M Harfi İle Başlayan Osmanlıca Kelimeler

A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z

Osmanlıca Sözlükte Ara

  • MUKAFFÎ

    Resul-i Ekremin (A.S.M.) bir ismidir. (Çünkü, O'nu dünyanın hiç bir şeyi Allah'a tâbi olmaktan ayıramamış ve bütün enbiyâ ve resullerin iyi yollarını da tâkib etmiştir.)
  • MUKAHHİR

    (Kahr. dan) Kahreden, tahkir eden, yok eden.
  • MUKALKAL

    Kararsız. * Şarap, hamr.
  • MUKALKALE

    şişe. Sürahi.
  • MUKALLED

    (Kald. dan) Boynuna gerdanlık takılmış. * Padişah tarafından nişan takılan kimse. * (Taklid. den) Taklid edilen. Örnek tutulan. Misal alınan.
  • MUKALLEF

    Kalafatlanmış, taklif edilmiş.
  • MUKALLİB

    (Kalb. den) Başka tavra geçiren. Başka hâle değiştiren. Bir başka tarafa döndüren.
  • MUKALLİD

    Benzemeye veya benzetmeğe çalışan. Taklid eden. * Bir şeyi boynuna takan, asan. * Kuşatan.
  • MUKALLİDÂNE

    f. Benzetmeğe, taklide özenircesine. Taklid edercesine. Benzemeğe çalışırcasına.
  • MUKALLİDÎN

    (Mukallid. C.) Taklidçiler. Örnek ve misâl alanlar. * Takınanlar. Boyuna takanlar.
  • MUKALLİS

    Ağaç oynatıcı.
  • MUKAM

    Durduracak mekân. İkamet mevzii. * Durmak, ikamet.
  • MUKAME

    İkamet, oturma. * İkamet yeri, vatan. * Ümmet.
  • MUKAMEHA

    Başını yukarı kaldırmak.
  • MUKAMERE

    Kumar oynama.
  • MUKAMİK

    Sözü boğazı içinden söyleyen.
  • MUKAMİR

    Kumarbaz. Kumar oynatan.
  • MUKANAT

    Karıştırmak.
  • MUKANFEZ

    Üzeri yumuşak dikenlerle örtülü olan hayvan. Kirpi.
  • MUKANNA'

    Peçeli.
  • MUKANNEN

    (Kanun. dan) Muntazam. Tertibli. * Kanun ile vâcib ve mukarrer olan. * Zaman ve miktarı hiç şaşmayan. Tertibe dahil olarak kararlaşmış olan.
  • MUKANNİBE

    Gelin süsleyen kadın.
  • MUKANNİN

    Kanun yapan. İntizama koyan. Kanun tertib ve ihdas edici olan.
  • MUKANNİT

    Yer altından kanalla su akıtan kişi. * Muti kimse, itaat eden, emre boyun eğen kişi.
  • MUKANTAR(A)

    (Kantara. dan) Kemer şeklinde olan köprü. * Birbiri üstüne yığılmış çok şey. * Muhkem.
  • MUKANTARAT

    (Mukantara. C.) Köprüler. Kemer şeklinde olan yapılar.
  • MUKARAA

    (Kur'a. dan) Ad çekişme. Karşılıklı kur'a çekme. * Kılınç kullanarak döğüşmek. Cenkte, muharebede kahramanların birbiriyle vuruşmaları. * Bir şeyin taksiminde atışmak.
  • MUKARAZA

    Kazanca ortak olup zararı sermâyeye ait olmak üzere bir kimseye belirli bir miktar sermaye verme.
  • MUKAREBET

    (Kurb. dan) Akrabalık, yakınlık.
  • MUKARENET

    (A, uzun okunur) Yakınlık. Ayrılmayıp musâhebe etmek. * Bitişmek. Birleşmek. * Uygunluk. * Bir yere gelmek.
  • MUKARİB

    Birbirine yakın ve karib olan. İyi ve kötü ortasında orta hâlli olan.
  • MUKARİB-ÜL VÜCUD

    Olması yakın, vücuda gelmesi yakın.
  • MUKARİN

    Yakın olan. Bitişen. Ulaşan. Ulaşmış olan.
  • MUKARNES

    Kubbe biçiminde olan. * İşlemeli, nakışlı ve rengarenk olan. * Merdiven şeklinde dereceleri olan kubbe.
  • MUKARR

    (Karâr. dan) İkrâr olunmuş. "Vardır, öyledir evet." denilmiş.
  • MUKARRE

    Göz yaşının durması.
  • MUKARREB

    (Kurb. dan) Yakınlaşmış. Yakınlaştırılmış. Yakın. * Büyük zât veya padişah gibi kimselere hizmette yaklaşmış olan.
  • MUKARREBUN (MUKARREBÎN)

    Büyük meleklerden bir zümre. * Takva ve ubudiyyet ile evliya derecesine gelmiş, Cenab-ı Hakk'ın indinde çok kıymetli ve mübarek büyük zâtlar. * Yakınlaşmış olanlar.
  • MUKARREN

    Bağlanmış nesne.
  • MUKARRER

    Kararlaşmış. Takrir edilmiş. Karar verilmiş. Kat'i. Şek ve şüpheden beri olan. Muhakkak ve müsellem olan. Anlatılmış. Bildirilmiş.
  • MUKARRERÂT

    Kararlaştırılan şeyler, kararlar.
  • MUKARRİ'

    Azarlıyan, paylıyan, başa kakan.
  • MUKARRİB

    Takrib eden. Yaklaştıran.
  • MUKARRİB-ÜL VÜCUD

    Vücudunu yakın eden, yaklaştıran.
  • MUKARRİH

    (C.: Mukarrihât) Yara açan ilâç.
  • MUKARRİHAT

    (Mukarrih. C.) Yara açmakta kullanılan etkili ilâçlar.
  • MUKARRİN

    Birlikte bulunduran.
  • MUKARRİR

    (Karar. dan) Yerleştiren. Takrir eden. Sabit kılan. * Tekrar eden. Dersi tekrar ederek anlatan müderris.
  • MUKARRİZ

    (C.: Mukarrizin) (Karz. dan) Medheden, öven. Bir eseri medheden.
  • MUKARRİZÎN

    (Mukarriz. C.) Medhedenler, övenler. Medih yollu yazı yazanlar. Bir eseri medhedenler.