazör ve gambotlardan teşekkül eden deniz kuvvetine "İnce Donanma" denmeğe başlanmıştır. (O.T.D.S.)