M Harfi İle Başlayan Osmanlıca Kelimeler

A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z

Osmanlıca Sözlükte Ara

  • MUHARRİF

    Tahrif eden. Bozan. Silen. Hilecilik yapan.
  • MUHARRİK

    Harekete getiren. Hareket veren. Tahrik eden. Teşvik eden. Ayaklandıran.
  • MUHARRİK

    (Hark. dan) Tahrik eden, çok yakan. * Çok susatan, çok harâret veren. * Yakıp yıkan.
  • MUHARRİKE

    Hareket veren duygu.
  • MUHARRİR

    Yazan. Tahrir eden. Kâtib. Kitab te'lif eden. Gazetede yazı yazan.
  • MUHARRİRÎN

    (Muharrir. C.) Muharirler, yazarlar. Eser sâhipleri, müellifler.
  • MUHARRİS

    Hırslandıran. Tamah ve hırsı artıran.
  • MUHARRİSÂNE

    f. Hırslandırırcasına.
  • MUHARRİŞ

    Tırmalayan, azdıran, tahriş eden.
  • MUHARRİT

    İshâl verici bir ilâç.
  • MUHARRİZ

    Kışkırtan. Teşvik ve tahriz eden.
  • MUHASAMA

    (Muhasamet) (C.: Muhâsamât) Muhalefet. İki taraf arasındaki düşmanlık. Birbiri ile çekişmek. Birbirine husumet etmek.
  • MUHASAMAT

    (Muhasama. C.) Düşmanlık. İki taraf arasındaki husumet.
  • MUHASAMET

    (Bak: Muhasama)
  • MUHASARA

    Bir kişinin, diğer kimsenin elini tutup yürümesi veya ellerini birbirinin kuşağına sokup yürümeleri.
  • MUHASARA

    Etraftan çevirmek. Kuşatmak. Düşmanı etraftan sarmak. Abluka etmek.
  • MUHASEBAT

    (Muhasebe. C.) Hesap işleri, hesap görme işleri. Hesap dâireleri.
  • MUHASEBE

    Hesablaşmak. Hesab görmek. Hesab işi ile uğraşmak. Hesab işini gören resmi makam.
  • MUHASEDE

    (Hased. den) Birbirini çekememe, hased etme, kıskanma.
  • MUHASIM

    Düşmanlık eden. Düşman olan taraflardan biri. Hasım olan. Birbirini dâva edenlerden her biri. Karşı tarafı tutan.
  • MUHASIMEYN

    Bir dâvâ veya çekişmede birbirine karşı olan iki kimse.
  • MUHASIMÎN

    (Muhasım. C.) Düşmanlar, muhasımlar.
  • MUHASIR

    (C.: Muhasırîn- Muhasırûn) (Hasr. dan) Etrafının kuşatıp saran. Muhasara eden.
  • MUHASIRÎN

    (Muhâsır. C.) Muhasara edenler, etrafını kuşatanlar.
  • MUHASIRÛN

    (Muhasırîn) Düşmanı etraftan kuşatanlar. Muhasara edenler.
  • MUHASİB

    Hesab eden. Hesap işi ile uğraşan. Muhasib.
  • MUHASSAL

    Netice. Husule gelen. Tahsil olunan. Hâsıl olmuş bulunan. Toplanılmış, cem'olunmuş. Hülâsa. Sözün kısası.
  • MUHASSALA

    (Husul. den) Elde edilen netice, hâsıl olan sonuç. * Fiz: Bileşke.
  • MUHASSAL-İ KELÂM

    Sözün kısası.
  • MUHASSAN

    (Hısn. dan) Kuvvetlendirilmiş, istihkâmlandırılmış.
  • MUHASSAS

    Birine âid kılınmış. Tahsis edilmiş. Has kılınmış. Ayrılmış. Tâyin edilmiş.
  • MUHASSASAT

    (Muhassas. C.) Devlet bütçesinden, devlet dâireleri için ayrılan para. * Bir kimseye verilmiş olan maaş veya tayın.
  • MUHASSENAT

    (Muhassene. C.) Üstünlük sebepleri. * Güzel, hayırlı ve faydalı işler.
  • MUHASSER

    Hasret kalmış, tahsir olunmuş.
  • MUHASSIL

    Husule getiren. Hâsıl eden. Meydana getiren.
  • MUHASSIN

    Kale gibi mahfuz ve sağlam kalan ve kendini haramdan koruyan. (Bak: Muhsın)
  • MUHASSIR

    Hasrette bırakan. * Mina ile Arafat arasında Muhassir vadisi. Ebrehe'yi mağlub eden Ebabil kuşlarının taş yağdırdıkları mevki.
  • MUHASSİL

    Sütü çok emdiğinden hasta olan çocuk.
  • MUHASSİN

    (Hasen. den) Güzelleştiren, güzellik veren.
  • MUHASSİR

    (C.: Muhassirîn) (Hasar. dan) Zarara uğratan. Hasar ve ziyan verdiren.
  • MUHASSİRÎN

    (Muhassir. C.) Zarar ve ziyan verdirenler. Hasara uğratanlar.
  • MUHASSİS

    Tahsis eden. Has kılan. Hususileştiren.
  • MUHAŞ

    Yanmış nesne.
  • MUHAŞŞA

    Hâşiye yazılmış. Tahşiye olunmuş.
  • MUHAŞŞEM

    Sarhoş, mest.
  • MUHAŞŞİ

    Hâşiye yazan. Hâşiyeliyen.
  • MUHAŞŞİ'

    Kibirli bir kimsenin kibir ve gururunu kıran.
  • MUHAŞŞÎ

    (Haşyet. den) Korkutan, ürküten.
  • MUHAŞŞİD

    Tahşideden. Bir yere toplayan.
  • MUHAŞŞİM

    Keskinliği dolayısıyla sarhoş edici şey.