(Kemal. den) Bütün, tam, olgun, eksiksiz, kemalde olan, kusursuz. Kemal ve fazilet sâhibi. * Resul-i Ekrem'in de (A.S.M.) bir vasfıdır. * Yaşını başını almış, terbiyeli ve görgülü kimse. * Âlim, bilgin kişi. * Bir aruz kalıbı ismi.(Büyük görünme küçülürsün...Kâmillerde, büyüklük mikyasıdır küçüklük, Nâkıslarda küçüklük mizanıdır büyüklük. S.)
KÂMİLEN
Noksansız, eksiksiz olarak. Tam olarak. Kâmil olarak. Bütünü ile. Tamamen.
KÂMİL-İ UKALÂ
Kemalde olan mükemmel akıl sâhibleri. Akılların kâmili.
KAMİM
Tere otunun kurusu.
KÂMİN(E)
Saklı. Gizli. Belirsiz. Pusuda duran.
KÂMİNUN
(Kâmin. C.) Saklı ve gizli olanlar.
KAMİS
Gömlek. * Döl yatağını kaplayan ince deri. * Bâzı nebatlardaki ince zar.
KAMİT
Bağlanmış. * Tam olgun, kâmil.
KAMKAM
(C.: Kumâkım) Ulu, şerif kimse. *İyi, keskin kılıç. * Büyük deniz. * Çok adet. * Saç dibine düşen yavşak. * Küçük kene.
KAMKAME
(C.: Kamkâm) Büyük, derin deniz.
KÂMKÂR
f. İsteğine ulaşmış. Matlubunu elde etmiş. Hedef ve gayesine varmış. * Mutlu, bahtiyar, mes'ud.
KÂMKÂRANE
f. Mutlu olan bir kimseye yakışır şekilde, mutlulukla.
KÂMKÂRÎ
f. Mutluluk, saâdet, bahtiyarlık. Murada ermeklik.