Resul-i Ekremin (A.S.M.) bir ismidir. (Çünkü, O'nu dünyanın hiç bir şeyi Allah'a tâbi olmaktan ayıramamış ve bütün enbiyâ ve resullerin iyi yollarını da tâkib etmiştir.)
MUKAHHİR
(Kahr. dan) Kahreden, tahkir eden, yok eden.
MUKALKAL
Kararsız. * Şarap, hamr.
MUKALKALE
şişe. Sürahi.
MUKALLED
(Kald. dan) Boynuna gerdanlık takılmış. * Padişah tarafından nişan takılan kimse. * (Taklid. den) Taklid edilen. Örnek tutulan. Misal alınan.
MUKALLEF
Kalafatlanmış, taklif edilmiş.
MUKALLİB
(Kalb. den) Başka tavra geçiren. Başka hâle değiştiren. Bir başka tarafa döndüren.
MUKALLİD
Benzemeye veya benzetmeğe çalışan. Taklid eden. * Bir şeyi boynuna takan, asan. * Kuşatan.
MUKALLİDÂNE
f. Benzetmeğe, taklide özenircesine. Taklid edercesine. Benzemeğe çalışırcasına.
MUKALLİDÎN
(Mukallid. C.) Taklidçiler. Örnek ve misâl alanlar. * Takınanlar. Boyuna takanlar.
(Kurb. dan) Yakınlaşmış. Yakınlaştırılmış. Yakın. * Büyük zât veya padişah gibi kimselere hizmette yaklaşmış olan.
MUKARREBUN (MUKARREBÎN)
Büyük meleklerden bir zümre. * Takva ve ubudiyyet ile evliya derecesine gelmiş, Cenab-ı Hakk'ın indinde çok kıymetli ve mübarek büyük zâtlar. * Yakınlaşmış olanlar.
MUKARREN
Bağlanmış nesne.
MUKARRER
Kararlaşmış. Takrir edilmiş. Karar verilmiş. Kat'i. Şek ve şüpheden beri olan. Muhakkak ve müsellem olan. Anlatılmış. Bildirilmiş.
MUKARRERÂT
Kararlaştırılan şeyler, kararlar.
MUKARRİ'
Azarlıyan, paylıyan, başa kakan.
MUKARRİB
Takrib eden. Yaklaştıran.
MUKARRİB-ÜL VÜCUD
Vücudunu yakın eden, yaklaştıran.
MUKARRİH
(C.: Mukarrihât) Yara açan ilâç.
MUKARRİHAT
(Mukarrih. C.) Yara açmakta kullanılan etkili ilâçlar.
MUKARRİN
Birlikte bulunduran.
MUKARRİR
(Karar. dan) Yerleştiren. Takrir eden. Sabit kılan. * Tekrar eden. Dersi tekrar ederek anlatan müderris.
MUKARRİZ
(C.: Mukarrizin) (Karz. dan) Medheden, öven. Bir eseri medheden.
MUKARRİZÎN
(Mukarriz. C.) Medhedenler, övenler. Medih yollu yazı yazanlar. Bir eseri medhedenler.